Bazı kişiler vardır ki onların her zaman yanınızda olacaklarını bilirsiniz ve attığınız her adımda onların da sayesinde güven duyarsınız. Sinemada dostluk temalı birçok film izledik bugüne kadar ancak bu dosyamızda temelleri dostluk üzerine kurulmuş filmleri değil dostluğunu isteyebileceğiniz karakterleri seçtik. 13. cuma uğursuzluk getirir söylentilerini bir kenara bırakıp ayın 13’üne gelen bu Cuma günü 13 karakter belirledik.
Red (Morgan Freeman – Esaretin Bedeli)
Yıllardır tarihin en iyi filmi olup olmadığı tartışıladursun biz bu tartışmayı bir kenara bırakıp filme odaklandığımızda Morgan Freeman’ın canlandırdığı Red karakterinin her daim yanımızda olmasını isteyeceğimiz bir dost olduğunu hissederiz. Filmi ve Red’i düşündüğünüzde belki çok göze batan bir davranışını hatırlamayacaksınız ancak dürüstlüğü, sakinliği ve Andy’e kurdurduğu hayalleriyle en kötü zamanda ihtiyacınız olan dost tanımına uyan bir örnek.
Alfred (Michael Caine – Batman Üçlemesi)
Batman filmlerinin tamamında her zaman Bruce Wayne’in yanında olan ve Wayne’in sırdaşı olarak her zaman arkasında duran Alfred’in Wayne’e yakınlığı uşak olması ve işini çok fazla sahiplenmesiyle açıklanabilir ve onun bu listede yer almasının nedeni olarak yüksek egomuz yüzünden kendimize bir dost değil bir uşak aradığımız söylenebilir. Oysa ki özellikle Christopher Nolan uyarlaması Batman serisinde ön plana çıkartılan Alfred karakteri hepimizin isteyeceği dost tanımına uyuyordur. Üstelik Alfred, Batman hayranları tarafından hiçbir zaman sadece bir uşak olarak görülmemiş bir baba yarısı olarak tanımlanmıştır. Hem sırdaş, hem arkanızı kollayan bir arkadaş, hem de baba yarısı. Kim istemez ki böyle dostluğu?
8. Jüri (Henry Fonda – 12 Kızgın Adam)
Suçlu olduğunuza herkesin inandığı bir ortamda suçsuz olabileceğinizi herkese karşı tek başına savunan bir kişi elbette dost olarak tercih etmek isteyebileceğimiz kişilerden. Henry Fonda’nın müthiş oyunculuğuyla can bulan ancak adını bilmediğimiz 8. jüri kararlılığı ve inandığı uğruna hiçbir zaman pes etmeyen kişiliğiyle bu listenin olmazsa olmazlarından.
Forrest (Tom Hanks – Forrest Gump)
Dostluk için kararlılık, sadakat, dürüstlük çok önemli kavramlar. Bunların yanına bir de saflığı eklerseniz paha biçilmez bir dostluğa ulaşırsınız. Sinemanın en naif, en saf karakterlerinden Forrest’ın en içten duygularıyla sürdürdüğü hayatıyla ihtiyaç duyabileceğiniz dost olduğunu düşünüyoruz. Kibir nedir bilmeyen, arkadan iş çevirmeyi hiç düşünmeyen Forrest özellikle çağımız gençlerinin oldukça ihtiyaç duyacağı bir dost.
Kambei Shimada (Takashi Shimura – Yedi Samuray)
Bu listedeki dostluk tanımlarında en çok ön plana çıkan özellik sakin kişilik. Takashi Shimura’nın bir köyü kurtarmak için uğraşan ve karşılığında hiçbir beklentisi olmayan Kambei Shimada karakterinin tek özelliği sakinliği değil elbette. Her sıradan insanın taşıması gereken özelliklere sahip olan Kambei belki de bu yüzden daha çok ihtiyaç duyduğumuz dostlardan.
Guido (Roberto Benigni – Hayat Güzeldir)
Hayat güzel olduğunu fark edenlerle güzeldir. Her gününü bir şenlik gibi yaşayan Guido, oğlunun hayatın kötülüklerinden etkilenmemesi için verdiği mücadeleyle efsaneleşti. İçinde bulunduğu şartlar altında ertesi günü görüp göremeyeceğini bilmemesine rağmen oğlu için gülen Guido aslında dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamış, hayatı kolaylaştırmak ve tadını çıkarmak için çok uğraşmış modern çağ bilginlerindendir. Her gününüzün bahar havasında geçmesini istiyorsanız Guido gibi bir dosta sahip olmak yeterli olacaktır.
