Kadınların, sürekli erkeklerin ne istediğine odaklı düşünmekten vazgeçerek, cinselliklerini kendi zevk ve isteklerine göre yönlendirmeleri aslında erkekler açısından da olumlu bir davranış, çünkü böylelikle karşılarında daha çekici, arzulanır, yaratıcı kadınlar bulacakları aşikar. Çoğu yazı, erkeklerin nasıl baştan çıkartılacağı, onları yatakta tatmin etmeye yönelik denenebilecek yeni ve heyecan verici şeyler ve tüm bunların sorunlarınıza nasıl çabucak çare olacağı, ya da vice versa üzerine odaklanırken; biz bu yazımızda kadınların kendileri ve bedenleriyle olan ilişkilerine yoğunlaşmayı düşünüyoruz. Kusura bakmayın ama, içinde bulunduğunuz psikolojiyi görmezden gelerek üstelik kendi bedeninizi tanımadan ve onun ihtiyaçlarını anlamadan; seks dünyanız hakkında ihtiyaç duyduğunuz olgusal ve kapsamlı hiçbir bilgi vermeyen o tür yanlışlıkları burada bulamayacaksınız. Gerçekten tatmin edici bir cinsel hayatınız olsun istiyor musunuz? İşe öncelikle potansiyel yeteneklerinizi tanımlamakla başlayın. Bunları da ancak deneyerek keşfedebilirsiniz. Aşağıdaki maddeleri hatırlayın ve hatta daha fazlasını yapıp, kendinize bir şeyler yazın mutlaka. Çünkü mükemmel seksin altın kurallarının ne olduğuyla ilgili çoğu şey, ne yazık ki hala, yazmaya cesaret edebildiğimiz şeyler arasında bulunmuyor.
Kendiniz ve elbette partnerinizle birlikte, öncelikle kadın olarak nelerden zevk aldığınız konusuyla yakından ilgilenmeye başlayın
Modern dünyanın erkek egemen olmasından ötürü, gördüğünüz çoğu makale erkeklerin seks hakkında düşündüğü şeyler, bir kadın olarak onu nasıl baştan çıkaracağınız, yatakta kendinize nasıl bağlayacağınız yönünde tamamen erkek odaklı makaleler. Şimdi bunların hepsini bir tarafa bırakalım. Kadınlar hakkında bu türden kaç makale gördüğünüzü bir düşünün. Onlar hakkında yazılmış makalelerin çoğu kadınların cinsel zevkleri hakkında doğru bilgiler içermiyor ve bu makaleler kendimiz hakkında bizi aydınlatmaya da doğal olarak yetmiyor. Erkekler her daim bizi anlamadıklarından, anlaşılmaz varlıklar olduğumuzdan bazan iyi bazan da kötü anlamda dem vururlar. İyi de, biz kendimizi ne kadar anlıyoruz? Öncelikle kendimiz için bile bir muamma olduğumuz gerçeğini kabul edelim. Her bir bireyin kendi cinsel zevkleri, tercihleri ve yönelimleri vardır ve olmalıdır. Bu aynı, bir rengi, yemeği, kıyafeti, mekanı daha çok sevmek ve onu tercih etmek kadar doğal bir durum. Ayıplanacak, utanılacak bir şey değil. Örneğin size oral seks yapılmasından hoşlanıyorsanız ve hatta çok seviyorsanız, bundan niye utanasınız ki… Eğer partneriz de sizinle bu zevki paylaşıyorsa, bu ortaklığın keyfini sürmelisiniz. Çünkü cinsel ilişkinizde ilginin yalnızca taraflardan birinin üzerinde olması hem doğru değil, hem de oldukça sıkıcı. İhtiyaçlarınız ve zevkleriniz hakkında açıkça konuşabilmelisiniz. Ne istediğinizden ve neler yapabileceğinizden emin değilseniz, neyin iyi hissettirdiğini ve hissettirmediğini mutlaka birlikte deneyerek bulmalısınız. Eğer partneriz sizinle birlikte bunu yapmak istemiyorsa, cinsellikten zevk alıp almadığınızı, kendisiyle eğlenip eğlenmediğinizi umursamıyorsa, sürekli kendisiyle ilgili bahaneler üretiyorsa; bilin ki o sizin için doğru ve uygun bir partner değil! Bu safi ve basit gerçeği görmezden gelerek ya da inkar ederek geçirdiğiniz her gün kendinize yazık ettiğiniz bir vakit kaybından başka hiçbir şey değil… Unutmayın, bu dünyada hepimizin vakti sınırlı ve bu yüzden de oldukça değerli.
