Ana sayfa » Gündem » İstanbul’da Yaşanan 6,2 Şiddetindeki Deprem Fay Hatlarını Nasıl Etkileyecek, Uzmanlar Ne Diyor?
İstanbul’da Yaşanan 6,2 Şiddetindeki Deprem Fay Hatlarını Nasıl Etkileyecek, Uzmanlar Ne Diyor?
İstanbul'da yaşanan 6,2 şiddetindeki deprem fay hattını nasıl etkiledi, uzmanlar konu hakkında neler diyor, fay hattının şiddetini boşaltmak için yeterli mi?
23 Nisan 2025, İstanbul, Marmara Denizi merkezli 6,2 büyüklüğündeki bir depremle sarsıldı. Şehrin birçok ilçesinde hissedilen bu sarsıntı, vatandaşlarda endişe yaratırken, bilim camiasında da yeni tartışmaların fitilini ateşledi. Özellikle “Büyük İstanbul Depremi”ne dair yıllardır süregelen kaygılar, bu olayla birlikte yeniden alevlendi. Yaşanan deprem yalnızca birkaç saniye sürdü, ancak ardında birçok soru bıraktı: Bu bir öncü müydü? Daha büyük bir kırılmanın habercisi olabilir mi? Yoksa fay hattının enerjisini boşaltmasına yardımcı olan bir hareket miydi? Uzman görüşleri bu sorulara farklı cevaplar verirken, kamuoyu bir kez daha İstanbul’un sismik geleceğini düşünmek zorunda kaldı. Peki 6,2 şiddetinde İstanbul’da yaşanan deprem fay hatlarını etkiler mi?
Dün (23 Nisan 2025) Marmara Denizi’nde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiGörsel: BBC Türkçe
Olay hem kamuoyunda hem de bilim insanları arasında büyük bir endişe yarattı. Çünkü bu sarsıntı, “Beklenen büyük İstanbul depremi bu mu?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Bu tür depremler doğal olarak insanlarda büyük İstanbul depreminin yaklaşıp yaklaşmadığına dair merak uyandırıyor. Ancak uzmanlar bu konuda net bir dille konuşuyor: Bu deprem, beklenen büyük deprem değil.
İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak…
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu depremin Marmara’daki büyük deprem olmadığını açıkça dile getirdi. Hatta bu tür sarsıntıların fay hattındaki birikmiş enerjiyi boşaltmak yerine, o hattaki gerilimi artırdığını belirtti. Yani, bu tür küçük ve orta büyüklükteki depremler fayın kırılmasına zemin hazırlıyor olabilir. Görür ayrıca bu depremin Kumburgaz fay segmentinde olduğunu ifade etti ki bu bölge, Marmara’daki en kritik kırılma noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz de bu depremin büyük bir kırılmanın habercisi olabileceğini belirtti
Ona göre, Marmara’da yıllardır stres biriken bir fay hattı var. Bu stres, zaman zaman parçalı kırılmalarla küçük depremler şeklinde kendini gösteriyor. Ama bu 6,2’lik deprem, İstanbul için beklenen 7 ve üzerindeki büyük depremi engellemeye yetmeyecek kadar zayıf. Hatta, bu enerjiyi boşaltmak için yaklaşık 30 adet 6 büyüklüğünde deprem olması gerektiğini ifade etti.
Her bilim insanı bu konuya aynı noktadan bakmıyor. Örneğin Prof. Celal Şengör, son depremin İstanbul’daki büyük kırılmanın bir adım daha yaklaştığını gösterebileceğini, ancak bunun bir “öncü sarsıntı” olmadığını söylüyor
Özellikle Yeşilköy ve Tuzla gibi sahil şeritlerinin risk altında olduğunu vurguluyor. Ancak bu depremin fay hattının tek parça kırılmayacağını göstermesi nedeniyle, olası büyük depremin şiddetini 7,6’dan 7,2’ye düşürmüş olabileceğini de belirtiyor.
Prof. Dr. Osman Bektaş ise daha farklı düşünüyor. Ona göre Marmara’daki fay, enerjisini hızlı değil, yavaşça “sürünerek” boşaltan bir yapıya sahip olabilir. Bu da daha büyük bir depremin hemen beklenmemesi anlamına geliyor. Yani bu fay hattı sürekli ufak gerilimlerle enerjiyi harcıyor olabilir.
Bu tartışmalara daha dengeleyici bir açıdan yaklaşan Prof. Dr. Süleyman Pampal, her iki görüşün de bilimsel temellere dayandığını ve “biri doğru, diğeri yanlış” demenin mümkün olmadığını söylüyor. Ona göre, bu fayın geçmişte (örneğin 1766 yılında) birden fazla kez kırıldığını biliyoruz. Bu kırıklar, gelecekte olabilecek depremlere dair ipuçları veriyor.
Dr. Yasemin Korkusuz Öztürk’e göre fayın bazı parçaları hala kırılmadı ve enerji biriktiriyor
Öztürk depremin Marmara Çukuru’nun doğusunda, üç parçalı (segmentli) bir fayın batı ucunda meydana geldiğini söylüyor. Bu da fayın diğer parçalarının hâlâ kırılmamış ve enerji biriktirmekte olduğu anlamına geliyor. Yani, İstanbul’un merkezine daha yakın segmentlerde potansiyel tehlike sürüyor.
“Esas risk hala geçmedi”
Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı AKOM Bilim Kurulu da yaptığı açıklamada, bu depremin ardından artçı sarsıntıların bir süre daha süreceğini ve esas riskin hâlâ geçmediğini vurguladı.
İstanbul’da yaşanan deprem fay hatlarını etkiler mi listemizin sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir: