Uzay, inanılmaz güzellikteki gök cisimleri ile dolu! Devasa galaksiler, rengârenk bulutsular, ışıl ışıl yıldızlar, eşsiz gezegenler. Elbette, bu eşsiz güzellikteki gök cisimlerinin arasında gezegenlerin uyduları da var! Uydu, genellikle bir gezegenin etrafında dönen gök cismi olarak tanımlanıyor. Güneş sistemi, pek çok uyduya ev sahipliği yapıyor. Bu uyduların pek çoğu Güneş sistemindeki gezegenlere ait! Ancak Güneş sistemi içerisinde, gezen olmayan pek çok gök cisminin de kendi uydusu var! Öte yandan, gezegenlerin uydu sayıları farklılık gösteriyor. Örneğin, Jüpiter ile Satürn onlarca uyduya sahip. Fakat Merkür ile Venüs’ün hiç uydusu yok! Bu adaletsiz dağılıma rağmen, uydular da uzaydaki pek çok şey gibi gizemli ve muhteşem cisimler. İşte, Güneş sistemindeki gezegenlerin süsü, en ilginç ve gizemli 10 uydu…
1. Phobos
Phobos, Mars’ın iki uydusundan biri. Phobos’un ismi ise, Yunan mitolojisindeki savaş tanrısı Ares’in Phobos isimli çocuğundan geliyor. Bununla beraber Mars’ın uydusu Phobos’un en ilginç özelliği ise küresel olamayan şekli! Yörüngesi de uydunun şekli kadar ilginç! Ayrıca Phobos, Mars’a o kadar yakın ki, yalnızca 3 günde Mars etrafındaki dönüşünü tamamlayabiliyor! Bu küçük uydu, uzayın derinliklerindeki devasa gök cisimleri ile kıyaslandığında zararsız görülebilir. Ancak Phobos’un kaderinde, bir felakete sebep olmak var! Phobos, Mars’a her sene 1.8 metre yaklaşıyor. Bu sebeple, Phobos ile Mars bir gün mutlaka çarpışacak! Böylece, belki de bir dizi büyük felaketin ilk adımı Phobos tarafından atılacak.
2. Callisto
Jüpiter’in en büyük ikinci, Güneş sisteminin ise en büyük üçüncü uydusu olan Castillo 4821 kilometre çapında! Castillo, belki de devasa büyüklüğü sayesinde, 1610 yılında Galileo Galilei tarafından keşfedildi! Ayrıca, Jüpiter’in etrafındaki bir tam turunu yaklaşık 16 günde tamamlıyor. Castillo’yu en ilginç uydulardan birisi haline getiren şey ise yaşı! Güneş sistemindeki en eski manzaralar Castillo’da görülebilir çünkü bu devasa uydu 4 milyar yaşında! Öte yandan Castillo hakkındaki bilinen bir diğer ilginç şey ise, yüzeyinin 4 milyar yıldır neredeyse hiç değişmediği.
3. Nereid
Nereid, Neptün’ün 14 uydusundan biri ve üçüncü büyük uydusu. Yörüngesini 360 günde tamamlıyor. Ancak, Nereid’in en ilginç özelliği, Neptün’ün diğer bütün uydularına göre, ters şekilde hareket etmesi! Bu sıra dışı özelliği sebebiyle Nereid’in aslına Kuiper Kuşağı’nda yer alan ve Neptün’ün kütle çekimine yakalanmış bir gök cismi olduğu düşünülüyor. Yani başlangıçta Nereid, Güneş sisteminin bir parçası değildi! Çünkü Kuiper Kuşağı, Güneş sisteminin en dışında ve Güneş sistemini çevreleyen bir bölge olarak kabul ediliyor.
