Ortaçağ şehirlerinde yabancılar göz önünde, gözlem altında dursun diye sadece onların barınacakları mahalleler tahsis edilirmiş. Şehir kenarlarında yaşamaya hapis edildikleri, hususi ikametgahlarına yani. Tıpkı Hitler’in üstün ırkı Aryanlar kirletmesin diye, Yahudileri küçük sokaklara mahkum etmesi gibi.
Çatıları bulutlara değen binaların yüz iki yüz metre gerisine, ölü bir çocuk gibi doğan kayıp hayatların,
dışlanan etnik grupların, göçmen ve yoksulların yeri yurdu olan; kötü koşulların hakim olduğu, bir nevi mecburi ikamet adresi gettolarda günümüzde benzer amaçlara hizmet ediyor olsa gerek.
Yozlaşan kentlerin arka sokaklarını belgelemek isteyen belgeselci ve fotoğrafçı Camilo Jose Vergara, 1970 New York’unun göbeğinde duran yoksulluğu arşivlemiş