Bir insanın sahip olması gereken en önemli vasıf kibarlıktır. Bu konu mühim, hatta kişinin zekasından bile önce gelir. Kibarlık dışında pek de bir şeyi olmayan bir insanı sevebilirsiniz mesela. Ama her şeye sahip, kibarlıktan yoksunsa karşınızdaki; o insanı sevmek çok zor olabilir. Günlük hayatta; sokaktayken, iş yerimizde, ailemizde; kısacası her yerde; kibar ya da kibarmış gibi yapan insanlar çıkıyor karşımıza. Bu iki insan arasındaki çizgi de çok ince. Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız.
Şimdi hazırsanız; bu iki insan tipi arasındaki ince çizgiyi bir takım örneklerle kalınlaştıracağız.
Gerçekten kibar bir insan, toplu taşımada yer vermesi gereken öncelikli kişileri bilir ve gereğini yapar
Kibarmış gibi görünen insanın ise önceliği her zaman sevgilisidir. Boş olan yere hemen sevgilisini oturtur.
Karşılıklı bir konuşma esnasında telefonuyla ilgilenmez
Kibarmış gibi görünen biri ise sizi dinliyormuş gibi yapar, hatta bazen onu bile yapmaz. Kafasına göre takılır, sık sık konuşmanızı böler.
Hiçbir zaman iş buyurmaz; rica eder; siz o şeyi yapmak zorundaysanız bile, kibar kişi üslubundan ödün vermez
Kibarmış gibi görünen biri, tüm bunları kişiliğinden ödün vermek gibi algılar. Onun için rica etmek, teşekkür etmek gibi zordur.
Ve yalnızca karşı cinse kibar değildir; hemcinslerine de aynıdır
Kibarmış gibi yapan insan ise, hemcinslerinden nefret eder. Ancak karşı cins, için binbir şekle girebilir rahatlıkla.
Gerçekten kibar insanlar nadir bulunur, sık rastlanmaz
Kibarmış gibi olan ise her yerdedir.
Nazik tavrı gittiği mekana göre değişmez; her ortamda kibardır
Kibarmış gibi yapan bir insan yalnızca pahalı restoranlarda naziktir.
Buluşma saatine vaktinde gelir, çünkü birini bekletme düşüncesi bile onun için stres unsurudur
Kibarmış gibi olan biriyse geç kalmayı kendine adet edinmiştir, bundan asla rahatsızlık duymaz.
Sinirlendiğinde bile kibar kalabilir
Kibarmış gibi yapan biriyse, anında çizgisinden kayar; gerçek kişiliğini ortaya koyar.
Bir kez tanıştığı insanı ikinci kez gördüğünde ismini hatırlar; çünkü karşısındakini önemser
Bunun tam tersi ise aynı insanla defalarca tanışmaktır. Kibar taklidi yapan insan, tanıştığı insanın sadece ismini unutmakla kalmaz; onunla tanışmış olduğunu bile unutur.
Küçüklüğünde oyun oynarken düşen arkadaşına elini uzatan kişi de odur
Arkadaşlarıyla oyuncaklarını paylaşmayan uyuz çocuğunsa, ilerde karşınıza kibarmış taklidi yapan biri olarak çıkması muhtemeldir.
Israrcı değildir; her zaman anlatıldığı kadarı ona yeter
Kibarlıktan yoksun kişi ise, anlatılanla yetinmez; hep daha fazlasını ister. Magazini sever, dinlemeyi değil.
Bonus
Mark Twain’in dediği gibi, “Nezaket öyle bir dildir ki, duyma engelli duyabilir, görme engelli görebilir.”