Bir süredir iş dünyasında yer almışsanız, zirvedekilerin her zaman konularında en yetkin kişilerden seçilmediklerini fark etmişsinizdir. Ya da birinin bir konuda fikir sahibi olmasının o konuda çok şey bildiği anlamına gelmediğini. Kısacası, yetenekleri hakkında martaval okumayı sevenler kendilerini bu şekilde, yani yetkin olarak satmayı başarırlar ve bu özgüven çoğu zaman ödüllendirilir. Bunu destekleyecek yeterli sayıda bilimsel gerçek ve kişisel tecrübe mevcut. Özgüven ve yetkinlik maalesef ve sıklıkla birbirine karıştırılan iki kavram. İnsanoğlu, karşısındakinin özgüveni ne kadar yüksekse O’na o kadar güvenme eğiliminde. Diğer taraftan yetkinlik, yeterlilik, ispatı için birkaç akıllıca cümle, tavır ya da taklitten biraz daha fazlasını gerektiriyor. Peki bu özgüvenli ve sürekli öne çıkan tiplerin sizi aldatmasına nasıl engel olabilirsiniz? Aşırı özgüveni gerçek yeterlilikten nasıl ayırabilirsiniz? Farnam Street Blog’un yaratıcısı Girişimci ve Düşünür Shane Parish Quora’da bu konuda yardımcı olabilecek önerilerden oluşan bir liste yayınladı. Parish’in yıllar içerisinde derlediği bu öneriler ile “taklitçiler ile asılları” arasındaki farkı kolayca ayırt edebileceksiniz.
1. İnsanların yalan söyleyip söylemediğini anlamak için onları “Elon Musk”layın
Biriyle mülakat yaparken üzerinde çalıştıkları sorunları ve bunları nasıl çözdüklerini anlatmalarını isteyin. Eğer problemi çözen gerçekten kendileriyse sorularınıza birden çok düzeyde ve en ince ayrıntılarına kadar cevap verebilecekler. Problemleri kendiler çözmemişse takılıp kalacaklar. O zaman yalan söylediklerini rahatlıkla anlayabileceksiniz çünkü zorlu problemlerle başa çıkmak zorunda kalan birisi onları asla unutmaz.
2. Alt pozisyonlarda çalıştıkları zaman dilimlerini göz önünde bulundurun. Bu süre ne kadar kısaysa, taklit olma ihtimali de o kadar artar
3. Disiplinlidirler. Kendi memnuniyetlerini geciktirebilirler (uyuşturucu, seks, vb.)
4. Sadeleştirebilir ve derin dalış yapabilirler
5. Sizi adım adım ilerleyerek yönlendirebilecek kabiliyetleri vardır
6. Zeki insanlar zamanlarının çoğunu okuyarak geçirirler
7. Zeki insanlar “neden” veya “nasıl” diye sorulduğunda genellikle heyecanlanırken, taklitçiler saldırganlaşma eğilimindedir
8. Zeki insanlar besleyebilecekleri ve beslenebilecekleri kişileri etraflarında bulundururken, taklitçiler odadaki en zeki insan olmayı tercih eder
9. Bir tartışmada kendi fikirlerini, kendileriyle aynı fikirde olmayan karşı taraftan daha iyi savunabilirler
10. Nasıl odaklanacaklarını ve zamanı nasıl değerlendireceklerini çok iyi bilirler
11. Zamanlarının kıymetini bilirler. Asla zaman harcamazlar
12. Mutlaka başarısızlığa uğramış, fakat vazgeçmemişlerdir
Kaynak 1