Her geçen gün insan ilişkileri ve psikoloji hakkında yeni bir şey öğreniyoruz. Psikolojinin alt dallarından olan gelişim psikolojisi, insanı fiziksel, bilişsel, sosyal-duygusal ve kişilik gelişimi olmak üzere dört temel alanda inceler. Bu yazımızda gelişim psikolojisinin en çok bilinen teorilerinden olan bağlanma teorisinden ve bu teorinin içindeki ‘kaçıngan bağlanma’ maddesinden bahsedeceğiz.
Bağlanma teorisi nedir?
John Bowlby, 1950’ler ve 1960’lar boyunca bağlanma davranışı üzerine çalışmalar yapan bir psikolog ve psikanalisttir. Bağlanma teorisi, bakıcı-çocuk / ebeveyn-çocuk arasındaki bağın gelişimini ve bunun sonucunda ileride ortaya çıkan bağlanma kalıplarını inceler. Bowlby, çocuklar üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda ebeveyn ve çocuk arasındaki dinamikleri ve bu dinamiğin sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimi ne kadar derinden etkileyebileceğini fark etti. Bu teoriyi en kısa ve anlaşılır şekilde şöyle açıklayabiliriz. Küçükken ailesinden yeterli ilgi görmeyen çocuklar, büyüyünce ilişki kurmakta zorlanır.
Tabii ki, bu teorinin içinde durumu ve sonuçları daha derin açıklayan farklı maddeler de bulunuyor. Bu maddeler şu şekilde:
1. Güvenli bağlanma
Güvenli bağlanma stili, ebeveyn ve çocuk arasında sıcak ve sevgi dolu bir bağı ifade eder. Çocuk sevildiğini ve önemsendiğini hisseder ve çevresindekilerle sağlıklı ilişkiler kurma becerisini geliştirir. Bu sağlıklı bağlanma biçimini yetişkinliğe de taşırlar ve terk edilme korkusu olmadan uzun vadeli ilişkiler kurarlar.
2. Kaygılı-Kararsız Bağlanma
Kaygılı-kararsız çocuklar bakıcılarına güvenmeme eğilimindedir. Terk edilme korkusuyla sürekli olarak onay isterler ve çevrelerini gözlemleyerek en küçük değişiklikten tedirgin olurlar. Bu insanlar, genellikle yetişkinlikte duygusal olarak bağımlıdır.
Bağlanmaktan Değil Bağımlılıktan Korkun! Partnerinize Bağımlı Olduğunuzun 13 İşareti
3. Kaçıngan Bağlanma
Ebeveynleriyle kaçıngan bir bağlanma kuran çocuklar, duygusal ihtiyaçlarının karşılanmayacağını düşünerek büyür. Bu kişiler büyüdüklerinde duygularını anlamakta zorlanırlar ve yakın ilişkilerden kaçınma eğiliminde olurlar.
4. Düzensiz Bağlanma
Düzensiz bağlanma, kaçıngan ve endişeli bağlanmanın bir birleşimidir. Bu gruptaki çocuklar genellikle yoğun öfke nöbetleri yaşarlar. Düzensiz bağlanma stili ile gelişen çocuklar, büyüdüklerinde öfke sorunu yaşarlar ve duygularını kontrol etmekte zorlanırlar.
Şimdi, kaçıngan bağlanma stiline sahip olan kişilerin gösterdiği 4 işaretten bahsedelim?
1. İşler iyiye gittiğinde kaçarlar
Kaçıngan bağlanma tarzına sahip olan insanlar, adından da anlaşılacağı gibi birilerine bağlanmakta zorlanırlar. Bu yüzden ilişkileri veya iş ortaklıkları iyi gittiğinde, korkuya kapılırlar. Kulağa saçma gibi gelse de bunun bir psikolojik durum olduğunu ve kişilerin bilinçli olarak bu şekilde hareket etmediğini unutmamak lazım. Bu insanlar birine bağlanırlarsa mutlaka incineceklerine inanırlar. Bu nedenle kendilerini güvende hissetmek için ilişkilerini kendi kendilerine mahvederler.
2. Geçmişe takılıp kalırlar
Kaçıngan bağlanmanın bir diğer belirgin işareti ise eşinizin geçmişine takılıp kalmaktır. Eski sevgilileri unutamamak, başka birilerinden bahsetmek hatta geçmişte yaptığınız hatalara takılmak bu durumun bir belirtisidir.
3. Kimseye güvenleri yoktur
Kaçıngan bağlanma tarzına sahip kişiler, başkalarına güvenmezler. Mesela onlara arkadaşlarınızla buluşacağınızı söyleseniz, şüphelenirler. Sürekli yalan söyleyip söylemediğinizi anlamaya çalışırlar. Bir yerde onları incitmenizi engellemek isterler.
4. Bir sıcak bir soğukturlar
Belki de bu bağlanma tarzına sahip olanların en büyük işareti, kişilerin ya tamamen soğuk ya da tamamen sıcak olmasıdır. Ortaları yoktur. Bir gün ilişkiden çok memnunken, ertesi gün durup dururken kavga çıkarabilirler.
İlginizi çekebilir:
Bu Hatalara Düşmeyin! Bağlanma Problemlerine ve Kaygıya Yol Açan 9 Ebeveyn Davranışı