Bazen insan psikolojisi bozulunca çok acayip şeyler yapabiliyor. Tabii ki bunu ciddi boyutlara taşıyan ve iyice kafayı yiyen insanlar da var. O sebeple delireceksek bile kararında delirmeliyiz. İşte delirme eşiğini fazlasıyla geçen John Hinckley ve biricik aşkı sandığı Jodie Foster için yaptıkları.
1955 yılında Oklahama’da dünyaya gelen John Hinckley huzurlu bir çocukluk geçirse de ergenliğe girdikten sonra depresif ve asosyal bir ruh haline bürünür.
Ergenliğe geçişten itibaren odasına kapanan John gitar çalıp beste yaparak günlerini geçirmeye başlar. Ta ki Taxi Driver filmini izleyene kadar…
Jodie Foster’ın Iris karakteriyle başrolünü oynadığı Taxi Driver filmini izledikten sonra o karaktere aşık olan Hinckley filmi 20 kereden fazla izler.
Hinckley bu psikopatlık derecesinde olan aşkı için Jodie Foster’a bir sürü mektup, şiir yazar ve şarkılar besteler. Evini bulduktan sonra ise Jodie Foster’ın kapısının önüne bir sürü hediye bırakır.
Bunca çabaya rağmen hala Jodie Foster’ın ilgisini çekemediğini düşünen Hinckley en sonunda Taxi Driver filminde Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis karakteri gibi cinayet işlemeye karar verir.
İlgi çekmek için ilk olarak dönemin Amerika Başkanı Jimmy Carter’ı hedef alan Hinckley, başkanın değişmesiyle hedefini Ronald Reagan’ı öldürmek olarak belirler. Bu seçimin nedeni ise Jodie Foster’ın ilgisini çekmek için en bilinen kişiyi öldürmek istemesidir.
Suikast girişiminde bulunmadan önce Jodie Foster’a son bir mektup yazan Hinckley satırlarında şu sözlere yer verir…
“Jodie, senden rica ediyorum; lütfen kalbinin derinliklerine bir bak ve en azından saygını ve sevgini kazanabilmem için bana bir şans ver!”
Sevgili Jodie;
Reagan’a yapacağım suikast girişiminde, öldürülme ihtimalim olduğu için sana bu mektubu yazıyorum. Senin de bildiğin gibi, seni çok seviyorum. Geçtiğimiz 7 ay boyunca, birazcık da olsa ilgini çekebilmek için sana düzinelerce şiir, mektup, aşk sözleri yazdım.
Telefonda konuşmuş olmamıza rağmen, karşına çıkabilecek cesareti ve sakinliği bulup kendimi sana tanıtamadım. Açıkçası; utangaçlığımı bir kenara bırakırsak, bir de karşına çıkıp, varlığımla seni daha fazla rahatsız etmek istemedim. Biliyorum ki kapına bıraktığım onca mesaj zaten yeterince rahatsız ediciydi senin için. Ancak; içimde tuttuğum bu büyük aşkı ifade edebileceğim en acısız yol buydu!
En azından adımı ve senin için hissettiklerimi öğreneceğin için mutluyum. Ayrıca yurttaki odanın etrafında dolanırken farkettim ki; her ne kadar komik gelse de ben, küçük bir sohbet konusundan ziyade başlı başına bir konuşma konusuyum.
Başkan Reagan’ı öldürme fikrinden vazgeçebilirdim belki de, eğer senin kalbini kazanıp, ömrümün kalanını senin yanı başında geçirebilme ihtimalim olsaydı eğer…
Bu girişimi şimdi yapıyor olmamın sebebinin, seni etkilemek için daha fazla sabredecek gücümün kalmaması olduğunu kabul etmeliyim ve bunu sadece senin için yaptığımı bilmelisin.
Kendi özgürlüğümü ve belki de kendi yaşamımı feda ederek, umarım benim hakkımdaki düşüncelerini değiştirebilirim.
Jodie, senden rica ediyorum; lütfen kalbinin derinliklerine bir bak ve en azından saygını ve sevgini kazanabilmem için bana bir şans ver!
Seni sonsuza kadar seveceğim.
John W. Hinckley
Suikast girişiminde bulunmadan iki hafta önce aile evinden ayrılan Hinckley bir hotele yerleşerek Jodie Foster’a bu mektubu yazar ve sonrasında Washington Hilton Oteli’nin önünde Başkan Reagen’ı vurur.
Hinckley başkanı vurduktan sonra kaçmak yerine ilgi çekmek ve tüm dünyanın kendisini tanıması amacıyla olay yerinden kaçmaz. Kendisine göre bu şekilde platonik aşkı Jodie Foster da kendisini tanımış olacaktır.
Kurşun başkanın ciğerlerine saplandıktan sonra iki saatlik bir operasyon ile çıkarılır ve Reagen bu şekilde hayati tehlikesini atlatmış olur. Hinckley ise akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle St. Elizabeths Hastanesinin Psikiyatri koğuşuna yatırılır.
35 yıllık psikiyatri tedavisinden sonra geçen sene tehdit oluşturmadığı gerekçesiyle denetimli serbestlik verilerek salınan Hinckley’nin tahliye koşulları ise şöyle;
Basına konuşması yasak.
Haftada 3 gün çalışmak zorunda.
Annesinin evinden yaklaşık 50 kilometreden fazla uzaklaşamaz. Yanında ona eşlik eden biri varsa bu mesafe yaklaşık 80 kilometre.
Ayda iki kez psikiyatrist kontrolüne gitmek zorunda.