Türk kahvesi yaparken bizim kullandığımız cezve neyse, yaban ellerin espressosunu manuel yapmak için kullanılan alet de Moka Pot diyebiliriz. Espressonuzun üstünde şöyle bol da krema olsun derseniz o zaman başvuru noktanız ise Moka Pot’un kardeşi Brikka. Önce Moka Pot’ta kahve nasıl yapılır bir ona bakalım, sonra da üstüne biraz konuşalım.
1. Düdüklü tencereyle kahveyi birleştiren buluş.
Yok yahu düdüklü tencerede yapmayacağız kahveyi, sadece Moka Pot ile düdüklü tencere aynı mantıkla çalışıyor bunu belirtmek için kurdum cümleyi. İkisinin de olayı, basınç.
2. Basınç önemli
Moka Pot ile kahve hazırlarken, suyu alta koyuyuyoruz, üstüne filtre başlığını yerleştirip, içine kahveyi koyuyoruz ve üst bölümü sıkıca kapatıyoruz. Her 30 mililitre su için 7 gram kahve kullanmak gerek, espresso yaparken kullanılan ölçüler bu arkadaş için de geçerli. Moka Pot’u ocak üstüne yerleştirip, altını da orta ateşte açıp beklemeye başlıyoruz. Zamanla ısının etkisiyle alttaki su buharlaşmaya başlıyor ve o basınçla yukarı doğru yol almaya başlıyor.
3. Su Kahvenin Ruhunu Ele Geçiriyor
Basınç etkisiyle yukarı doğru ilerleyen su, filtreye ulaşıp kahveye dokunuyor. Bu andan sonrası tam bir keyif, önce bütün kahve parçacıkları ıslanıp gevşiyorlar, sonra ruhlarını sıcak suya teslim ediyorlar. Hani masajdan sonra pelte gibi oldum dersin ya, kahve parçacıkları da o an öyle işte, ruhunu teslim ediyor sorgusuz sualsiz. Ruhu alan su yoluna devam ediyor ve süzüle süzüle üst haznenin tam ortasındaki kuleye tırmanıyor, tam kulede en üst noktaya geldiğinde o sivri başlığın kenarından süzülerek akmaya başlıyor.
4. Görsel Şölen
Tam o an başlıyor görsel şölen. Eve yeni alınan çamaşır makinesinin dönmesini seyretmek gibi zevk veriyor bu insana. Süzüle süzüle o tepeden akışı muhteşem bir görüntü. Önce açık kahverengi sonra koyulaşan rengiyle üst hazneyi doldurmaya başlıyor kahve. Buram buram kahve kokusu geliyor burnunuza.
5. Fokurtu Önemli
Hazne dolmaya başlayınca sesi bekleyin. Fokurtu ve tıslama sesi duymaya başladığı an işlem tamamdır. Ocağın altını söndürüp kahvenizi bir fincana alabilirsiniz.
6. Tadı sert mi geldi, su ekle olsun sana Americano.
İkinci dünya savaşı esnasında İtalya’daki Amerikan askerleri espressoyu ilk tattıklarında espressonun tadı onlara acı gelmiş ve sertliği yumuşatmak için espressonun üstüne sıcak su eklemişler. İtalyanlar da bu usule -biraz da kinayeli olarak- Americano adını verirmişler. Tabi bi espresso makinesini savaş ortamında her yerde çalıştırmak kolay değil. Moka Pot bu nedenle özellikle İkinci Dünya Savaşı tarihine damga vuran kahve demleme yöntemi. Çünkü çok pratik ve taşınabilir, ihtiyacınız olan sadece dört element Moka Pot, ateş, su ve kahve. Ocak yoksa, 5. element de olur. Tahta!
7. Ben espressomu kremalı severim diyorsanız…
O zaman Moka Pot ailesinden Brikka’ya bir göz atın. Üst haznedeki başlıkta küçük bir ek aparat bulunduran Brikka da kahveniz tam bir espresso görünümünde hazır oluyor. Bol kahve kremalı.
8. Paranın dibine vuran kişi Bialetti
Moka Pot’u aslında Luigi DiPonti (Datome değil yahu) buluyor. Ama asıl bizim bildiğimiz Moka Pot haline alüminyum ustası Alfonso Bialetti getiriyor. Adını da Moka Express koyuyor. Moka Pot’u alüminyumdan yapan Bialetti hem ağırlık yapmayan kolay taşınan hem de pratik bir kahve demleme ekipmanı üretmiş oluyor. Bunun bir de patentini alan Bialetti ailesinde asıl ilerleme oğul Renato döneminde oluyor. Hem markalaşan hem büyüyen Bialetti markası, Renato döneminde Brikkayı da icat ediyor.
9. Zaman içerisinde Moka Pot ailesine birsürü yeni çeşit ekleniyor, hem görsel hem metaryel olarak farklı olan bu çeşitler de rağbet görüyor ama en çok satılan model elbette bir klasik olan Moka Pot.
10. Sevdiceğimle gömün beni.
11 Şubat 2016 tarihinde tamtamına 93 yaşında vefat eden Renato Bialetti vasiyetinde cesetinin yakılıp küllerinin 24 kişilik bir Moka Pot içine konulmasını ve öyle defnedilmesini istiyor. Bu vasiyet de resimde görüldüğü üzere yerine getiriliyor.
Moka Pot ve diğer çeşitleri ile ilgili daha detay bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
MokaPota Kimdir?
3 Basketbol tutkunu ve 3 Kahve aşığı olarak kendi aramızda paylaştığımız bilgileri buradan bütün Basketbol ve Kahve severlere ulaştırmak ve bizim gibi hisseden dostları bir araya getirmek için MokaPota.com‘u kurduk. Gece 02:00 – 05:00 aralığında başlayan NBA maçlarını sonuna kadar seyredebilmenin yolu kahveden geçtiği için Basketbola olan tutkumuz kadar kuvvetli kahveye karşı olan hislerimiz. Üçüncü Nesil kahveciliğe inanıyor güveniyor ve destekliyoruz. Ancak bu işi fahiş fiyatlara yapanlara karşı hoş görülü olduğumuz pek söylenemez. Herkesin makul fiyatlara nitelikli kahve içebileceğine inanıyor ve bu doğrultuda çalışan bütün dostları destekliyoruz. NBA ana tutkumuz olsa da Euroleague’i hiç mi hiç boş geçmiyoruz. Uzun süre günlük yorumlar yapıp maç tahminleri verdiğimiz bir başka siteyi kapatıp kurduğumuz MokaPota‘da günlük tüketilen değil sürekliliği olan yazılar yayınlamaya gayret ediyoruz. Antrenman sabahları Blender’dan geçirdiği karışıma tat versin diye bir çay kaşığı türk kahvesi karıştıran bir nesilden gelip yalnız olmadığımızı ve bizi takip eden birçok dostumuz olduğunu da çok iyi biliyoruz. Bize desteğinizi lütfen devam ettirin, çünkü daha güzel daha iyi şeyler yapmak için çaba sarf ediyoruz…