Driss (Omar Sy – Can Dostum)
İçinden ne geliyorsa rahatlıkla söyleyen ve aklına geldiği gibi yaşayan Driss bir adamı tüm engellerine rağmen mutlu edebilecek, onu yeniden hayata tutundurabilecek insani özelliklere sahip. Dinlediği müzikler, giyim tarzı, yaşadığı hayat size uygun gelmeyebilir ancak Driss gibi bir dosta sahipseniz onun eliniz, ayağınız olacağına emin olabilirsiniz.
Neredeyse Her Karakteri (Robin Williams – Neredeyse Her Filmi)
Bu başlığı önce Robin Williams’ın Patch Adams filmindeki karakter için açmayı düşündük. Biraz üzerine yoğunlaşınca Robin Williams’ın canlandırdığı neredeyse tüm karakterlerin sahip olmak istenecek dostlar olduğuna karar verdik. Patch Adams’da hastalarını moralle iyileştiren bir doktor, Mrs. Doubtfire’da çocuklarına yakın olmak için kadın kılığına giren bir baba, Kanca’da artık yaşı ilerlemiş bir Peter Pan olarak izlesek de her birinde şen kahkahası ve mutluluk dolu bakışlarıyla kalplerimizi fethetmeyi başardı. Mutluluğu her hücresinde hisseden Robin Williams canlandırdığı her karaktere de bunu yansıttı. İntiharı hala anlaşılamaz bir konu olsa da bu onun sevenlerine mutluluk saçtığı gerçeğini değiştirmedi.
Peder Bobby (Robert De Niro – Kardeş Gibiydiler)
Bir felaketin etrafında zor günler geçiren çocukların yanında kimse yokken onları her zaman koruyan Peder Bobby özellikle Spotlight ile başlayan ve sonrasında ülkemizde ortaya çıkan skandallarla tartışılır hale gelen din adamlarına örnek olabilecek bir karakter. Bir de bu karakteri Robert De Niro canlandırdığında ortaya çok güvenilir bir karakter çıkıyor elbette. Sadece bir dost değil abi hatta baba eksikliği hissedenlerin yanıbaşlarında olmasını isteyeceği bir karakter Peder Bobby.
Baran (Şener Şen – Eşkıya)
Kim yıllarca kavuşmak için beklediği aşkını dostu için feda edebilir. Çok zor bir soru ve yanıtı da muamma. Fakat Baran için bu yapılması gereken sıradan bir davranış. Hayatı boyunca hep dostlarından kazık yiyen, çektiği her şeyin sorumlusunun dostları olduğunu bilen Baran kendisine yapılanı yapmıyor ve dostu için her şeyi göze alıyor. Ağzından çıkan her sözü yerine getirmek için mücadele eden Baran bulunmaz Hint kumaşları cinsinden.
Hem Mary hem Max (Mary ve Max)
Mary ve Max filmini izlediyseniz oradaki dostluğa özenmemeniz mümkün değil. Sevimli bir çocukla takıntılı bir yetişkinin kurdukları mektup arkadaşlıkları teknoloji çağının bizden kopardığı tüm duyguları içeriyor. Aralarındaki mesafeye rağmen birbirlerini çok seven Mary ve Max içinde bulundukları animasyonu gerçek dünyanın da ötesine taşıyorlar.
Lionel Logue (Geoffrey Rush – Zoraki Kral)
Bir kralsanız her istediğinizi yapabilirsiniz elbette. Peki ya çözümüne sahip olmadığınız bir sorun varsa bunu nasıl çözersiniz. Kral bile olsanız her insanının ihtiyaç duyacağı şekilde bir dostun yardımıyla. Kekeme olan kralın hiç beklemediği bir tarzda ona yardımcı olan Lionel krala sadece hizmet eden bir yardımcı olmaktan öteye geçiyor ve kralın dostu oluyor. Kendine inanmaktan vazgeçmiş bir adama başaracağını inandırmak gerçek bir dostun yapabileceği türden bir davranış.
Yüzbaşı Boeldieu (Pierre Fresnay – La Grande Illusion)
Savaş mahkumu olmak yeterince zor olsa da Yüzbaşı Boeldieu ve arkadaşları mahkumiyetlerini nispeten insani şartlarda geçirir. Elbette bu ortamda, yani özgürlüğünüzden uzak kaldığınız anlarda sizi hayata tutunduracak yegane şey iyi bir dost olacaktır. Öyle ki arkadaşlarının özgürlüğü için kendi hayatını tehlikeye atabilecek bu adam sadece bir komutan değil aynı zamanda fedakar bir dosttur elbette.