Harika seks için mutlaka harika iletişim…
Zaten yukarıda değindik, ama bu iletişim konusu ayrıca bir madde olmayı hak ediyor. Hatta konu özellikle cinsellik olduğunda iletişim her şeydir. Seks, karşınızdakinin önüne yalnızca yeni pozisyonlar ya da yaratıcı eylemler koyarak ondan sizi takdir etmesini ve bunlara eşlik etmesini beklemek değildir. İletişim, partnerinizin neye ihtiyaç duyduğu ve neyi nasıl istediğini ifade etmesi kadar, sizin de aynı şeyi açıkça yapabilmeye cesaret edebilmenizle ilgili. Tüm dünya genelinde böyle olmakla beraber, özellikle Türkiye şartlarında bastırılmış ve bastırılmaya çalışılan kadınlar olarak bunu yalnızca kendiniz için değil, geleceğin kadınlarının yolunu açabilmeniz için de yapabilmeniz çok önemli. Belli zevkleriniz ve hatta belli standartlarınız olmalı ve partnerinize bunları samimiyetle ifade edebilmelisiniz. “Şunu daha çok yapmanı istiyorum”, “Bu yaptığını gerçekten çok beğendim”, “Bunu yapmandan hoşlanmıyorum”, “Şu iyi hissettirmiyor” ve hatta yeri geldiğinde “dur” diyebilmek… Açıkçası “taş yerinde ağırdır” misali, cinsellik hakkında konuşulacak en doğru yerin de, yatak odası olduğunu söyleyebiliriz. Yatak sadece uyumak ya da sevişmek için değil, sohbet etmek için de mükemmel bir mekan. Fakat kendinizi nerede rahat hissediyorsanız; bu konuları özellikle orada konuşmanız lazım. Partnerinizle her şeyden konuşabildiğiniz, ona söyleyemeyeceğiniz hiçbir şey kalmayacak kadar rahat ettiğiniz, utanma, sıkılma, çekinme ve hatta korkma duygularından arınabildiğiniz, kendinizi güvende hissettiğiniz her neresiyse işte orada. Hem zihinsel hem de duygusal olarak ortaklaşa müsait olduğunuz bir zaman yaratın ve cinsel hayatınız hakkında konuşun. Sadece konuşun… Ve lütfen ama lütfen, tümüyle dürüst olun…
Cinsel yolla bulaşan hastalıkları nasıl önleyeceğinizi bildiğinizden emin olun
HIV/AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Frengi (Sifiliz), Klamidya, Ureaplasma, Mycoplasma, Gonore (Bel soğukluğu), HPV-Genital siğil, Herpes Simpleks, cinsel ilişki sırasında korunmasız olduğunuz taktirde, vajinal, anal ve oral seks yoluyla bulaşabilen enfeksiyon ve hastalıklardır. Bunlardan korunmak için önlem aldığınızdan emin olmanız gerekiyor. Korunmanın en kesin yolu; şüpheli ilişkiden kaçınılması ve uzun dönemli, tek eşli cinsel ilişkilerin tercih edilmesi. Erkeklerde ve kadınlarda prezervatif kullanımı cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşma riskini düşürüyor. Ayrıca düzenli olarak test yaptırmanız da lazım. Fakat “düzenli olarak” farklı insanlar için farklı anlamlara gelir. İdeal olanı, her yeni partnerinizle yaşadığınız birliktelik sonrası teste gitmeniz, ancak 6 ayda ya da yılda bir test yaptırmanız da yeterli. Cinsel ilişkide bulunulan partner sayısı arttıkça, cinsel yolla bulaşan hastalıkları kapma tehlikesi artar. Birden fazla kişiyle cinsel ilişkide bulunmak ve/veya başka partnerleri olan kişilerle cinsel ilişkide bulunmak tehlikelidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğunda erken dönemde belirti gözlenmediğinden fark edilemeyebilir. Bu hastalıkların başlıca belirtileri; ateş, kas veya eklem ağrıları, deri döküntüleri, baş ağrısı, ishal, bulantı ve kusma, vajinal akıntıda değişiklikler veya anormal kanama, vajinal kaşıntı, penis akıntısı, idrarda yanma veya ağrı, genital bölgede siğiller, cinsel ilişki esnasında ağrı, testislerin şişmesi ve ağrıması, adet dönemi dışında ara kanama.
