Ana sayfa » Yaşam » Uzmanlar Açıklıyor! Haberleri Takip Etmenin Yarattığı Stres İle Başa Çıkmanın 13 Yolu
Uzmanlar Açıklıyor! Haberleri Takip Etmenin Yarattığı Stres İle Başa Çıkmanın 13 Yolu
Son zamanlarda dünya felaketten felakete sürükleniyor gibi geliyor, değil mi? Bu konuda bir şey yapamasanız da kendi akıl sağlığınızı koruyabilirsiniz.
21.yüzyılda internet bağlantınız varsa, sürekli olarak stres dolu haber akışlarına maruz kalıyorsunuz demektir. Dünya çapında ne olup bittiğini öğrenmek, başımıza gelen olaylara dair bilgi sahibi olmak önemli elbette. Ancak ne yazık ki, bu haberlerin çoğu, genellikle rahatsız edici ve endişe verici olabiliyor. Savaşlar, doğal felaketler, siyasi çalkantılar, sağlık krizleri ve toplumsal çöküşler gibi karmaşık konuların medyada yer alması, hem akıl sağlığımızı hem de ruh halimizi zorlayabiliyor. Günlük hayatımızda bu kadar büyük bir bilgi bombardımanına maruz kalmak, bizleri bazen duygusal olarak tükenmiş hissettirebiliyor. Böyle olunca haberlerin yarattığı stres ile başa çıkmanın yolları arayışına girebiliyoruz.
Gerçek şu ki, çevremizdeki olaylara hâkim olmak, yaşadığımız dünyayı anlamamıza yardımcı olabilir, ama bu sürekli haber akışına kapılmak, psikolojik olarak bizi yıpratabilir. Kaliforniya Üniversitesi’nden Dr. Dana Rose Garfin’in dediği gibi, “Yüksek medya maruziyeti, psikolojik sıkıntıya yol açabiliyor.” Bu konuda yapılan pek çok araştırma, özellikle travmatik olaylar sonrasında medyaya sürekli maruz kalmanın, zihinsel sağlığımızı olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.
Şimdi sorulması gereken soru şu: Bu kadar ağır haberler varken, kendimizi nasıl koruyacağız? Eğitimli ve ilgili kalmak önemli, ama zihinsel ve duygusal sağlığımızı da göz ardı etmemeliyiz. Peki, haberlerle etkileşimimizi nasıl yönetebiliriz? Bu konuda basit bir cevap yok, fakat bu zorlu dönemde ruhsal sağlığımızı korumak adına kullanabileceğimiz birçok faydalı ipucu mevcut. İşte, haberlerin yarattığı stres ile başa çıkmanın yolları…
1. Haberlerin stresi, iştahınızı kesebilir. Sağlıklı beslenmeye ve bol su içmeye devam edin
Evet, haberlerin gerçeği daha korkutucu olabilir, dünya felaketten felakete sürükleniyor gibi görünebilir… Ama unutmayın ki; bu endişelerin vücudunuza olan etkisi, sağlığınızı zorlayabilir. Stres, iştahınızı kesebilir, yemek hazırlamak ya da su içmek gibi şeyler gözden kaybolabilir. Bu da sizi daha da kötü hissettirebilir! O yüzden dünyanın en büyük krizini izliyorsanız bile, vücudunuza iyi bakmaya devam edin. Bol su içmeyi, sağlıklı atıştırmalıklar almayı ve yemek düzeninize dikkat etmeyi asla unutmayın! Kendinizi enerjik ve güçlü hissetmek için beslenmenize özen gösterin!
2. Stres ve yorgunluğun daha kötü bir hal almaması için dinlenmek şart
Bir diğer hayati ihtiyaç ise uyku! Eğer yeterince uyumazsanız, stres ve yorgunluk iki katına çıkar. Bunu kimse istemez! Klinik psikolog Dr. Andrea Bonior, “Yeterince uyumazsanız, vücudunuz her şeyi bir tehdit olarak görür” diyor. Yani, gece yarısına kadar Twitter’da son dakika haberlerine göz atmak, bir süre sonra sizi bitiren bir hal alabilir.
Ne kadar iyi uyursanız, stresli haberlerle başa çıkmanız o kadar kolay olur. Uyku düzeninizi gözden geçirin: Yatmadan önce rahatlamanızı sağlayacak şeyler yapın, bir süre telefonunuzu kenara bırakın ve kaliteli bir uyku çekmeye çalışın. Uyku hijyeni uygulamaları hakkında bilgi edinin ve arada şekerleme yaparak günü kurtarın! Kendinizi taze ve dinç hissetmek, sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da kendinizi yeniden doğmuş gibi hissetmenizi sağlar. Yeterince dinlenmek, bu kadar zor olmamalı, değil mi?
