Savaş, belki de insanlık tarafından icat edilen en yıkıcı şey. Tarih boyunca ortaya çıkan savaşlarda milyonlarca insan yaşamını kaybetti. Geride kalanlar ise hem savaşın getirdiği yıkımlar hem de unutulmaz acılarla yaşamak zorunda kaldılar! İkinci Dünya Savaşı, tarihin gördüğü, insan kaynaklı en büyük yıkımlardan birisiydi. İnsanlar, hayvanlar, şehirler, tarihi yapılar, hayaller, umutlar… Kısacası dünya üzerinde canlı cansız ne varsa, bu korkunç savaştan bir şekilde etkilendi!
Öte yandan savaş, savaştan sonraki insan yaşamını da ciddi şekilde değiştirdi. Savaş sırasında ortaya çıkan pek çok yenilik ve teknoloji, ilerleyen dönemde değişip dönüşerek, gündelik yaşamın parçası haline geldi. Ancak savaş sırasında farklı şeyler de yaşandı. Bu olaylardan bazıları gerçek kahramanlığın bazıları da gerçek fedakârlığın ne olduğunu ortaya koyuyor… İşte, İkinci Dünya Savaşı hakkında 9 şaşırtıcı gerçek…
1. İki adet Nobel Ödülü, Nazilerin eline geçmemesi için eritildi
Nobel Ödüllü Alman fizikçiler James Franck ve Max von Laue, hem Almanya’daki Nazi yönetimini hem de yönetimin Yahudi politikasını sert biçimde eleştiriyorlardı. Bu sebeple hem fizikçiler hem de sahip oldukları ödüller Naziler için son derece sakıncalıydı! Bunun üzerine bu iki bilim insanı, Nobel madalyalarını Nazilerin gazabından kurtarabilmek için Danimarka’daki Niels Bohr Enstitüsüne teslim ettiler…
Ancak Danimarka, 1940 yılında Naziler tarafından işgal edildi! Bunun üzerine madalyaların Naziler tarafından ele geçirileceği korkusuna kapılan Macar kimyager George de Hevesy, çareyi madalyaları eritmekte buldu! Kral suyu olarak da bilinen aqua regia isimli asit çözeltisinde eritilen madalyalar bileşenlerine ayrıldı ve bu şekilde saklandı… İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra, Hevesy çözeltideki altını yeniden ayrıştırdı. Böylece orijinal madalyalardaki altının da kullanıldığı yeni Nobel Ödülleri üretildi ve sahiplerine teslim edildi.
2. Amerika Birleşik Devletleri ordusunda görevli Richard Antrim, Japonya’da eşine az rastlanır bir kahramanlık örneği sergiledi
USS Pope isimli Amerikan muhribinde görevli Richard Antrim ve arkadaşları 1942’deki bir Japon hava saldırısının ardından 3 gün boyunca deniz üzerinde yaşam savaşı verdiler. 3. günün sonunda bir Japon gemisi tarafından kurtarılan askerler, Japonlara ait bir esir kampına götürüldüler. Kamptaki esirlik koşulları gerçekten de oldukça ağırdı. Öyle ki, esirlerin pek çoğu zaman zaman öldüresiye dövülüyordu. İşte böyle anlardan birinde Antrim, dayak nedeniyle ölmek üzere olan arkadaşını kurtarabilmek için öne atıldı! Ve Japon askerlerine cezanın kalan kısmını üstelenmek istediğini söyledi. Japon askerlerinin şaşkın bakışlarını kamptaki binlerce esir askerin alkışları takip etti. Elbette, Antrim de acımasız bir şekilde dövüldü. Ancak bu kahramanca hareket bir Amerikan askerinin hayatını kurtarmıştı. Bu olay üzerine Antrim, savaştan sonra Onur Madalyası ile ödüllendirildi.
