Kuşkusuz hayvanseverlerin son zamanlarda en çok tartıştığı konulardan bir tanesi, kedi/köpeklerin kısırlaştırılmasının hangi aşamada ne kadar doğru olduğu konusu. Bazı kesimler “kısırlaştırılmasından” yana olurken bazı kesimler bir kere yavruladıktan sonra “kısırlaştırılmasından yana. Bazı kesimler ise hayvanların hiçbir şekilde kısırlaştırılmamasını doğru buluyor.
Twitter’da ise @burchinella adlı bir kullanıcı bilimsel dayanakları olan bilgilerle hazırladığı flood‘da hayvanların kısırlaştırılması hakkında bilgiler vermiş.
İyi okumalar…
1.
Artık kısırlaştırma mevzusunu elimden gelen en anlaşılır dille anlatıcam;
Hayvanların doğasında anne ya da baba hissi yok. Sadece üreme dürtüsü var. Bir kedi/köpeğin anneliği yavrusu sütten kesilene kadardır. Doğurduğuna ömür boyu bakmaz. +
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
Artık kısırlaştırma mevzusunu elimden gelen en anlaşılır dille anlatıcam;
Hayvanların doğasında anne ya da baba hissi yok. Sadece üreme dürtüsü var. Bir kedi/köpeğin anneliği yavrusu sütten kesilene kadardır. Doğurduğuna ömür boyu bakmaz. +
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
2.
Bir sonraki kızgınlığında, yavru da yeterince büyümüşse onunla çiftleşir. Hayvanlarda anne, baba, kardeş vb herhangi bir akrabalık ilişkisi olmaz. Annelik duygusu sizin hayal gücünüz tamamen. Ayrıca nasıl ki bizim genetiğimiz gdolu gıdalar gibi dış etmenlerden olumsuz +
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
3.
etkileniyorsa, aynısı hayvanlar için de geçerli. Bundan 20 sene evvel bir kedi yılda bir kez doğurur, 2-3 yavrusu olurdu. 1 yaşından evvel kızgınlığa girmezdi. Şimdiyse 4. Aydan itibaren kızgınlığa girip, senede 4 kez doğurabiliyorlar. Yavru sayısı da ortalama 3-7 oluyor.
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
4.
Hayvan daha sütü kesilmeden kızgınlığa girip, varolan yavruları terkedip, yeniden çiftleşiyor. Her kızgınlık dönemi dişi hayvanın kanser riskini arttırıyor. Her doğum ömrünü kısaltıyor. Aynı şekilde her doğan yavrunun da yaşam kalitesi düşüyor.
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
5.
Bir diğer sorun bulaşıcı hastalıklar. Yine insanın sebebiyet verdiği düşünülen viral virüsler, artık 10 hayvandan 7-8'inde pozitif. Salyadan bile bulaşan bu virüslerin çiftleşmeyle ne kadar hızlı yayıldığını tahmin edersiniz. Her gün sayısız yavru, anneden geçen hastalıklar
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
6.
yüzünden daha gözleri açılamadan kör kalıyor. Bir çoğu da ölüyor. Bu hastalıkların kesin tedavisi yok. Hayvan bir kere kaptı mı ömür boyu taşıyıcı oluyor. Ancak iyi şartlarda bakılmaları, bağışıklıklarının yüksek tutulması şartları ile ömürleri uzatılabiliyor.
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
7.
Hastalık dışında sokaktaki diğer kötü şartlardan da bahsedelim. "Doğal ortam"cılar var. Hangi doğal ortamdan bahsettiklerini ben hiçbir zaman anlayamadım. Biz ne verirsek ona muhtaç olan, açlıktan, araba altında ezilmekten, şiddet görmekten ölen, sakat kalan sayısız hayvan +
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
8.
bu bahsedilen doğal ortamın kıymetini bilememiş herhalde?!
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
9.
Bir diğer şaşırdığım mevzu da, cins hayvanların çiftleştirmediklerinde yok olacağını düşünen, okumuş gözüken müthiş cahil kesimin bu tutumu. Görüntüsü çok sevimli olan o cins hayvanlarınızın çoğu doğal seçilim değil. Lab ortamında, insan eliyle üretilen, bozuk genetiği yüzünden
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
10.
bir dünya sağlık sıkıntısı çeken hayvanlar. Düşük kulaklar, basık burunlar doğuştan gelen hastalıklar. Bu hayvanların zaten hiç varolmamaları gerekiyordu. Belirli bir iklim şartında evrilen, doğal seçilim hayvanların, o coğrafyadan çıkartılmamaları gerektiği gibi…
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
11.
Ayrıca hiçbir yavrunun ömür boyu çok iyi bakılacağından emin olamaz, takip edemezsiniz. "Ama çok iyi ailelere verdik" diye bir şey yok. O çok iyi aileler "çocuğumuz oldu, yurt dışına taşınıcaz, alerjim çıktı, çok tüy döküyo" bahaneleriyle hayvanları terkediyor. Artı madem +
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
12.
İyi bakacağından emin olduğunuz insanlar var, neden sokakta ve barınaklarda yuva bekleyen hayvanları almasınlar? Neden çiftleştirerek hali hazırda ev şansı olan hayvanların bu imkanını çalasınız?
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
13.
Bir diğer sık duyduğum yanlış da "kısırlaşmış hayvan hasta oluyor, kilo alıyor". Özellikle erkek kedilerde idrar yolu hastalıkları kısırlaştırma ile ilişkilendirir. Bu kesinlikle ispatlanmamış, kulaktan dolma bilgidir. İdrar yolu ve böbrek hastalıklarının en büyük sebebi kötü ve
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
14.
Yanlış beslenmedir. Kısırlaştırma hayvanın metabolizmasını yavaşlatır doğru. Ama bunun obeziteye çevirmesi de yine yanlış beslenmedir. Yanlış beslememizdir. Hayvanın evde kırlent gibi hiç kıpırdamaması da etkendir.
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
15.
Son olarak sokakta yaşayan bir erkek kedi kısırlaştığında çiftleşmek için diğer erkeklerle kavga etmez, gözü çıkmazdı mesela yerinde kalırdı. Kovaladığı dişi kedi arabanın altında kalmazdı…
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018
16.
Lütfen artık "ama hayvanların doğası" diye boş boş konuşmak yerine bizi bir dinleyin, okuyun araştırın, veterinerlerle konuşun, barınakları ziyaret edin, besleme etkinliklerine katılın. Kısırlaştırmak hayvanın, evde ya da sokakta olsun yaşam kalitesini arttırır. Ömrünü uzatır.
— Burçin (@burchinella) January 7, 2018