Ana sayfa » Yaşam » Cildinizde Sivilce Çıkmasına Neden Olabilecek Günlük Hayatta Sık Temas Ettiğimiz 13 Şey
Cildinizde Sivilce Çıkmasına Neden Olabilecek Günlük Hayatta Sık Temas Ettiğimiz 13 Şey
Evde kullandığınız yastıktan banyodaki havluya, musluk suyundan oda spreyine kadar pek çok şey bu küçük ama sinir bozucu cilt sorunlarına neden olabilir.
Cilt sağlığı dendiğinde çoğumuzun aklına ilk olarak cilt bakım ürünleri, yeme alışkanlıkları ya da hormonlar gelir. Oysa ki, pürüzsüz ve sağlıklı bir cilt için sadece dıştan uygulanan kremler ya da serumlar yeterli değildir. Günlük hayatımızda farkında bile olmadan temas ettiğimiz bazı eşyalar, sivilce oluşumunda sandığımızdan çok daha büyük rol oynayabilir. Yumuşacık yastığınız, sizi sarıp sarmalayan battaniyeniz, hoş kokulu oda spreyiniz ya da sevimli evcil hayvanınız… Hepsi masum gibi görünür ama cildiniz için potansiyel bir tehdit olabilir. Dermatologlara göre; bakteriler, mantarlar, tozlar ve kimyasal kalıntılar bu eşyaların üzerinde birikerek gözeneklerinizi tıkayabilir, tahrişe neden olabilir ve nihayetinde sivilcelere davetiye çıkarabilir. Üstelik bu tehlikeler sadece yüzeyde kalmaz; yanlış temizlik alışkanlıkları, ihmal edilen bakım rutinleri ve fark edilmeyen küçük dokunuşlar da bu zincirin birer halkası haline gelir. İşte sivilceye neden olabilecek eşyalar…
1. Yatak yastıkları
Geceleri başımızı yasladığımız yastık, aslında cildimizle en uzun süreli temasta olan ev yaşam ürünü. Düşünün; her gece saatler boyunca yanağınızı, alnınızı yastığa dayıyorsunuz. Ter, yağ, ölü deri… Hepsi o yumuşacık kumaşta birikiyor.
Dermatolog Dr. Roger Kapoor, “Yastık kılıfları nemi ve yağı tutar, bu da bakteri ve mantarların bayram etmesine sebep olur” diyor. Sonuç mu? Gözenekler tıkanıyor, sivilceler pıt pıt çıkmaya başlıyor. Özellikle yana yatmayı sevenler için durum daha da vahim!
Sivilceye neden olabilecek yastık kılıflarınızı haftada en az 1 kez yıkayın. Pamuk ya da ipek gibi doğal lifli kumaşları tercih edin. Ve evet, sadece yastıkla kalmayın; çarşaf ve battaniyeler de aynı tehlikeyi taşıyor!
2. Koltuk kırlentleri
Salondaki kırlentlere sarılıp sarmalanmayı kim sevmez ki? Ama işin kötü tarafı şu: Kanepe yastıkları belki yıllardır yıkanmıyor olabilir! Dermatolog Dr. Corey Hartman, “Kanepe yastıkları hem vücuda hem yüze temas eder, ama genelde hiç yıkanmaz,” diyor.
Bu yastıkları belirli aralıklarla yıkayın ya da vakumlayın. Ara dönemlerde kumaş dostu dezenfektan spreylerden yardım alın. Ve mümkünse yüzünüzü o yastıklara dayamayın. Cildiniz size teşekkür edecek!
3. Banyo havluları
Temizlenmek için kullandığınız havlu aslında mikrop havuzu olabilir! Özellikle havluları sık sık değiştirmiyorsanız dikkat! Dr. Kapoor, “Havlular, yağ, ölü deri ve bakterileri biriktirir. Yüzünüzü sildiğinizde bunlar direkt cildinize transfer olur,” diyor.
Üstelik ıslak kalan havlular, bakterilerin en sevdiği ortamdır. Nem = bakteri ve mantar partisi!
Sivilceye neden olabilecek havlularınızı her kullanımdan sonra iyice kurutun. Daha hafif ve çabuk kuruyan havluları tercih edin. Sert havlular yerine yumuşak, narin dokulu olanları kullanın. Aksi hâlde cildinizi tahriş edebilir ve sürtünmeye bağlı sivilceler oluşabilir.
4. Mutfak (bulaşık) havluları
Yüzünüze doğrudan temas etmese de, elleriniz aracılığıyla mutfak havluları da cildinize ulaşabilir. Ellerinizle bulaşık havlusunu tutup sonra yüzünüze dokunduğunuzda, bakterileri cildinize davet etmiş oluyorsunuz.
Ellerinizi bulaşık havlularına değil, kağıt havlulara silin. Özellikle yüzünüze dokunmadan önce ellerinizi güzelce yıkayın.
5. Musluk suyu
Birçok şehirde musluklardan sert su akıyor. Sert su; yüksek miktarda kalsiyum ve magnezyum içerir, bu mineraller gözeneklerinizi tıkayabilir. Üstelik klor da işin içinde! Dr. Kapoor, “Klor, cildin doğal yağlarını yok eder. Bu da cildin daha fazla yağ üretmesine sebep olur. Yani sivilce kaçınılmaz olur,” diyor.
Filtreli duş başlıkları kullanın. Su yumuşatıcı filtreler edinin. Cildinizi yıkadıktan sonra mutlaka iyi bir nemlendirici kullanın. Haftada 1-2 kez peeling yaparak mineral kalıntılarından kurtulun.