4. Titan
Güneş sistemindeki en büyük 2. uydu olan Titan, Satürn’ün en büyük uydusu! Ayrıca, yapısı sebebiyle Güneş sistemindeki en ilginç uydulardan birisi. Çünkü Titan, yoğun bir atmosfere sahip olduğu bilinen tek doğal uydu! Ayrıca, Dünya dışında yüzeyinde kararlı halde sıvı bulunduğu kanıtlanan tek gök cismi! Ancak sahip olduğu atmosfer yüzeyindeki sıvılar, bir gün Titan’a yerleşmek gibi bir hayal kurmanıza sebep olmasın! Çünkü Titan’ın yüzeyindeki okyanusların, metan gazının sıvı hali olduğu keşfedildi.
5. Iapetus
Satürn’e ait olan Iapetus, Güneş sistemindeki en büyük 11. uydu olma özelliği taşıyor. Yüzeyi ise büyük oranda buzullarla kaplı ve irili ufaklı pek çok kratere ev sahipliği yapıyor! Öte yandan yörüngesi sebebiyle, hareketi boyunca Iapetus’un iki farklı yüzeyini de görmek mümkün… Son olarak Iapetus, 1671 yılında Giovanni Domenico Cassini tarafından keşfedildi.
6. Mimas
Satürn’ün uydularından bir diğeri Mimas, William Herschel tarafından 1789 yılında keşfedildi. Mimas’ın Güneş sistemindeki küçük uydulardan biri olmasına rağmen oldukça ilginç bir özelliği var. Mimas’ın yüzeyinde 130 kilometre çapında ve 5 kilometre derinliğinde devasa bir çarpma krateri bulunuyor. Bu devasa kraterin çapı, Mimas’ın kendi çapının nerdeyse üçte biri kadar! Kraterin ismi ise Herschel…
7. Enceladus
Satürn’e ait bir uydu olan Enceladus’un yüzeyi neredeyse tamamen buzlarla kaplı! Bu sebeple yüzeyi, Güneş ışığının büyük bir bölümünü yansıtmasına neden oluyor. Böylece Enceladus, Güneş sistemindeki en parlak nesnelerden birisi haline geliyor! Ancak Enceladus’u ilginç kılan şey sadece inanılmaz derecedeki parlaklığı değil. 2005 yılında bu uydu hakkında keşfedilenler, insanlık için çok daha ilgi çekici…
2005 yılındaki keşiflerden sonra Enceladus’un buzullarla kaplı yüzeyinin altında çok sayıda gayzer bulunduğu ortaya çıktı! Bu gayzerlerden sadece duman değil, su da püskürüyor! Enceladus hakkındaki gizemler aydınlatıldıkça, bu uydu insanlığın yeni yaşam alanı olma konusunda önemli bir alternatif haline gelebilir.
8. Atlas
Satürn’ün iç uydularından birisi olan Atlas 1980 yılında keşfedildi. Çapı yaklaşık 15 kilometre olan bu küçük uydu oldukça ilginç bir görünüme sahip. Adını ise Yunan mitolojisinde, gök kubbeyi sırtında taşımakla cezalandırılan Atlas’tan alıyor. Atlas, küçüklüğü sebebiyle yörüngesini 14.4 saatte tamamlıyor…
9. Charon
Charon, gezegen olup olmadığı halen bir tartışma konusu olan Plüton’un en büyük uydusu. 1978 yılında keşfedilen Charon, Plüton’un yörüngesinde yer almasa, kendi başına bir gezen olabilecek kadar büyük! Hatta zaman zaman, Charon ve Plüton cüce gezen sistemleri olarak adlandırılıyorlar.
10. Dactyl
Güneş sistemindeki en ilginç 10 uydu listemizin son sırasında yer alan Dactyl, herhangi bir gezegene ait değil. Dactyl, “243 Ida” ismindeki asteroide ait bir uydu! Dactyl 1995 yılında keşfedilmeden önce, bilim insanları asteroidlerin uydusu olamayacağına inanıyordu. Ancak Dactyl bu inancın ortadan kalkmasına sebep oldu. Dactyl ile alakalı bir diğer ilginç şey ise uydunun boyutları. Güneş sistemindeki en küçük uydulardan birisi olan Dactyl, sadece 1,4 kilometre çapında!
Kaynak: 1