Kiev, haftalardır aklımızda, kalbimizde bir köşede yanıyor. Basına yansıyan yansımayan, sosyal medyadan gördüğümüz görüntüler, askıya alınmış insan hakları, yanıp kül olan bir meydan, haklarını arayan insanlar, onlara “siz kim oluyorsunuz” diyen kolluk güçleri, iktidarı insan hayatından çok önemseyen yöneticiler, kararan ya da en iyi ihtimalle bir anda değişen hayatlar. Tanıdık geliyor mu?
Esquire’da denk geldiğimiz bu görüntüler bizleri çok etkiledi, adeta geçtiğimiz yazı hatırlattı ve bir kaç günde değişen hayatlarımızı, biz de bunları paylaşalım, daha çok insana gösterelim dedik. Habere ve daha fazla görsele buradan ulaşabilirsiniz.
Sıradan hayatımızı belki de…
Görsel olarak en çok yansıttığımız…
Sosyal mecra Instagram
İşte bu gördüğünüz ‘öncesi ve sonrası’ karşılaştırması da…
Bize bu durumu bir kez daha hatırlattı ve kanıtladı aslında
Bir anda insanların…
Bir meydanın, bir şehrin ve bir ülkenin gidişatı…
Nasıl bambaşka bir şekle bürünebilir?
Sizin bizim gibi normal hayatını yaşayan…
Gitarını, çocuklarını, arkadaşlarını fotoğraflayan…
Ve bunları paylaşmaktan başka taş çatlasa…
Selfie falan çeken insanların…
Nasıl da bir anda kendilerini direnişin içinde bulduklarının…
Ve direnmek zorunda kaldıklarının kanıtı
Geleceğin sosyal bilimcileri ve tarihçileri…
Şüphesiz bu günleri değerlendirirken…
Bir üst nesillerinden kat be kat fazla malzemeye sahip olacaklar
Ancak yapacakları değerlendirmelerde…
Dileriz ki kat be kat daha ‘vicdanlı’ da olurlar
İnsanlara yapılan zulmü, adaletsizliği ve zorbalığı…
Tüm gerçekliğiyle yansıtırlar ki…
İnsanlar tekrar ve tekrar aynı zorlukları yaşamamak için…
Çözümler üretsin, önlemler alsın ve politikalar geliştirsin
Bir güzellik yarışması kazananı gibi…
“Dünya barışı ve kardeşlik” dilemenin anlamsızlığını biliyoruz…
‘Daha iyi bir dünya’nın olabileceğini de bildiğimiz gibi
Dileriz hepimiz az da olsa empati yapabilmişizdir
Çünkü ağabeylerin yıllar önce dediği şey çok doğru:
“Together we stand divided we fall.“
(Şöyle çevirebiliriz sanıyoruz: “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”)