Kabul ediyoruz yaz aylarında çalışmak bazen hiç de kolay olmuyor. İnsanlar deniz-kum-güneş üçlemesiyle dolu storyler ve fotoğraflarla dört bir yanı donatırken, bazen sol yanımızdaki pencereyi açıp atlamak istiyoruz. Tam da bu düşüncelerle dolu olan ‘Studio 160’ isimli bir mimarlık ofisi çalışanları daha yaratıcı bir çözüm bulmuş ve ofislerini hem çalışıp hem de güneşin tadını çıkarabilecekleri tatlı bir karavana taşımış.
Karavan gezginlerinin hikayelerine sıkça rastlıyoruz. Fakat bu kez durum farklı. Durumu farklı kılan ise karavanı sadece seyahat amaçlı değil aynı zamanda iş yeri olarak da kullanan insan topluluğu.
Yeni Zelanda’daki Studio 106 adlı mimarlık ve tasarım bürosu, çalışırken yaz günlerinin de tadını çıkarabilmek için retro bir karavanı mobil ve esnek bir çalışma alanına dönüştürmüş.
Eh bu dönüşümün sahibi mimarlar olunca da ortaya tasarım olarak son derece güzel bir karavan çıkmış.
Studio 106 çalışanları karavanlarıyla sabit durmuyorlar, zaman zaman yola koyulup sahil kenarına gidip deniz, kum ve güneşin tadını da çıkarıyorlar
Kartondan yaptıkları masalarda toplantılar oluyor hatta görüşmelerine yaz boyu karavanlarıyla gidiyorlar.
Ekibin bu kararı alma sebebi ise yaz aylarında düşen motivasyonları ve yaratıcılık yeteneklerindeki körelmeymiş. Çalışanlar, karavana geçmelerinden itibaren verimlerinin arttığını ve işlerini daha da keyifle yapar hale geldiklerini belirtiyor.
Kafaları nereye esiyorsa o gün oraya gidiyorlar ve ofislerinin manzarasını kendileri belirliyorlar. Onlara eşlik eden dünya tatlı bir de köpekleri var. Ne dersiniz sizce ülkemizde de mümkün mü? Darısı başımıza…
işte Studio 106 mimarlarının şirin karavanlarına taşınma süreci ve keyif çatma anlarının bulunduğu video
