Evcil hayvanlarımızla paylaştığımız günlerle bizler onların hayatı olurken, onlar maalesef sadece bizim hayatımızın en güzel anılarında kalarak uzun ömürlü yaşayamıyorlar. Böyle durumlarda onlara veda etmek ise insanın verdiği en zor savaşlardan biri. Yine de diğerleri için hayata tutunmak, güçlü olmak ve yine bir başkasının hayatı olmak var önümüzde yapılacak…
Kirsten Seeger, sokak kedileri yararına çalışan bir kuruluşta gönüllü olarak çalışıyordu. Vakti olduğunda ve elinden geldiğince kedilere yardım eden, onların transferini sağlayan, veterinere veya geçici/kalıcı yuvalarına götüren oydu.
Ve bir gün yine, Champion isimli bir kedinin bulunduğu yerden alınarak veterinere götürülmesi gerektiği haberi geliyordu. Genç kadın o sabah 15 yıllık kedisini kaybetmiş olmasına rağmen, yardımına koşuyordu.
Champion isimli kedi soğuk Kasım ayında bulunduğunda donmak üzereymiş ve çok hastaymış. Bunun üzerine eklenen depresyon ve mutsuzluk da kedinin tedavi süresini olumsuz etkilemiş.
Şimdi hayati tehlikesini atlatıp yuvalanmak için yeni veteriner kontrolüne götürülmesi gerekiyordu ve Kirsten onu kutusuyla alıp araca koyduğunda da huysuzlanmaya başladı.
Yol boyunca kutunun içine elini sokup başını okşadığı kedi Champion da kadına kendini sürtmeye ve mırlamaya başlamıştı. Yol boyunca kendini oldukça sakinleşmişti minnoş.
“Veterinere girdiğimizde ‘Sizin mi?’ diye sordu. ‘Hayır’ dedim. Fakat sanırım Champion bunun tam aksini düşünüyordu.”
Klinikte de kendini sevdirip özel ilgi gösterdiği Kirsten’ın o sabah yaşadığı üzüntüyü hissetmiş olsa gerek; ona sevgisiyle destek oluyordu.
Adı Sergio olarak değişen Champion ve Kirsten için bu tesadüf kalpleri ısıtan bir ömürlük sevgiye dönüştü.
Champion’ın onu insanı olarak seçtiğini kabullenen Kirsten, pofuduk bir melek olarak adlandırdığı minnoşu evine alarak diğer iki kedi kardeşi ve bir diğer köpek dostuyla tanıştırdı.
Kaynak: 1