Kokulu oda spreylerini seviyor olabilirsiniz ama bu ürünlerin içinde bulunan kimyasallar cildinizde tahrişe, hatta alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Dr. Hartman, bu ürünlerin iltihaplanma ve sivilce riskini artırabileceğini belirtiyor.
Kokulu spreyler yerine doğal uçucu yağları veya kokusuz ürünleri tercih edin. Odanızı havalandırın, pencereyi açın. Mümkünse HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanın. Toz, kepek, polen gibi tetikleyicileri ortadan kaldırır.
7. Mumlar
Her mum zararlı değil elbette, ama özellikle parafin bazlı kokulu mumlar yandığında ortaya çıkan kimyasallar ve is, havada dolaşarak cildinize sinsice yaklaşabiliyor. Gözenekleri tıkıyor, cildi tahriş ediyor, hatta alerjik reaksiyonlara bile yol açabiliyor.
Dermatologlar ne diyor? “Doğal içerikli mumlara yönelin,” diyorlar. Yani bal mumu, soya, ya da hindistancevizi yağlı mumlar tercih edilmeli. Ayrıca mumu yaktığınız ortam iyi havalandırılmış olmalı. Yoksa romantik akşamdan sonra aynaya baktığınızda tek gördüğünüz şey, suratınızda beliren minik davetsiz misafirler olabilir.
8. Çamaşır deterjanı
“Giysilerim mis gibi koksun istiyorum” diyorsanız, cildiniz bu cümleye “Ben istemiyorum!” diye bağırıyor olabilir. Çamaşır deterjanlarının çoğu, sert kimyasallar, kokular ve boyalar içeriyor. Bunlar yıkanmış giysilerde kalıntı bırakıp doğrudan cildinizle temas ediyor. Sonuç? Kaşıntı, tahriş ve… evet, sivilceler! Özellikle de çarşaflar ve havlular düşündüğünüzden daha büyük bir risk faktörü.
Kokusuz veya hipoalerjenik deterjanlara geçiş yapın. Yumuşatıcıları hayatınızdan çıkarın (evet, o yumuşacık hissin bedeli olabilir). Ve en önemlisi: İyi durulama yapın! Ayrıca dikkat: “Kokusuz” ve “parfümsüz” aynı şey değil! Parfümsüz ürünlerde kokuyu gizlemek için ekstra kimyasal kullanılmış olabilir. Yani etiket okumayı alışkanlık haline getirin. Özellikle de SLS ve SLES gibi cilt düşmanı içeriklere dikkat!
Evde veya spor salonunda ter dökmek harika… Ama o mat, o dambıl, o koşu bandı, görünenden fazlasını taşıyor olabilir. Evet, bakteri dolu olabilirler. Kendi spor matınızı getirin ve sık sık temizleyin. Ortak ekipman kullanıyorsanız, kullanmadan önce silmeyi ihmal etmeyin. Ve tabii ki egzersiz sonrası cildinizi temizlemeyi unutmayın.
10. Evcil hayvan tüyü
Kedinizin burnuyla size sürtünmesi tatlı olabilir, ama o burunda neler taşıyor, hiç düşündünüz mü? Evcil hayvan tüyleri tek başına sivilceye sebep olmaz. Ama onların üzerinde dolaşan kir, bakteri ve kepek, cildinizle tanışınca olaylar karışabiliyor. Özellikle yüzünüze temas ediyorlarsa işler çığırından çıkabilir. Yastıklarınızı tüylerden uzak tutun. Ellerinizi sık sık yıkayın. HEPA filtreli bir süpürgeyle düzenli temizlik yapın.
11. Ofis malzemeleri
Ofisinizde ya da evde çalışırken sürekli yüzünüze mi dokunuyorsunuz? Dikkat! Kalemler, klavyeler, mouse’lar, yani ellerinizin değdiği her şey birer bakteri üssü olabilir. Bu mikroplar, ellerinizle kolayca yüzünüze taşınabilir. Ve siz farkına bile varmadan, sivilceler baş gösterir. Ofis malzemelerinizi düzenli olarak dezenfekte edin. Ellerinizi yıkamadan yüzünüze dokunmayın. Küçük dokunuşlar, büyük cilt sorunlarına yol açabilir. Dikkat!
12. Makyaj fırçaları
Fırçalarınızı en son ne zaman yıkadınız? Eğer cevabınız “hatırlamıyorum” ise, fırçanız şu an sizi mikroskobik düşmanlarla kuşatmış olabilir.
Makyaj fırçaları, bakterilerin adeta yaşam alanı. Üzerlerinde biriken yağ, makyaj kalıntısı ve mikrop, cildinize geçtiğinde gözenekleri tıkayıp sivilceye davetiye çıkarır. Fondöten ve kapatıcı fırçalarını haftada bir yıkayın. Pudra fırçaları ise iki haftada bir temizlenmeli. Temizlik için hafif, özel fırça temizleyicileri tercih edin. Fırçalar tamamen kuruyana kadar kullanmayın, nemli fırçalar küf demektir! Ve lütfen… fırçalarınızı kimseyle paylaşmayın. O fondöten paylaşılmaz.
Sivilceye neden olabilecek telefonlar artık vücudumuzun bir uzantısı gibi… Ama yüzünüze her dokunduğunda, cildinize bakteri, yağ ve ısı aktarıyor. Ekranlara dokunduğunuz parmaklarınızda yağ var. Bu yağ telefona geçiyor, sonra telefondan yanağınıza… Bingo! Sivilceye merhaba deyin.
Telefonunuzu her gün alkol bazlı dezenfektanla silin. Hoparlör veya kulaklık kullanarak cilt temasını azaltın. Konuşmalar sırasında ekranın cildinizde ısınıp teri hapsedebileceğini unutmayın. Tehlike büyük!