3. Witold Pilecki isimli Polonyalı asker, Auschwitz’e girmek için gönüllü oldu
Naziler tarafından kurulan Auschwitz isimli toplama kampı, bugün bile tarihin gördüğü en korkunç yerlerden biri. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında bu korkunç yere girmek için gönüllü olan bir asker vardı! Polonya ordusunda görevli Witold Pilecki, İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya’nın Naziler tarafından işgal edilmesiyle, inanılmaz bir planı hayata geçirmeye karar verdi. Plana göre Pilecki, işkencelerle ve ölümle dolu Auschwitz’e gönüllü olarak girecekti. Böylece hem toplama kampında bir direniş organize edecek hem Polonya ordusu için istihbarat toplayacak hem de kamptaki korkunç olayları Batılı müttefiklere raporlayacaktı.
Pilecki, 1940 yılında harekete geçti ve Varşova’da düzenlenen Nazi karşıtı bir gösteride kasten yakalandı! Böylece bu kahraman askerin 3 yıl sürecek zorlu kamp görevi başlamış oldu. Pilecki, gerçekten de Auschwitz’te bir direniş organize etti, istihbarat topladı. Ancak 1943 yılında kamptan kaçmak zorunda kaldı. Daha sonra bu kamp ile ilgili korkunç deneyimlerini anlattığı kapsamlı bir rapor hazırladı. Ne yazık ki bu rapor Batılı müttefiklerin dikkatini yeteri kadar çekemedi! İkinci Dünya Savaşı sırasındaki en büyük kahramanlık ve fedakârlık örneklerinden birisine imza atan Witold Pilecki, 1948 yılında Polonya’da kurulan komünist hükümete karşı çıkmak suçundan tutuklandı ve idam edildi…
4. Hitler’in istihbarat şefi Wilhelm Canaris gizli bir Hitler karşıtıydı
Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın en önemli amirallerinden birisi olan Wilhelm Canaris, ilerleyen yıllarda Almanya’nın askeri istihbaratının başındaki isim haline geldi. Naziler yönetimi ele geçirdikten sonra da görevine devam eden Canaris, Hitler’in en güvendiği isimlerden birisiydi. Aslında başlangıçta Canaris de Hitler’in politikalarını destekliyor, onu bir kurtarıcı olarak görüyordu. Ancak özellikle 1938 yılından sonra Hitler’in hem Almanya’yı hem de tüm dünyayı bir felakete sürüklediğini idrak eden Canaris, önemli bir Hitler karşıtına dönüştü! Görevde kaldığı süre boyunca, Hitler’in durdurabilmesi adına İngilizlerle işbirliği yaptı. Hitler’e karşı düzenlenen birkaç başarısız suikast düzenlenmesine yardımcı oldu. Sahip olduğu konum ve yetkiler sayesinde pek çok Yahudinin idam edilmesini engelledi. Ancak tüm çabalarına rağmen Hitler’i durdurmayı başaramadı. İlerleyen dönemde, Canaris’in sıkı bir Hitler ve rejim karşıtı olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Wilhelm Canaris 1945 yılında bir toplama kampında Naziler tarafından idam edildi.
5. İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ve Amerikan askerleri, nesli tükenmekte olan atları kurtarmak için birlikte hareket ettiler!
“Kovboy Harekâtı” olarak isimlendirilen bu olay, Amerikalılar ile Nazilerin yan yana geldiği iki andan biriydi…
Nisan 1945’te bugünkü Çekya sınırları içerisindeki bir bölge olan Hostoun yakınlarındaki bir çiftlik, soyları Habsburglara kadar uzanan bir at ırkına ev sahipliği yapıyordu. “Lipizzaner” isimli bu at ırkının yaşayan son üyeleri bu çiftlikteydi. Ayrıca 1200 safkan at da yine bu çiftlikte yaşıyordu. Öte yandan Sovyet askerleri, kısa bir süre sonra çiftliğe ulaşacaktı. Bu durumdan haberdar olan bir esir Nazi askeri, Amerikalı askerlerle görüşmek istedi. Amerikan askerlerinin elindeki esir Nazi askeri, Sovyet askerlerinin çiftlikteki atları yiyeceğinden endişe ediyordu! Bu endişe Amerikan birliğinin başında bulunan ve İkinci Dünya Savaşı’nın da önemli isimlerinden olan General George S. Patton’a iletildi. Patton, 2. Süvari Alayına çiftlikte atların kurtarılması emrini verdi. Bu şekilde başlayan “Kovboy Harekâtı” çiftlikte atların kurtarılmasıyla, başarıyla sonuçlandı.
