1947 yılında Ankara’da dünyaya gelen Gülseren Budayıcıoğlu, psikiyatr olmasının yanı sıra aynı zamanda ünlü bir yazar. Ancak birçok farklı alanda nitelikli olan Gülseren Budayıcıoğlu hepsinden önce spikerlik ve sunuculuk yapıyordu. Spikerlik ve sunuculuk yaptığı sırada adını duyurmuş, kendini tüm Türkiye’ye tanıtmıştı. Daha sonra yazdığı kitaplarla ön plana çıktı. Hatta son yıllarda çıkardığı kitaplar Masumlar Apartmanı ve Kırmızı Oda gibi birçok dizi için ilham kaynağı oldu. Hal böyle olunca Gülseren Budayıcıoğlu kimdir ve Gülseren Budayıcıoğlu kitapları nelerdir soruları çok soruldu.
Bu nedenle önce Gülseren Budayıcıoğlu kimdir kısaca anlatacağız. Ardından Gülseren Budayıcıoğlu kitapları hakkında bilgiler vereceğiz.
Gülseren Budayıcıoğlu kimdir ve nerede doğmuştur?
Gülseren Budayıcıoğlu, 1947 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Babasının sevecen, annesinin fedakar ve otoriter olduğunu söyleyen Gülseren Budayıcıoğlu’nun iki kardeşi vardı. Ortaokul ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde, lisans eğitimini ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldı.
Hem spikerlik yaptı hem de lisans eğitimi aldı
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları yayınlanmadan önce hem eğitim görüyor hem de spikerlik yapıyordu. Gülseren Budayıcıoğlu, TRT televizyonunun faaliyete geçtiği yıllarda lisans eğitimi alıyordu. O dönemde TRT’nin spikerlik sınavına girdi ve kazandı. 1965 yılında ise TRT’de spikerlik yapmaya başladı. O zamanlar kendisine “Miss TRT” diyorlardı. Gülseren Budayıcıoğlu, 1972 yılında üniversiteden mezun oldu, ancak spikerlik ve doktorluk arasında seçim yapması için baskı gördü. Bunun üzerine üniversitede asistan olarak çalışmaya başladı. Ancak asistanlık görevi fazla sürmedi. Hem asistan olarak çalışıp hem de TV’de çıkabilmesi için hukuki bir izin alması gerekiyordu. Fakat çalıştığı üniversitenin dekanı bunun mümkün olmadığını dile getirdi. Gülseren Budayıcıoğlu bu dönemde iki program sundu ve usulsüzlükler ortaya çıkınca Budayıcıoğlu’nun asistanlık görevine son verildi ve TV’ye geri döndü.
1977’de psikiyatri alanında uzmanlığını aldı
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları ile birçok kişiye ve diziye ilham olmadan önce psikiyatri alanında uzmanlaştı ve sunuculuğa devam etti. Budayıcıoğlu, 1977 yılında Hacettepe Üniversitesi’nden psikiyatri alanında uzmanlığını aldı ve burada 5 yıl öğretim görevlisi olarak görev yaptı. Bu dönemde üniversite ve TRT işbirliği ile hazırlanan hastalıkların ve toplumsal sorunların alanında uzman olan kişilerle birlikte incelendiği “İnsan ve Dünyası” isimli bir programın da sunuculuğunu yaptı. 2005 yılında ise Ankara’nın ilk özel psikiyatri merkezini açtı.
Yazarlık kariyerine 2004 yılında başladı
Gülseren Budayıcıoğlu yazarlık kariyerine 2004 yılında kısa hikayeler ile çeşitli psikiyatrik sorunları ele aldığı Madalyonun İçi, Bir Psikiyatristin Not Defterinden kitabıyla başladı. Budayıcıoğlu, ilk dört romanını ve 2019 yılında çıkarttığı Camdaki Kız romanını, kendi gözüyle gördüğü gerçek vakaları birleştirerek yazdı. Yazdığı romanların bazıları dizilere uyarlandı. İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda ve Masumlar Apartmanı gibi TV dizileri, Gülseren Budayıcıoğlu kitapları sayesinde var oldu.
