Hepimiz, yaşamlarımızın hemen her anında karar verme süreçlerinden geçiyoruz. Modern yaşamın dur durak bilmeyen akışı içerisinde, kararlarımızın pek çoğunu hızlı bir şekilde almamız gerekiyor. Öte yandan yeni bir şehre taşınmak veya yeni bir işe başlamak gibi büyük kararlar yalnızca bizlerin değil çevremizdeki insanların yaşamını da ciddi şekilde etkileyebiliyor. Buna karşın gündelik yaşamlarımızda o gün ne giyeceğimiz veya o akşam hangi yemeği yiyeceğimiz gibi küçük karar anlarının sayısı çok daha fazla. Ancak emin olun, küçük veya büyük tüm kararlarınız psikolojik ve fizyolojik sağlığınız üzerinde sandığınızdan çok daha büyük bir etkiye sahip. Bu hususta karar yorgunluğu olarak isimlendirilen psikolojik olgu ise iradenizin ve benliğinizin önemli ölçüde tükenmesine neden olabilir! Peki, tam olarak nedir bu karar yorgunluğu? Detaylara birlikte bakalım.
İlginizi çekebilir:
Uzmanlar Açıkladı! Daha Dayanıklı Bir Psikoloji İçin Her Gün Yapmanız Gereken 4 Şey
Gündelik yaşamın hemen her anında yeni bir karar almamızı gerektiren süreçler ile karşılaşıyoruz
Bazen, iş veya şehir değiştirmek gibi “büyük” karar alma aşamalarıyla yüz yüze geliyoruz. Bazense o gün için ne giyeceğimize ya da akşam yemeğinde ne yiyeceğimize karar vermemiz gerekiyor. Kısacası gündelik yaşamlarımız bazen büyük bazen küçük bazen zorlayıcı ve can sıkıcı karar verme süreçlerinin arifesinde geçiyor.
Bu noktada karar alma süreçlerinin yaşamlarımızdaki sıradan unsurlardan biri olduğu rahatlıkla söylenebilir
Ne var ki her an bir şeyler arasında seçim yapma zorunluluğu, sandığınız kadar kolay bir durum değil! Karar yorgunluğu olarak isimlendirilen psikolojik rahatsızlık ise bu süreçlerin ne denli tehlikeli bir sağlık sorununa neden olabileceğinin en güzel örneği.
Karar yorgunluğu nedir?
Karar yorgunluğu kabaca, seçim yapma yükünden kaynaklanan zihinsel ve duygusal gerilimi ifade etmek için kullanılıyor. Bu ilginç kavramı ilk kez kullanan isim ise Roy F. Baumeister adındaki psikolog.
Karar yorgunluğu kişinin benliğini ve iradesini önemli ölçüde zayıflatan tehlikeli bir olgu
Çünkü kişinin, vermek zorunda kaldığı karar sayısı arttıktan sonra seçim yapamaz hale gelmesine neden olabiliyor!
Bilimsel araştırmalara göre karar yorgunluğu, kişinin bilişsel kaynaklarının tükenmesi ile ortaya çıkıyor
Uzman Klinik Psikolog Merve Candaş Demir bu durumu, “Kişi eğer üst üste karar almak zorunda kaldıysa ego tükenmesi ve karar yorgunluğu yaşayabilir. Çünkü beyin karar verirken pek çok kaynağını harcar, tüketir.” sözleriyle açıklıyor.
Bazı uzmanlar ise karar yorgunluğunu yoğun fiziksel aktivite sonrası ortaya çıkan kas yorgunluğuna benzetiyor
Tekrar eden karar verme süreçleri, bu psikolojik rahatsızlığın başlıca sebeplerinden
Karar yorgunluğu, kişinin doğru ve sağlıklı kararlar vermesini engelleyen yıpratıcı bir sağlık sorunu
Peki, bu tehlikeli psikolojik olgu gündelik hayatımızı tam olarak nasıl etkiliyor? Bu sorunun yanıtını bir örnekle açıklayalım. Söz gelimi bir süpermarkete gittiğiniz. Kahve almak için reyonunun önün geldiniz ve işte süreç başladı!
Çünkü reyonda, içlerinden bir tanesini seçmeniz gereken onlarca farklı ürün var. Uzun uzun düşündünüz ve kararınızı verdiniz. Ancak bu seçim az sonra karar yorgunluğu yaşamanıza neden olabilir! Bunun en net göstergesi ise alışveriş sepetinizi dolduran gereksiz ürünler olacak! Çünkü daha siz kahve reyonundayken içerisine düştüğünüz süreç, sonunda karar verme mekanizmanızda aksamalar meydana gelmesine neden oldu.
Karar yorgunluğunun belirtileri nelerdir?
Uzmanlara göre karar alamamak, karar vermekten kaçınmak, otoriter kişilerin kararlarına uymak, karar verme aşamasındaki yoğun duyguları yönetememek ve karar alırken tükenmiş hissetmek, bu tehlikeli psikolojik olgunun yaygın belirtilerinden bazıları.
Psikologlar, karar yorgunluğunun bazı belirli mesleklerde çalışan kişileri daha fazla etkilediğini dile getiriyor
Buna göre hukuk alanında çalışanlar, öğretmenler, bilgi teknolojisi çalışanları ve sağlık çalışanları karar yorgunluğu söz konusu olduğunda riskli grupta yer alan kişiler.
Karar yorgunluğuyla nasıl mücadele edilir?
Evet, karar yorgunluğunun kişinin hem psikolojik hem de fizyolojik sağlığı üzerinde pek çok olumsuz etkisi var. Fakat uzmanlara bu tehlikeli olgu ile başa çıkmak mümkün. Bu hususta yapılması gereken ilk şeylerden biri ise önemli kararları günün erken saatlerinde almak.
Günlük rutinler oluşturmak, uzun mesai saatlerinde sık molalar vermek, seçenekleri sınırlandırmak ve mükemmeliyetçi olmaktan kaçınmak da yapılması gereken şeyler arasında yer alıyor.
Kaynak: 1