6. Hitler’in yeğeni Amerikan donanmasına katıldı
William Patrick Stuart-Houston veya doğum adı ile William Patrick Hitler, Adolf Hitler’in üvey kardeşi Alois Hitler’in oğluydu. İngiltere’de doğan William Patrick, 1930’larda Almanya’ya geldiğinde, Hitler’den “kazançlı işler” konusunda yardım istiyordu. (Bazı kaynaklar William Patrick’in Hitler’i gerçek etnik kökenlerini açıklamakla tehdit ettiğini söylüyor!) Ancak William Patrick’in kazançlı işler konusundaki ısrarı Hitler’i kızdırdı ve William Patrick can güvenliğinden endişe ederek İngiltere’ye döndü. İkinci Dünya Savaşı başladıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne giden Patrick, burada donanmaya katıldı. Üstelik çeşitli cephelerde aktif olarak savaşa katıldı. Savaştan sonra da ABD’de yaşamaya devam etti.
7. ABD ordusu tarafından İkinci Dünya Savaşı için üretilen “Mor Kalp Nişanı” yıllar boyunca dağıtıldı
ABD ordusu, 1945 yılında Japonya’nın işgalini planlıyordu. Plana göre binlerce asker işgale dahil olacaktı. Bu nedenle, işgalden önce 1,5 milyondan fazla “Mor Kalp Nişanı” üretildi. Mor kalpler, işgale katılacak askerler için tasarlanmıştı… Ancak Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan atom bombalarından sonra Japonya teslim oldu. Böylece ABD’nin Japon ana karasını işgal planı da boşa çıkmış oldu! Böylece ABD ordusunun elindeki milyonlarca “mor kalp” de sahipsiz kalmış oldu. ABD ise bu nişanlarını pek çoğunu Kore, Vietnam veya Körfez Savaşları’na katılan gaziler dağıttı!
8. Ünlü Normandiya Çıkarması’nın görüntüleri bir Hollywood oyuncusu tarafından çekildi
Üstelik Alman hatlarından! George Hjorth, çocukluğundan beri Hollywood filmlerinde yer alan bir oyuncuydu. İkinci Dünya Savaşı başladıktan sonra OSS isimli Amerikan istihbarat kuruluşu tarafından askere alındı. Ve savaş fotoğrafçısı olarak görevlendirildi. Savaşın kırılma anlarında birisi olan Normandiya Çıkarması başlamadan 3 gün önce, Alman hattının arkasında bir bölgeye gönderildi. Ancak ne yapması gerektiğinden haberi yoktu. Yanında ise her zamanki gibi yalnızca kamerası vardı! Harekâtın başlamasına kadar geçen süre boyunca Hjorth, Fransız direnişçilerin yardımıyla sahilde bir bölgede gizlenmeyi başardı. Bu Hollywood yıldızının görevi, çıkarmayı “Almanların gözünden” filme almaktı. 6 Haziran’da başlayan operasyonu filme almayı başaran Hjorth, savaş alanından sağ salim kurtulmayı da başardı. Ancak kendi çektiği görüntüleri izlemesine hiçbir zaman izin verilmedi. Hatta görüntülerin izlendiği bir askeri toplantıdan “görüntüleri izlemeye yetkisi olmadığı” için çıkarıldı! Hjorth tarafından çekilen görüntüler bugün bile kamuoyu ile paylaşılmış değil! Ve bir gizem olarak kalmaya devam ediyor.
9. Tarihin en iyi pilotu, Naziler için savaşan Erich Hartmann’dı!
Almanlar, her iki dünya savaşında da oldukça önemli pilotlara sahipti! Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlar için 80’den fazla hava muharebesi kazanan “”Kızıl Baron” lakaplı Manfred von Richthofen isimli pilot, tarihin en başarılı havacı askerlerindendi. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında düşman askerlerine korku salan Erich Hartmann, gökyüzündeki en etkili ölüm makinesiydi! Hartmann, büyük bölümü Sovyet uçağı olmak üzere, 352’den fazla düşman uçağı düşürdü. Böylece tarihin en fazla uçak düşüren savaş pilotu unvanına sahip oldu.
Kaynak: 1