Amerika’nın keşfi, uzun zamandır kıtada yaşayan yerliler ile Avrupa’dan gelen beyaz istilacıların çatışmasını da beraberinde getirdi. Kızılderili Savaşları veya Amerikan-Kızılderili Savaşı olarak isimlendirilen savaş, 1600’lü yıllardan 1900’lü yılların ilk dönemine kadar çeşitli aralıklarla devam etti. Sonunda Kızılderili halklarının büyük acılar çektiği ve “beyaz adamın” galip geldiği bu savaş, sayısız hüzünlü hikâyeye ve unutulmaz kahramanlık öykülerine sahne olmuştu. İşte bu kahramanlık öykülerinden birinin başkahramanı Geronimo isimli Kızılderili savaşçıydı.
Geronimo, hem Meksikalılarla hem de Amerika Birleşik Devletleri’ne ait kuvvetlerle amansız bir mücadeleye girişti. Yıllar boyunca süren savaşta, ölümsüz bir halk kahramanı haline gelen Geronimo, beyaz adamın en çok koktuğu “düşmanlardan” biriydi. Buna karşın Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı mücadele eden son büyük Kızılderili savaşçısı olarak tarihe geçen Geronimo, yaşamını esaret altındayken kaybetti. İşte hayranlık uyandıran kahramanlık öyküleriyle adını tarihe yazdıran büyük Kızılderili savaşçısı Geronimo hakkında bilmeniz gerekenler.
Geronimo, 1829 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin New Mexico eyaletinde dünyaya geldi
İlerleyen yıllarda büyük bir kahraman haline gelecek Geronimo’nun yerli dilindeki adı ise Gokhlayeh (Esneyen adam) idi. Ancak Meksikalı askerler onu Geronimo, İspanyollar ise Jerome olarak isimlendiriyordu.
8.000 kişilik bir Apaçi klanının üyesi olan Geronimo, kabile şefi olmamasına karşın tüm Kızılderililer arasında büyük bir saygı görüyordu. Oldukça yetenekli bir avcıydı. Üstelik kendi kabilesindeki en önemli şifacılardan biriydi
Tüm bu özellikleri ve korkusuz yapısı Geronimo’yu önemli bir savaşçı haline getiriyordu. Bu sebeple yalnızca kendi kabilesinde değil tüm Kızılderili toplulukları içerisinde sevilen ve saygı duyulan bir isim olmayı başarmıştı.
Tüm ömrü Amerikan-Kızılderili Savaşı’nın devam ettiği yıllarda geçen Geronimo yalnızca 17 yaşındayken Amerika’daki beyaz ırkın en önemli düşmanı haline geldi
Meksikalı askerler tarafından gerçekleştirilen bir baskında tüm ailesini kaybetti
500 kişilik bir ordu ile Geronimo’nun yaşadığı bölgeye saldıran askerler, bu sevilen Kızılderili savaşçısının ailesinin de aralarında bulunduğu çok sayıda insanı katletti. Saldırı anında olay yerinde olmayan Geronimo, köyüne döndüğünde bu korkunç manzara ile karşılaştı. İşte bu ağır kayıp, Geronimo’nun yaşamında büyük bir değişme neden oldu.
Ailesini kaybettikten sonra zorlu bir özgürlük mücadelesinin yanına şiddetli bir intikam savaşı ekledi!
İz süreme, saklanma ve silah kullanma alanlarındaki ustalığı önemli zaferler elde etmesine olanak tanıyordu. Düşman karşısında elde ettiği başarılar ise onu gün geçtikçe büyüyen bir efsaneye dönüştürüyordu.
Geronimo kısa bir süre sonra tüm Kızılderili topluluğunun en önemli komutanı haline gelmişti. Öyle ki ardında savaşan Kızılderililerin pek çoğu, bu büyük komutanın tanrılar tarafından kutsandığına, öldürülemez ve yakalanamaz olduğuna inanıyordu!
Yıllar boyunca Meksika’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne uzanan geniş coğrafyada devam eden amansız bir gerilla savaşına liderlik etti
Çoğunlukla 100 veya en fazla 200 kişiden oluşan küçük ordusuyla birlikte farklı şehirlerdeki kalabalık düşman birliklerine saldırıyor, bu saldırılarda karşı tarafa ciddi kayıplar yaşatıyordu.
Kızılderililer için zafer ve özgürlük anlamına gelen Geronimo, düşman için ölümü ve tehlikeyi çağrıştırıyordu. İşte bu nedenle yalnızca Geronimo’yu ele geçirmek için yüzlerce askerden oluşan bir ekip dahi kurulmuştu
Geronimo’nun kahramanlıkları, Kızılderililer arasında büyük bir memnuniyetle karşılansa da bu cesur savaşçının eylemlerinden rahatsız olan yerliler de vardı
Çünkü iki taraf arasındaki kanlı mücadele, neredeyse Geronimo ile onu yakalamak isteyen yetkililer arasında süren kişisel bir mesele haline gelmişti
Üstelik Geronimo efsanesi Amerikalı ve Meksikalı silahlı unsuların Kızılderili köylerine her gün yeni bir saldırı düzenlemesine neden oluyor, bu saldırılarda çok sayıda Kızılderili hayatını kaybediyordu.
Chiricahua kabilesinin şefi ve aynı zamanda Geronimo’nun kayınpederi olan Cochise, 1872 yılında Amerikalı yetkililerle bir anlaşma imzaladı
Anlaşma, savaşın sona erdirilmesini ve Kızılderili toplulukların yeni bir yerleşim yerine yerleştirilmesini içeriyordu. Elbette bu anlaşma Geronimo tarafından pek de hoş karşılanmadı. Büyük Kızılderili savaşçısı, savaşı sürdürmekte kararlıydı.
1877 yılındaki bir çatışmada yakalandı ve esir düştü!
4 yıl boyunca esaret altında yaşayan Geronimo, birkaç başarısız kaçma girişiminin ardından nihayet 1881 yılında özgürlüğüne kavuşabildi. Takip eden süreçte, sadık yoldaşlarıyla birlikte savaşmaya devam etti. Ancak soydaşlarının kendi yüzünden öldüğüne dair düşüncesi, Amerika’ya karşı mücadele eden son büyük Kızılderili savaşçısının pes etmesine neden olacaktı…
1886 yılında Amerikalı yetkililere teslim olan Geronimo, ABD’nin Oklahoma eyaletindeki Fort Sill isimli bölgeye gönderildi ve burada hapsedildi
Kızılderili kabileleri arasında bir efsane haline gelen büyük savaşçının esaret altındaki günleri de bu şekilde başlamış oldu. Geronimo, kalan ömrünü bir tutsak olarak geçirdi…
1909 yılında, 23 yıllık esaretin ardından hayatını kaybetti
ABD’ye karşı mücadele eden son büyük Kızılderili savaşçısının yaşamı ve kahramanlıkları hakkında ortaya atılan farklı görüşler var
Kimilerine göre Geronimo’nun tarihteki en önemli Kızılderili savaşçılarından biri olduğu sugötürmez bir gerçek. Ancak bazı insanlar onu gözü intikamdan başka bir şey görmeyen inatçı, sorumsuz ve tehlikeli bir adam olarak tanımlıyor.
Kaynak: 1