3. Kendinize zaman ayırın ve iyi hissetmeye bakın!
Haberlerden gelen stres, bazen birikir ve hayatımıza fazladan yük yükler. Bu noktada öz bakım devreye giriyor! Herkesin rahatlaması için farklı yöntemleri vardır; bazısı meditasyon yapar, bazısı güneş ışığı alır, bazısı ise sadece yürüyüşe çıkarak rahatlar. Siz, kendi ihtiyacınız olan neyse onu yapın!
İster mutfakta kurabiye pişirin, ister bir arkadaşınızı arayın, isterse de ağlayarak rahatlayın – önemli olan kendinize zaman ayırmanız ve ruhsal sağlığınızı ön planda tutmanız. Zihniniz ve bedeniniz için faydalı olacak aktiviteleri bulun! Meditasyon, nefes egzersizleri, bir banyo ya da sevdiğiniz bir şarkıyı açıp dans etmek bile size iyi gelebilir. Kendi kendinizi şımartmak, stresle başa çıkmanın en iyi yollarından biridir.
4. Fazla bilgi stres yaratabilir. Haber izlemeye ya da dinlemeye ara verin
“Ne kadar çok bilgi o kadar güven” anlayışı, aslında bizi daha da kaygılandırabilir. Gerçekten, haberleri takip ederek daha fazla bilgi edinmek, sizi rahatlatacak bir çözüm değil. Aksine, daha fazla haber okumak, kaygınızı artırabilir. Anksiyete ve Depresyon Derneği’ne (ADAA) göre, daha fazla veri toplamak sadece geçici bir rahatlık sağlar, ama uzun vadede size daha fazla huzur vermez.
Özellikle belirsiz ve korkutucu durumlarla karşılaştığınızda, daha fazla bilgi arayışı normal bir tepki olabilir. Ama unutmayın, haberler her zaman sorularınıza cevap veremez. O yüzden, kontrolünüzün dışında olan şeylere odaklanmak yerine, gücünüzün olduğu şeylere yönelmek daha sağlıklı olabilir. Kendinize iyi bakın, haber tüketim alışkanlıklarınızı değiştirin ve mümkünse başkalarına yardım etmeye odaklanın. Bu şekilde, kaygınızı kontrol altına alabilir ve Haberlerin yarattığı stres ile başa çıkabilirsiniz.
Şu an internette her yer bilgiyle dolu ve her köşede bir haber kaynağı var. Ama hepsini okumak zorunda değilsiniz! Gerçekten değerli, güvenilir ve doğru bilgiyi size veren birkaç kaynağa sadık kalmak çok daha sağlıklı. Hepimizin takip ettiği birden fazla medya platformu var, ama unutmayın ki, bazıları sadece korku yaratmayı ya da yanlış bilgiler yaymayı amaçlıyor. Hani, bazen “şok edici” haber başlıklarına takılmak istemezsiniz ya, işte bu yüzden bir kaynak belirleyip sadece onlara güvenmek önemli. Alabama Üniversitesi’nden epidemiyolog Bertha Hidalgo da bunu söylüyor; doğru bilgiyi, panik yaratmadan ve sakin bir şekilde almak çok daha verimli. Birkaç güvenilir kaynağa odaklanın, gerisini ise kafanıza takmayın!
6. Bir bültene abone olun
Evet, bültenlere abone olmak belki de en pratik çözüm. Hangi haber kanalına güveniyorsanız, onların bültenlerine abone olarak, her gün önemli haberlerin bir özetiyle hızlıca haberdar olabilirsiniz. Hem de kafanız karışmaz ve saatlerce interneti gezmek zorunda kalmazsınız! Böylece, her dakika yeni bir haber aramak zorunda kalmaz, sadece düzenli olarak elinize ulaşan bir özetle güncel kalabilirsiniz. Ayrıca, bu yöntem zihinsel sağlığınız için de faydalı. Gün boyu haber sayfalarını sürekli yenilemektense, biraz daha sakin bir şekilde ve bilinçli bir şekilde bilgi alabilirsiniz.
7. Akışınızı stratejik olarak düzenleyin
Kaydırmak bağımlılık yapabilir, ama bunu daha sağlıklı bir şekilde yapmak mümkün! Hangi tür içerikleri görmek istediğinizi düşünün ve akışınızı buna göre düzenleyin. Mesela, kalp atışınızı hızlandıracak korkutucu haberlerden ve grafiklerden uzak durabilirsiniz. Twitter’da sizi tedirgin eden hashtag’leri sessize alabilir veya sürekli kaydırmanıza neden olan hesapları takip etmeyi bırakabilirsiniz. Akışınızda sadece kötü haberlerle değil, sevimli kedilerle, moral veren denemelerle, komik videolara ve ruh sağlığını destekleyecek içeriklerle daha dengeli bir deneyim yaratabilirsiniz. Bu, size daha sağlıklı bir medya tüketimi sağlar ve ruh halinizi iyileştirir!
