Bazen kendi düşüncelerimiz zihinsel sağlığımıza, özgüvenimize ve genel refahımıza ciddi şekilde zarar verebilir. Bu nedenle, bizim için iyi olmayan belirli düşünce türlerini tanımak önemli. Bunların başında ise negatif düşünceler geliyor. Negatif düşünceler bir konu hakkında sürekli olarak olumsuz düşünmek olarak görülebilir. Bunların yanı sıra bir de gereksiz / olumsuz düşünceler bulunuyor. Bu tip düşüncelere örnek olarak da dedikodu verilebilir. Nitekim tüm bu düşünceler aslında bizim olaylara bakış açımızı değiştiriyor ve mutsuz bir insan olmamıza neden olabiliyor. Peki bu düşünceler hangileri ve bunlardan nasıl kurtuluruz?
1. Aşırı düşünmek
Aşırı düşünme aslında ya hep ya hiç düşünme şeklinde açıklanabilir. Bu tip düşüncelere sahip insanlar biraz mükemmelliyetçidir. Mükemmel olmanız gerektiğini hissedersiniz. Mükemmel bir ev kadını, mükemmel bir eş, mükemmel bir iş kadını olmak istersiniz. İstediğinizi elde edemediğinizde ise kendinizi suçlu ve hayal kırıklığına uğramış hissetmeye başlarsınız.
Artık siyah-beyaz terimler kullanmayarak, kusurlu olmanıza izin verin. Her zaman mükemmel olamazsınız. Bırakın başkaları sizi nasıl görmek isterse öyle görsün, siz kendinizle barışın.
2. Her şeyi genellemek
Bazen birkaç olumsuz sonuç, sizi takip eden her şeyin aynı derecede yıkıcı olacağını düşündürür. Örneğin, arka arkaya birkaç görüşmeden sonra iş teklifi alamazsanız, “Ben kaybedenim. Asla bir iş bulmayacağım. ” gibi düşünebilirsiniz.
Bunun yerine, kendinizi ve çevrenizdeki dünyayı daha gerçekçi bir şekilde görmeye çalışın. Aksiliklerin olduğunu kabullenin. Her tecrübenin size yeni bir deneyim kazandırdığının farkına varın. Sahip olduğunuz becerilerin değerli olduğunu ve bu reddedilmelere rağmen hala değerli bir insan olduğunuzu unutmayın. Kendi değerinizin daima farkında olun.
3. Olumlu geri bildirimleri kabul etmemek / hak etmediğinizi düşünmek
Her insanın, tabii ki sizin de özel olduğunuz bilincine varın. İnsanlar size iltifat ettiklerinde ya da olumlu bir geri bildirim yaptıklarında mütevazı olmanıza gerek yok “Bunu herkes yapabilirdi.” diye düşünmeyin ve kendinizi genellemekten vazgeçin. Çünkü bu şekilde düşünerek, övülmeye değer olmadığınıza dair inancınızı pekiştirirsiniz, kendinizi değersiz hissedebilirsiniz. Bu düşünce ise sizi bir süre sonra depresyona sürekleyebilir. Olumlu geri bildirimi kabul etmeyi ve öz değerinizin değerini düşürmemeyi öğrenin. Bu yüzden düşüncelerinizde olumsuz bir benlik imajını sürdürmek yerine, size iltifat eden kişinin gerçekten bunu kastettiğine güvenin ve bu konuda iyi hissetmeye çalışın.
4. Her zaman duygusal kararlar vermek
Duygulara dayanarak kendiniz veya çevrenizdeki şeyler hakkında sonuçlara varmak, sizi istediğiniz şeyi yapmaktan ve hedeflerinize ulaşmaktan alıkoyabilecek başka bir düşünme türü. Örneğin, bir iş kurmak istiyorsunuz ancak başarısız olacağınızdan korkuyorsunuz ve tüm süreçten bunalmış hissediyorsunuz. Zaten korktuysanız ve kafanız karıştıysa, gerçekten bir iş adamı veya iş kadını olmanız gerekmediğini düşünebilirsiniz.
Ancak, bir şeyin sizi nasıl hissettirdiği her zaman gerçekte olduğu gibi değildir. En başından beri olumsuz düşünceleriniz varsa, kendinizi başarısızlığa hazırlarsınız. Bu yüzden, bu endişeleri ortadan kaldırmak, korkularınızla yüzleşmek ve mevcut durum hakkında daha olumlu düşünmek önemli. Çünkü ancak kendinize inandığınızda başarılı olabilirsiniz. Düşünce değişimi, hayatın değişiminin de anahtarıdır.
5. Sık sık kendinizi suçlamak
Hepimiz hayatımızda olanları kontrol altında tutmak isteriz. Bu yüzden bir şey beklediğimiz gibi sonuçlanmadığında, sorumlu olmasak bile kendimizi suçlayabiliriz . Örneğin, çocuğunuz okulda kötü notlar alırsa, kötü bir ebeveyn olduğunuzu düşünebilirsiniz. Ancak bu sizin hatanız değil. Bu yüzden, kendi kendinize yakınıp, “Hepsi benim hatam, bunu önleyebilirdim” diye düşünmek yerine, kontrolünüz dışında olan bazı şeyler olduğunu ve bir şeyler ters giderse bundan sorumlu olmayacağınızı kabul edin.
6. Kararlar alırken kendinize belirli şartlar koşmak; “olmalı”, “zorunlu” gibi ifadeler kullanmak
Kendinize hedefler koyarken zorunluluk belirten cümlelerden kaçınmaya çalışın. Bazı durumlarda, bu kelimeleri kullanmak gerçekçi olmayan hedefler koymak anlamına gelir. O hedeflere ulaşamazsanız, bunun için kötü hissedersiniz ve kendinizi “başarısız” olarak görebilirsiniz. Örneğin, kendi kendinize “Haftada 5 kez egzersiz yapmalıyım” diye düşünürsünüz ve sonra bunu yapmazsanız, gerçekten suçlu hissedersiniz. Yeterli iradeye sahip olamayacağınızı düşünebilirsiniz. Bunun yerine, “Haftada 5 kez egzersiz yapmayı \ seçebilirim” diye düşünün. Bu kelimeleri kullanırsanız, eylemlerinizde kendinizi kısıtlanmış hissetmezsiniz. Neyi yapabileceğinizi ve yapmak istediğinizi seçme konusunda kendinize daha fazla özgürlük tanımış olursunuz.
7. Başkalarının düşünceleri hakkında sonuçlara varmak
Başkasının ne düşündüğünü asla bilemezsiniz. Bununla birlikte, endişeli olduğunuzda başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğüne dair varsayımlar yapabilirsiniz. Ancak bu kesinlikle sağlıklı bir düşünce değil.
Örneğin, birinin size baktığını fark ettiğinizde, dişlerinizde bir şey olduğunu veya saçınızın tuhaf göründüğünü düşünüyorsunuz. Gerçekte ise aslında o kişi size hiç bakmıyordu, belki de sadece uzaklara bakıp derin düşüncelere dalmıştı. Ya da belki kıyafetinizi beğendikleri için size bakıyorlardır. Kaygınızın nasıl düşündüğünüzü ve hissettiğinizi kontrol etmesine izin vermeyin. Eğer kötü şeyler düşünürseniz orada durun ve bunun yerine en iyi senaryoyu hayal edin.
Kaynak: 1