İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte yepyeni bir çağ başlamış oldu. Dünyanın dört bir yanındaki haberlere saniyeler içerisinde ulaşabilir hale geldik. Ancak bu durum kimi anlarda gereğinden fazla strese kapılmamıza neden olabiliyor. Zira maruz kaldığımız haberlerin bazıları bizi umutsuzluğa sürükleyebiliyor, üzebiliyor. Peki iletişimin böylesine yoğun olduğu bir çağda hem gündemden geri kalmamak hem de olumsuz haberler karşısında strese kapılmamak mümkün mü? Sizler için bu sorunun cevabını araştırdık…
Pandemiden siyasete, son yıllarda gündemi takip etmek epey stresli bir hal aldı
Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın pek çok bölgesinde insanlar yaşanan gelişmelerden dolayı strese ve umutsuzluğa kapılıyorlar. Haliyle haberleri takip etmek çoğu zaman yorucu ve üzücü bir deneyim oluyor. Eğer siz de benzer duyguları paylaşıyorsanız yalnız değilsiniz.
Özellikle son 2 yılda yaşananlar, dünyadaki pek çok insanı yıprattı
Yapılan yakın tarihli araştırmalar gösteriyor ki dünyanın pek çok bölgesinde depresyon, anksiyete ve madde kullanımı arttı. Yani zihinsel sağlığımız gündemin de etkisiyle her gün kötüye gidiyor.
Stres, yaşamlarımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak çok sayıda olumsuz habere maruz kalmak stres seviyemizde ciddi bir artışa neden olabilir.
Stres ve haberler arasındaki ilişkiye dönecek olursak
Güncel olaylardan haberdar olmak, kendimizi dahil olmuş hissetmemize yardımcı olur. Şu anda belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde yaşıyoruz, bu da gündemi sürekli olarak takip etmek zorunda kalmamıza neden oluyor. Haberleri takip etmek stresimizin artmasına neden olan bir deneyim haline dönüşüyor.
Amerika Anksiyete ve Depresyon Derneği’ne göre gündemi ve sosyal medyayı takip etmek rahatlatıcı bir etki yaratabilir
Ancak bu etkinin kısa süreli olduğu unutulmamalıdır. Artık her gelişmeye anlık olarak ulaşabildiğimiz için kritik olayları daha yakından takip etmek istiyoruz. Bu da kendimizi sosyal medyadan ve gündemden koparamamamıza neden oluyor. Oysaki bu haberler aşırı tüketildiğinde zihinsel sağlığımızı tehlikeye atıyor.
İlginizi çekebilir:
Sosyal Medyanın Vebası: Doomscroll Nedir, Beynimiz Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Örneğin Ukrayna’da yaşanan vahşetin görüntüleri, travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıkları tetikleyebiliyor
Ek olarak kimi haberler de bizleri umutsuzluğa sürükleyebiliyor. Örneğin koronavirüs ile ilgili gelişmeler ya da farklı salgın hastalıkların ortaya çıkışı geleceğe dair umutlarımızı köreltiyor. Umutlanmamızı sağlayacak bir şeyler ararken daha fazla kötü habere maruz kalmak da kendimizi içinden çıkılamaz bir durumda bulmamıza neden oluyor.
Peki yaşanan bu stres vücudumuzu nasıl etkiliyor?
Stresin belirtileri değişiklik gösterse de en yaygın belirti için kronik yorgunluk diyebiliriz. Buna ek olarak uyku düzeniniz bozulabilir, libidonuzda bir değişim yaşanabilir, sık sık başınız ağrıyabilir ve akne problemleri yaşayabilirsiniz. Bu belirtilerden herhangi birini yaşamak da stresli olduğunuz anlamına gelebilir. Sindirim problemleri, iştah değişikliği ve terleme de gözlemlenebilir.
Stres nasıl yönetilir?
Uzmanlar, yaşanan stresli gelişmelere rağmen kendimize bakmamız gerektiğinin altını çiziyorlar. Kendinize iyi bakmak, daha iyi hissetmenize de yardımcı olacaktır. Bu yolda atılan ilk adım haberlere daha az bakmak olabilir. Haberlerin sizde uyandırdığı duygular hakkında farkındalık kazanmak çok önemlidir. Öz farkındalığı kazandıktan sonra hissettiklerinizi kontrol etmek de kolaylaşır.
Günün çeşitli anlarında kendinize nasıl hissettiğinizi sorabilirsiniz. Kötü hissettiğiniz anlarda size keyif veren şeyler yapmayı deneyebilir, size iyi gelip gelmediğini görebilirsiniz.
Umutsuzlukla baş etmek için en iyi stratejilerden biri de bu duyguyu deneyimlemektir
Kendinize bu duyguları deneyimlemek için izin verin. Duygularınızı değerlerinize bağlayın ve değerlerinizle uyumlu hareket etmeye özen gösterin. Kulağa kafa karıştırıcı geldiğini biliyoruz! ? Örneğin sizin için bir anlam ifade eden bir kuruluşta gönüllü olarak çalışmaya başlayabilirsiniz.
Başkalarıyla yaşadığınız sıkıntılar hakkında konuşabilmek de bir o kadar önemli. Çoğu zaman başkalarına yük olmaktan çekindiğimiz için yalnız kalmayı tercih ederiz. Ancak bu hiçbir şeye çözüm olmaz! Deneyimlediğiniz hisleri başkalarıyla paylaşabilmek sandığınızdan çok daha önemli.
Kaynak: 1