Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Kısır ve Avşar köyleri Uranyum madenleri yüzünden kanserle mücadele ediyor. 3 yıl önce medyaya yansıyan haberlere rağmen sorun hala çözülmedi. Üstelik köy halklarında kanser olan kişi sayısı giderek artıyor.
1. 2014 yılında Ege Çevre ve Kültür Platformu’nun düzenlediği panelde söz alıp konuşan Muhtar Baki Suna’nın “biz ölüyoruz!” feryatlı çıkışıyla bu köyden haberdar olmaya başladık ilk olarak.
2. Sonrasında köy meydanında düzenlenen eylemde köy sakinleri saçlarını kazıtarak bu sorunun fark edilmesini sağladı.
3. Medyada da fark edilmeye başlanan kanser köyü, “Yeşil Doğa” programı yapımcısı Güven İslamoğlu tarafından gündeme taşındı ve programında buna sıklıkla yer verdi.
4. Kanserin bu kadar hızlı bir şekilde yayılmasının sebebinin ilçedeki uranyum madenleri olduğu düşünülüyor.
5. Kısır ve Avşar köylerde neredeyse her eve bir kanser hastası düşüyor.
6. Rehabilite edilmeden bırakılan bu kuyularda eğer sızıntı varsa yeraltı suları, rüzgar ve yağmurlarla geçtiği her yeri zehirliyor.
7. Konunun gündeme gelmesiyle Amerika’da yaşayan nükleer fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç’la birlikte üç bilim adamı bölgeye gelip üç farklı cihazla radyasyon ölçümü yaptığında sonuç dehşet vericiydi.
8. Ölçümler ortalama güvenlik değerlerinin 450 katı üzerinde radyasyon tehdidini barındırıyordu.
9. Kısır ve Avşar köylerindeki kanserden ölüm oranı Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde ve bu konuda hala yetkililerden somut adımlar atılmıyor.
10. Uranyumun yalnızca bu köyde yaşayanlara zarar verdiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz çünkü bu bölgede yetişen tarımsal ve hayvansal ürünler yurdun dört bir yanına ulaşıyor.
11. Ayrıca bu köylerin dağlarından süzülen sular Söke Ovası’nda birikiyor, yani yalnızca bu köylerde yetişen ürünler değil diğer köylerde yetişen ürünler de risk değeri taşıyor.
12. Ortada böylesine kanserin yakınımızda olduğunu bilmek gibi bir gerçek varken bu duruma sessiz kalmamalı ve elimizden gelen her türlü çabayı göstermeliyiz.