Caretta Caretta’lar dünya denizlerinde yaşayan yedi deniz kaplumbağası türünden biri. 100 milyon yıldır dünyada yaşayan bu canlılar, deniz ve kıyı ekosistemlerinde tamamlayıcı bir role sahip. Ancak sahillerde yavrulara zarar verilmesi nedeniyle her bin yumurtadan sadece bir tanesi yetişkinliğe ulaşıyor. İnsanların yuvalama alanlarına zarar vermesi, deniz kaplumbağalarının yaşama şansını azaltıyor. Bu nedenle onların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu tehlikenin önüne geçmek isteyen June Haimoff, 30 yılı aşkın süredir İztuzu’nda hayranlık bırakan bir mücadele örneği gösteriyor. Gelin, onun hikayesine yakından bakalım.
June Haimoff, 1922 yılında İngiltere’nin Essex bölgesinde dünyaya geldi. Babası tüm dünyanın tanıdığı ünlü bir petrol mühendisiydi
June, babasının işi nedeniyle çocukluğunun büyük bir kısmını İran, Irak ve Uganda’da geçirdi. Gençlik döneminde operaya ilgi duyduğu için müzik, dans ve bale okuluna gitti. Aynı zamanda yağlı boya resim çalışmaları yapıyordu. Sahnelerde olmayı ve sonsuza kadar sanatla ilgilenmeyi düşünüyordu. Düşündüğü gibi olmadı, çünkü âşık olmuştu. Eşi Charles Haimoff ile evlendikten sonra İsviçre’de kendi resim galerisini açsa da hayat onu çok başka yerlere savuracaktı. June, muhteşem bir malikanede yaşıyordu ve sosyetenin yakından tanıdığı bir isimdi. Lüks bir hayat yaşasa da Charles’dan ayrıldıktan sonra her şeyi bırakıp yaşadığı ülkeyi terk etti. Yaklaşık 20 sene boyunca Yunanistan’da yaşadı. Bu süreçte küçük bir balıkçı teknesiyle Ege Denizi’nde gitmedik ada bırakmadı. Bu süre içinde bölgeyi avucunun içi gibi bilen tecrübeli bir kaptan haline geldi.
June Haimoff, Türkiye’ye ilk defa 1975 yılının Temmuz ayında geldi. Köyceğiz yakınlarında bulunan Ekincik Koyu’na ulaştığında buraya âşık oldu
June daha sonra her yaz buraya gelecekti. Her gelişinde Muğla’nın farklı bir bölgesine uğruyor, şehrin doğasına hayran kalıyordu. 1984 yılında kendini tamamen Türkiye’ye ait hissetmiş olacak ki Dalyan’da yaşamaya karar verdi. Buradan bir baraka satın aldı ve çevresini keşfetmeye devam etti. June bir gece kumsalda yürüyüş yapmak isterken plajda çok sayıda yavru deniz kaplumbağası gördü. Bu kaplumbağalar nesli tükenmekte olan caretta caretta’lardı. Ertesi gün kaplumbağalar hakkında araştırmalar yapmaya başladı. Uzunca bir süre kaplumbağaları gözlemleyerek İztuzu Plajı’na nasıl ve ne zaman geldiklerini öğrendi. Yumurtlama, üreme ve Akdeniz’e tekrar dönme zamanları hakkında detaylı bilgiler edindi.
June Haimoff, deniz kaplumbağalarının yuvalama ve yaşam alanı olan İztuzu Plajı’na otel yapılmak istendiğini öğrendiğinde büyük bir kampanya başlatarak tüm dünyanın ilgisini bu bölgeye çekmeyi başardı
Nisan 1987’de Kaunos Beach Hotel adıyla 1800 yataklı dev bir otel kompleksinin yapımına başlandı. Kaptan June o kadar etkili çalışmalar yürütüyordu ki, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), Greenpeace ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi örgütlerin tüm bakışları Türkiye’ye çevrildi. Bu sırada Türk hükümeti de kendini dünyaya açıklamakta zorluk çekiyordu. Kaptan June’un başarılı kampanyası sayesinde otel yapma girişimi engellendi. 1988’de Türkiye, İztuzu sahilinde inşaat yapımını yasaklayan bir karar aldı. Onun sayesinde Köyceğiz ve Dalyan bölgesi Özel Çevre Koruma Bölgesi oldu.
Köyceğiz ve Dalyan bölgesini sit alanı ilan ettiren Kaptan June, daha ne yapabilirim diye sorduktan sonra bir vakıf kurmaya karar verdi
Aralarında Türk ve İngilizlerin olduğu çevrecilerle Deniz Kaplumbağaları Koruma Vakfı’nı kurdu. June caretta caretta’ları o kadar çok seviyordu ki yumurtlama dönemlerinde uykusuz bir şekilde başlarında nöbet tutuyordu. 87 yaşına geldiğinde artık burası benim de ülkem diyerek Türk vatandaşı oldu. Kaptan June, 2002 yılında Türkiye’de yaptığı çalışmaların öyküsünü “Captan June and the Dalyan Turtles” isimli kitabında anlattı. Kitap ilk başta İngiltere’de yayınlandı. Aynı yıl “Kaptan June ve Kaplumbağalar” ismiyle Türkçe çevirisi yapıldı. June Haimoff, 2011 yılında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in belirlediği “Britanya Onur Listesi”nde yer aldı. 2016 yılında ise hayatı “Ben’e Yolculuk” isimli belgeselin konusu oldu. Bugün 99 yaşında olmasına rağmen hala çevreci eylemlerini sürdürmeye devam ediyor. June’un tek vasiyeti kendisi öldükten sonra Dalyan’a sahip çıkılması.
Kaptan June, öz vatanından kilometrelerce uzakta doğamızı ve faunamızı korumaya çalışıyor. Biz ise kendi evimizin bahçesinde, doğamıza zarar vermeye caretta caretta’ların yumurtlama alanlarına şezlong dizmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz ay, deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanlarından biri olan Belek’te 60 yavru kaplumbağa insan faaliyetleri nedeniyle öldü. Bölgenin beş yıldızlı otellerinden biri, insanlar kumun üzerinde daha rahat yürüsün diye sahile ahşap bir bant koymuştu. Yumurtalarından çıkan ve denizle buluşmak isteyen yavrular, ahşap banta sıkışarak öldü. Bu olayın hemen ardından yine Antalya’da başka bir katliam gerçekleşti. Yasak olmasına rağmen gece ATV araçlarıyla sahile giren iki kişi, deniz kaplumbağalarının yuvasını ezerek 16 yavruyu öldürdü. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar bizim insanlarımızın faaliyetlerinden caretta caretta’ları korumak için Türkiye’ye geliyor. Kaptan June gibi çok sayıda gönüllü bu tür olayların yaşanmaması için sahillerde nöbet tutmaya devam ediyor.
Bu içeriğimiz ilginizi çektiyse;
Sivastopol Limanı’ndan Türkiye’ye Kaçan Beyaz Balina Aydın’ın Hüzünlü Hikayesi
başlıklı listemize de göz atmak isteyebilirsiniz!?