Şimdi yazdıklarıyla ünlü olan Gülseren Budayıcıoğlu’nun müthiş eserlerine bakalım. İşte sırasıyla birçok diziye ilham olan Gülseren Budayıcıoğlu kitapları…
Madalyonun İçi: Bir Psikiyatristin Not Defterinden (2004)
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları denildiğinde hemen akla yazarın ilk kitabı olan “Madalyonun İçi: Bir Psikiyatristin Not Defterinden” geliyor. Yazarın ilk kitabında, ülkemizde birçok farklı nedenden psikiyatra giden insanların hikayeleri anlatılıyor. Ön planda aşk ve ölüm olmak üzere “insanlık halleri”ni göreceğiz. Kitaptaki insanlar bizlere içini açıp herkesten sakladıkları sırlarını paylaşacak. Bu hastalar, hastalıklar ve tüm sorunlar karşısında bir psikiyatrın duyguları ve yapıp yapamadıklarını göreceğiz. Okumaya devam ettikçe elbet kendimizi bulacağız ve kendimizle yüzleşeceğiz.
Günahın Üç Rengi: Madalyonun Öteki Yüzü (2008)
Genç ve yakışıklı bir gencin mazoşizmin acısıyla renklenmiş dünyası. Bu acıdan alınan haz, ölüme yaklaştıkça hissedilen doyum… Yaşlı, göbekli bir holding patronunun cinsel tercihi nedeniyle varoşların kasketli orta yaşlı erkeklerinde aradığı yakınlık… Üç kuşak boyunca sürüp gelen fahişeliğin kadının ruhunu paramparça edişi…
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları sırasında ikinci olan bu romanda yazar, insan denen harika ve karmaşık varlığa ait gerçek hayat hikayelerini anlatılıyor. Bu hikayeler bazen şok olmanıza, bazen de duygulanmanıza neden olacak.
Hayata Dön (2011)
Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız… O sustukça, terapist, tarihin mahrem yerlerinden unutulmuş hikayeleri ortaya döküyor. Genç firavun Tutankamon’un esrarı, Hitler ve Freud’un kişiliklerinde gücün analizi, 18. yüzyılda adına “Fısıltı Sanatı” dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri… Çariçe Katerina’nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı ve fazlası… Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın öyküsü başlıyor. Öyle bir öykü ki acısı ve hüznü ile her şeyi gölgede bırakıyor. Çirkin genç kız, açıldıkça güzel bir prensese dönüşüyor.
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları sırasında üçüncü olan bu roman, psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü olarak öne çıkıyor.
Kral Kaybederse (2015)
Dört bir kalbin fatihi, kadınların yenilmez hakimi… Peki, tüm savaşlar onun için her zaman bu kadar kolay mı olacak? Kendini buna çok inandırmış olsa da hayır! Ve o beklenmedik mağlubiyet, kralın tahtını en sağlam yerinden sarsacak.
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları sırasında dördüncü olan bu romanda yazar, hep zirvede olacağını zanneden bir avcının avına av olup düşüşünü ve asla sevilemeyeceğini düşünen bir kadının avken avcı oluşunu anlatıyor.
Kral Teo Kitabı (2018)
Kral gibi yetiştirilen çocuklara, hayat kral gibi davranmıyor. Onlar gelecekte, gerçek krallar karşısında kendilerini çok çaresiz ve yetersiz hissediyorlar.
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları arasında yer alan ve yazarın çocuk yetiştiren herkese tavsiye ettiği kitapta, çocukların el bebek gül bebek ve hiç sorumluluk verilmeden büyütülmesinin olumsuz yönleri anlatılıyor.
Camdaki Kız (2019)
“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”
Gülseren Budayıcıoğlu kitapları içinde daha yeni diyebileceğimiz yazarın son romanı Camdaki Kız, lüks içinde yaşamış ve hep yok sayılmış Nalan ile zor ve fakir bir çocukluk geçirmiş olan elektrikçi Hayri’nin aşk öyküsünü anlatıyor.
Kaynak: 1