Yatakta “acayip” olmanız gerekmiyor
Pek çok yazıda erkeklerin isteklerinin öngörülebilmesi, dikkat ve ilgisinin sürekli canlı tutulması üzerine taktikler önerilir. Çünkü aldatmayı, hep aynı kişiyle cinsel ilişkinin bir süre sonra ilgi çekici olmayı kaybettiği ve/veya sıkıcı hale gelmesinden ötürü haklı göstermeye çalışanlar var. Buna karşın, ilgi çekici olabilmek adına, tek eşli ilişkiler dışında yaşanan tüm ilişki çeşitlerini kötüleyen bir toplumda yaşamak muazzam bir baskı yaratıyor. Daha tatmin edici, eğlenceli bir cinsel hayat için alışkanlıklarımızı değiştirmemiz mi gerekiyor yoksa problem, zihniyetimizde mi? Bazı insanlar sanki bir standartmış gibi, yatakta “acayip” olmak gerekliliğini hissetmedikleri için gerçekten rahatsız oluyor halbuki onlar yaşadıkları geleneksel cinselliği tatmin edici buluyorlar ve gayet mutlular. Partnerinizin ilgisini üzerinizde tutmanız gerekliliğine odaklı olarak, sürekli yeni şeyler yapmanız salık veren makaleler, okuyanda ister istemez bir baskı yaratıyor. O yüzden bu türden tavsiyelerde bulunan yazıları önemsememeniz gerektiğini söyleyelim. Gerçek şu ki, neyi yapmak ya da yapmamakla kendinizi rahat hissediyorsanız, devam edin, bunda bir sorun yok. Eğer, ihtiyaç duymuyor ya da istemiyorsanız; geleneksel seksin dışına çıkıp, örneğin BDSM denemek zorunda falan değilsiniz. Gerçekten hoşlanmıyorsanız, partnerinizin sizi böyle şeylere zorlamasına, ya da kendinizi eksik ya da yetersiz hissettirmesine müsaade etmeyin. Sizin için doğru bir partner olup olmadığını anlamanın yollarından biri de budur. Bu sizin cinsel yaşamınız ve kendi istediğiniz şekilde yaşamanız önemli.
Daha iyi bir seks hayatına sahip olabilmeniz için bedeninizi değiştirmeniz gerekmiyor
Gerçekten hiçbir baskı olmamalı…
Kendinizi hazır hissettiğiniz zamanlar dışında, seks yapmanız gerekmiyor. Eğer zevk almıyorsanız ya da canınız acıyorsa mesela anal seks yapmanız da gerekmiyor ve hiç kimse sizi bunun için zorlayamaz. Partnerinizi sevişmeye ikna etmek için güzel bir geceliğe ya da iç gıcıklayıcı bir iç çamaşırına da ihtiyacınız yok. Seks eğlenceli olmalıdır evet. Fakat her şeyden evvel keyif almalısınız ve hiçbir kaygı duymamalısınız. Fahişe gibi görünmemek için belirli bir şeyi yapmak, belirli bir şekilde davranmak ya da belirli bir şeyi belirlenmiş doğru zamanda yapmak üzere üzerinizde psikolojik ya da fiziksel baskı hissediyorsanız, kesinlikle partnerinizin sizin için doğru kişi olmadığına garanti verebiliriz. Eğer partneriniz size baskı uyguluyorsa, onunla bu konular hakkında konuşun. Eğer durmuyorsa, bağlarınızı koparmayı ciddi olarak düşünün. Saygı görmeyi hak ediyorsunuz; bu da seksin manipülasyon ya da zorlama yoluyla olmaması gerektiği anlamına geliyor.