8. Haberleri güvendiğiniz birinden alın
Sürekli ekrana bakmak zorunda değilsiniz! Bazen, bir arkadaşınıza veya ailenize haberleri özetlemelerini istemek, hem sizi rahatlatır hem de sosyal bağlantınızı güçlendirir. Bir arkadaşınızla veya ailenizle telefonda günün özetini konuşarak, bilgileri birlikte işleyebilir ve aynı zamanda keyifli bir sohbet edebilirsiniz. Böylece, kendinizi yalnızca haberlerle değil, sevdiklerinizle de bağdaştırabilirsiniz!
9. Medya tüketiminde kendinize basit sınırlar koyun
Medya tüketiminizde sınırlar koymak, gerçekten önemli bir adım. Bunun için çok karmaşık kurallar koymanıza gerek yok. Basit şeylerle başlayın! Örneğin, sabahları ilk iş olarak haberleri kontrol etmek yerine, güne biraz daha sakin bir şekilde başlayabilirsiniz. Veya günün belirli saatlerinde yalnızca sosyal medyayı kontrol edebilir, yatak odanızı tamamen “telefonsuz bir alan” yapabilirsiniz. Kendinize uyacak şekilde sınırlar koyarak, dijital dünyada daha sağlıklı bir denge oluşturabilirsiniz.
10. Sosyal medya ve haber uygulamalarına zaman kısıtlaması getirin
Hadi itiraf edelim, hepimiz bir noktada doomscrolling yapıp, bir türlü telefonumuzu elimizden bırakamamışızdır. Ne kadar ileri gittiğimizi fark ettiğimizde, gözlerimiz de zaten “mavi ışık” etkisiyle bulanmış olur! Ama korkmayın, teknoloji aslında bu tuzağa düşmenize engel olabilir. Kendinizi sosyal medya girdabına kaptırmadan önce, telefonunuzun ayarlarında katı bir sınır belirleyebilirsiniz! Dr. Mbilishaka’nın önerdiği gibi sosyal medya ve haber uygulamalarınızda zaman kısıtlamaları koymak çok işe yarayabilir.
11. Anlık bildirimleri kapatın
Bunu hepimiz yapıyoruz: bir bildirim geldi mi hemen telefonumuzu elimize alıp göz gezdiriyoruz. Ama işte burada bir “çıkış yolu” var! Michigan Üniversitesi’nden Dr. Riana Elyse Anderson, bir strateji öneriyor: bildirimleri kapatın! Nasıl mı? Bütün uygulamaların bildirimlerini devre dışı bırakıp, sadece bir ya da iki haber kaynağından gelenleri açık tutabilirsiniz. Böylece sadece önemli güncellemeleri alırsınız, sürekli telefonunuzu kontrol etmek zorunda kalmazsınız. Hatta, Dr. Anderson bir adım daha ileri gidiyor: telefonunuzu başka bir odada bırakıp, onu fiziksel olarak “denetim altına” alabilirsiniz. Bu hem zihinsel hem de fiziksel bir mesafe yaratır!
12. Kafanızı dinlendirin
Evet, haberlere ara vermek “kaçmak” gibi görünebilir ama bazen bu, sağlıklı bir başa çıkma yöntemi olabilir! Dr. Bonior, bazen bir süreliğine zihinsel sıfırlama yapmanın önemli olduğunu söylüyor. Düşünsenize, günlerce kötü haberlerin akışına kaptırıldığınızda, birkaç günlüğüne telefonunuzu uzak tutmak, çöp reality şovlarına dalmak ya da tatil moduna geçmek iyi bir fikir olabilir! Bu, sadece kaçış değil, bir nevi ruhsal yenilenme anlamına gelir. Yani, bazen “kafanızı kuma gömmek”le, gerçekten bir mola vermek arasında fark var.
13. Küçük eylemlerle büyük değişimler yaratın
Haberlerin yarattığı stres ile başa çıkmanın yolları yazımızın sonuna geldik. Bir haber döngüsünün ortasında kendinizi çaresiz hissetmek çok kolay. Ama unutmamalıyız ki, küçük ve somut eylemlerle kendimizi ve çevremizi iyileştirebiliriz. Kendinize biraz alan tanıyıp ruh sağlığını korurken, dışarıdaki dünyayı iyileştirmeye de katkıda bulunabilirsiniz! Örneğin, güvenilir bir yardım kuruluşuna bağış yapabilir, ya da yerel bir organizasyonda gönüllü olabilirsiniz. Gerçek dünyada küçük bir fark yaratmak, size büyük bir tatmin duygusu verebilir ve o döngüden biraz olsun uzaklaşmanızı sağlar. Hem, dünyaya bir şeyler katmak, yalnızca haberlerde olanlara odaklanmaktan çok daha faydalı olabilir!