Cinsellik tüm canlıların doğasında var olan içgüdüsel bir durum. Canlılar olarak içgüdüsel olarak üremek isteriz. Ancak insanı bu konuda diğer canlılardan ayıran özelliği ise, yalnızca üreme amaçlı değil zevk amaçlı da seks yapabilmesi, buna istek ve ihtiyaç duyması. Tarih boyunca cinselliğin tanımı ve anlayışı üreme üzerineydi. Ancak bir kitap tüm bunları değiştirdi ve cinselliğe yepyeni bir bakış açısı kazandırdı; kamasutra. ‘Zevkin Kitabı’ veya ‘Aşk Sanatı’ anlamına gelen Kamasutra, cinsel birleşme pozisyonlarının sistematik olarak tasvir edildiği, cinselliğin sadece üremekten çok daha fazlasının olduğunun anlatıldığı en eski ve en ünlü eser. Kamasutra nedir, bu kitapta neler anlatılıyor, gelin birlikte bakalım.
Kamasutra, cinsel birleşme pozisyonlarının sistematik olarak tasvir edildiği en eski ve en ünlü Sanskrit klasiği
Kamasutra, Hintçede iki ayrı kelimenin birleşmesinden oluşan bir sözcük.“Kama” zevk, “sutra” ise kitap anlamına geliyor.
Cinselliğe farklı bir bakış açısının getirildiği Kamasutra, M.Ö 400’li yıllardan günümüze kadar ulaştı ve pek çok toplumu etkiledi
“Seksin kanunu” olarak bilinen Kamasutra kimilerine göre bir yaşam tarzı kimilerine göre ise öğreti
Kamasutratra’nın 3. yüzyılda Hint bilge Mallanaga Vatsyayana tarafından derlendi ve cinsellik üzerine ilk yazılı eser olma özelliği taşıyor
Kamasutra’nın ortaya çıkışına dair pek çok hikaye bulunuyor. Bunlardan en yaygın olanı ise, Tanrı Shiva ve eşi Parvati’nin cinsel birleşmelerini ayrıntılandırarak kaydetmesi ve kitabı bu şekilde ulaştırmasıdır.
Bazıları tarafından bir öğreti ve yaşam biçimi olarak görülen Kamasutra toplam 7 bölüm ve 36 altmetinden oluşuyor
Bu bölümlerde erkekler ile kadınlar hakkında detaylı bilgiler ve cinselliğin derinliği yer alır. Çiftlerin aralarındaki uyum, dokunma, sarılma, tensel uyum gibi konulara dair farklı yaklaşımlar vardır. Kamasutra, beyindeki zevk alıcılarını uyaran en kuvvetli cinsel birleşmeleri tavsiye eder. Kitapta ayrıca kişilerin nasıl daha fazla zevk alabileceğine dair öneriler de bulunuyor. Hatta hep karşımıza çıkan “kamasutra pozisyonları” da bu kitapta yer alıyor ve çiftlere birbirinden farklı zorluk derecelerinde cinsel birleşme pozisyonları öneriliyor.
Kamasutra’da ayrıca, erkeklerin ve kadınların birbirlerini nasıl etkileyebilecekleri ve evlilikte cinsel yaşama dair öneriler de bulunuyor
Kamasutra’ya göre erkekler tavşan, boğa ve aygır olmak üzere üç gruba ayrılırken, birer çiçek olan kadınlar da ceylan, kısrak ve dişi fil olarak üç türe ayrılıyor. Erkeklerde ayrım penisin uzunluğuna, kadınlarda ise vajinanın derinliğine göre yapılıyor. Aygırın penisi boğaya göre, boğanınki ise tavşana göre daha uzun. Dişi filin vajinası kısrağa göre, kısrağınki ise ceylana göre daha derin. Erkeğin penis boyutlarının kadına üstün olduğu birleşmelerin yüksek uyumlu ve kaliteli olduğunu belirtiyor. Buna göre, bir aygır erkekle bir ceylan kadının birleşmesi en yüksek uyum. Yani kamasutra aslında yıllardır tartışılan konuya dair “boyu değil işlevi” yorumunu getiriyor. En düşük uyum, bir dişi fil kadınla bir tavşan erkeğin birleşmesidir.
Kamasutra’daki en temel noktalardan biri ise, cinselliğin sonuç değil, zevk alma odaklı olmasını önermesi. Kamasutraya göre cinselliğin her anından keyif alınmalı ve sonuç odaklı olunmamalı
Başka bir deyişle çiftler orgazmı mümkün olduğunca erteleyip, anın tadını yaşamalı. Seks sırasında ruh bedenle bütünleşmeli. çiftler birbirinin bedenini dokunarak keşfetmeli ve farklı şekillerle uyarmalı böylece zevk de doruğa ulaşmalı. Sinir uçlarının bol olduğu kulaklar, dudaklar, boyun, göğüsler, göbek, uyruk, diz arkaları, ayaklar ve genital bölgeler çiftin birbirlerini keşfetmeleri için kullanabileceği en ideal erojen bölgeleri.
Kaynak: 1