Harika seksin illa ki orgazmla sonuçlanması gerektiğini düşünmeyin
Seksin, erkeğin ejekülasyon yaşamasıyla bittiği yönünde cinsiyetçi ve heteronormatif bir yaklaşım hüküm sürüyor. Bu efsaneden gerçekten hem yorulduk hem de bıktık. Cinsellik, karşılıklı olarak taraflar ne zaman bittiğine karar verdiyse, o zaman biter. Seksin ne zaman biteceğini ya da erkeğin boşalmasıyla durmanız gerektiğini söyleyen resmi bir kural bulunmuyor. Kuralları tek başına erkekler değil; KARŞILIKLI ve BİRLİKTE koyacaksınız… Seksin orgazmla sonuçlanması gerekmiyor. İstediğiniz zaman bitirebilirsiniz. Eğer orgazm olmuyorsanız ama bunu istiyorsanız, bu durumu partnerinizle konuşmalı ve orgazma ulaşmanızı sağlayacak yolları birlikte denemelisiniz.
Harika seks illa ki erkeklerle yaşanır diye bir kural da yok
Kadınlara yönelik cinsellikle ilgili makalelerin çoğu, partnerlerin erkek olması zorunluluğuna dayanarak yazılıyor. Bunun gerçekliği tam olarak yansıtmadığını gayet iyi biliyoruz. Harika seksin kişinin toplumsal cinsiyetiyle (gender indentity) hiçbir ilgisi yok. Belki de bir kadın olarak cinselliğinizi doruk noktasında yaşayabileceğiniz ya da size bunu yaşatabilecek kişi tıpkı sizin gibi başka bir kadındır. Bir kadın olarak cinsel yönden sizde ilgi uyandıranın ya da tahrik edenin kim olduğu sorusunun cevabı illa ki erkekler olmak zorunda değil. Kendinize karşı dürüst olun. Hem cinslerinizden hoşlanıyor olmanız ayıp değil, yasak hiç değil… Toplumsal baskılara boyun eğmemelisiniz. Eğdiğiniz taktirde, ömrünüz boyunca cinsel açıdan hiçbir zaman mutlu olamayacağınız gerçeğiyle yaşamak zorunda kalmanızı istemiyoruz.
Seksin en harikası, onay almayı da içinde barındırır
Seks, daima onay almayı içinde barındırmalıdır, aksi cinsel saldırıya giriyor ve durdurulmadığı taktirde periyodikleşip bir alışkanlık haline geliyor. Burada partnerinizin sizden izin almasından bahsetmiyoruz. Yani “özür dilerim sevgilim, bi iki dakka sevişebilir miyiz?” şeklinde abartılı bir yaklaşım değil elbette kast edilen… Onay almak, KARŞILIKLI ve BİRLİKTE arzu duymak esasına dayalı ve saygıyla alakalı bir davranış. Karşılıklı onay, zorlamayla olabilecek ya da dikkatsizlik olarak algılanabilecek her türlü yanlış anlamayı da bertaraf eder. Eğer partneriniz size saygı duyuyorsa, onunla sevişmeye yönelik rızanız olup olmadığından açıkça ve herhangi bir varsayıma dayanmadan emin olmayı istemelidir. Eğer siz de ona saygı duyuyorsanız, aynı şeyi yaparsınız. Nasıl ki; evet demek; onaylamak manasını taşıyorsa; hayır demek, naz yapmak değildir, reddetmektir ve kendisinden başka bir manaya gelmez. Hem kendinize, hem karşınızdakine hem de cinselliğin kendisine duyulan saygı, seksi çok daha iyi hale getiriyor.
Kendinizle sevişin…
Cinselliğinizi yaşamanız, seksten keyif almanız için başka bir insanı hayatınıza dahil etmeniz gerekmiyor. Mastürbasyonun utanç duygusu ve tabularla öyle yakından bir ilişkisi var ki, onu önce hayatımızdan çıkarmaya sonra kültürel bakış açımızdan silmeye çalışıyoruz. Halbuki mastürbasyonun gayet normal, zevkli üstelik de sağlıklı olduğunu biliyoruz. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, uykuyu iyileştiriyor. Cinselliğiniz ve bedeniniz hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olduğu için kendinizle sevişmek, gelecekte ya da mevcut partnerinizle daha iyi ve rahat biçimde sevişmenize de katkı sağlıyor. Onlara sevişirken dokunacakları yerleri, ne yapacaklarını ve ne kadar süreyle yapacaklarını gösterebilirsiniz. İstediğiniz zaman mastürbasyon yapın, vücudunuzu keşfedin, arzularınızın size rehberlik etmesine izin verin ve yaptığınız şeyden memnuniyet duyun.