Konuk yazarımız Uluslararası Af Örgütü Türkiye listeledi, haberiniz olsun.
“İç Güvenlik Paketi” olarak bilinen yasa tasarısı geri çekilmeli. Tasarı insan haklarını tehdit ediyor. Çünkü;
Tasarı kolluk kuvvetlerinin ve yetkililerin cezasız kalması için kullanılacak
Hükümet, yasa tasarısını, Eylül 2014’de Türkiye’nin güneydoğusunda gerçekleşen ve 50’ye yakın insanın hayatını kaybetmesine, yüzlercesinin yaralanmasına ve kamu ve özel mülklerin ciddi zarar görmesine yol açan şiddet olayları temelinde meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Tasarıyı eleştirenler, önerilen değişikliklerin barışçıl protestolar da dahil olmak üzere muhalefeti bastırmak amacında olduğunu düşünmekte ve daha fazla insan hakları ihlallerine yol açabileceğinden korkmaktadır.
Tasarı yasalaşırsa keyfi gözaltı, polisin ateşli silahları ölçüsüz kullanımı ve siyasi kovuşturmalarda artış yaşanabilir
Türkiye zaten barışçıl protesto hakkının engellenmesi ve ateşli silahların kullanılması dahil olmak üzere polisin aşırı güç kullanımı ve siyasi kovuşturmalar hususunda bir sicile sahiptir. Uluslararası Af Örgütü, tasarı geçtiği takdirde yasanın uygulamalarının, keyfi gözaltı, siyasi amaçlı kovuşturmalar ve yaşam hakkının ihlali de dahil olmak üzere çok daha fazla sayıda insan hakları ihlaline yol açacağından endişe etmektedir.
Tasarının içerdiği taslak hükümler, ateşli silah kullanımı konusundaki uluslararası standartlarla ters düşüyor
Taslak hükümler ölümcül silahların, ancak polis memurlarının veya başkalarının hayatlarına yönelik ani tehditlere karşı korunmak için tek ve son çare olarak kullanılması gerektiğini belirten ‘Birleşmiş Milletler Kolluk Güçleri Görevlileri Tarafından Kuvvet ve Ateşli Silah Kullanılması Hakkında Temel İlkeler’deki güç kullanımına dair uluslararası insan hakları standartlarıyla ters düşüyor.
Tasarı savcı kararı olmaksızın polise gözaltı yetkisi veren muğlak hükümler içeriyor
Yasa tasarısı, polise bireyleri bir savcının kararı olmaksızın gözaltına alma yetkisi veren muğlak hükümler içeriyor. Hükümler, bireysel işlenen suçlar kapsamında 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda ise 48 saate kadar gözaltına müsaade ediyor.
Tasarı savcıların bağımsızlığını ve görevlerini müdahale olmaksızın yerine getirebilme yükümlülüğünü yıpratan maddeler var
Hükümler, savcıların bağımsızlığını ve görevlerini usule aykırı müdahaleler olmaksızın yerine getirebilme yükümlülüğünü yıpratıyor. Yasa tasarısı, Hükümet tarafından atanan ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan valilere cezai soruşturmalarda ve şüphelilerin bulunmasında polise doğrudan emir verme gücü veriyor.
Daha da açık söylersek tasarı yürütülen soruşturmalarda Valilerin polise emir vermesini mümkün kılan değişiklikleri içeriyor
Bu değişikliklerin, hükümetle bağlantılı yolsuzluk iddialarını yürüten binlerce polisin görevlerinden alındığı ve adli soruşturmaların bağımsızlığının zarar verici bir yıpranmaya uğradığı bir döneme gelmesi Uluslararası Af Örgütü’nün endişelerini artırmaktadır.
Tasarı, polise ateşli silah kullanımı noktasında açık yetki vermektedir
Hükümet, polisin silah kullanımına ilişkin değişiklik önerisini gerekçelendirirken, mevcut yasada yer alan “orantılılık” ilkesinin, polisin ateşli silahı kullanımında çok tereddütte kalmasına yol açan “soyut” bir kavram olduğunu iddia etmektedir. Söz konusu yasa tasarısı, “bireyler veya grupların, polise veya başkalarına, işyerlerine, evlere, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadet yerlerine molotof kokteyli, patlayıcı, parlayıcı, yaralayıcı veya benzer silahlarla saldırması yahut saldırmaya teşebbüs etmesi” durumunda polise ateşli silah kullanımı noktasında açık yetki vermektedir.
Tasarının yasalaşmasına engel olmak için burada başlatılan kampanyaya imza vererek destek olabilirsiniz.