Okyanusta 3 milyondan fazla gemi enkazı olduğunu biliyor muydunuz? Bazı gemi batıkları, tarihsel olarak değerli görülmediği için araştırılmıyor. Ancak öyle gemiler var ki yıkıcı ölüm oranları ve trajedilerle ünlü. Birçok gemi enkazı yavaş yavaş okyanusla bütünleşti ve deniz canlılarına ev sahipliği yapmaya başladı. Bununla birlikte, tarih boyunca bir dizi ünlü gemi enkazı bulundu ve denizden çıkarıldı. Su altında kalan bazı gemi enkazları paha biçilmez hazinelerle birlikte bulundu ve tüplü dalgıçlar için popüler dalış noktaları haline geldi. İşte şimdiye kadar bulunmuş olan en ünlü gemi enkazları.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Santa Maria’dan Griffin’e: Keşfedilmeyi Bekleyen 5 Ünlü Batık Gemi”
1. Endurance (1915)
Kaşif Sir Ernest Shackleton’ın gemisi Endurance, 100 yıldan fazla bir süre önce Antarktika’daki Weddell Denizi’nde kayboldu. Endurance, 1914’te Antarktika kıtasını Güney Kutbu üzerinden geçmek için yola çıkmıştı. Ancak Endurance asla karaya ulaşmadı. Deniz buzu içinde sıkışan gemi, 1915 yılında batana kadar kuzeye doğru sürüklendi ve keşif gezisindeki 28 kişi buzda mahsur kaldı.
Ancak 107 yıl sonra Şubat 2022’de, tarihçi Dan Snow liderliğinde oluşan bir ekip, Endurance’ın battığı varsayılan yere doğru buz kıran Agulhas II ile yola çıktı. Kutup coğrafyacısı Dr. John Shears ve deniz arkeoloğu Mensun Bound tarafından yönetilen çalışmalar sonucunda, Endurance orijinal olarak kaydedilen konumun yaklaşık 6,5 km güneyinde ve 3008 metre derinlikte buldu.
2. Antikythera enkazı (MÖ 70-60)
1900 yılında küçük Yunan adası Antikythera’da dalgıçlar, deniz tabanında eski bir gemi enkazı ortaya çıkardılar. Daha sonraki arkeolojik araştırmalarda, bunun MÖ 70 ila 60 yılları arasında İtalya’ya yaptığı bir yolculuk sırasında batan bir Roma gemisi olduğunu anlaşıldı.
Gemi enkazları arasında bulunan Antikythera’nın çevresine saçılmış heykeller dalgıçları çok etkilemişti. Geminin taşıdığı yükler arasında, mücevherler, çömlekler, mobilyalar, bronz eşyalar ve amforalar dolusu şarap vardı. Gemi, MÖ 1. yüzyılda yaşayan insanlar için lüks tüketim malları taşıyordu. Batıktan çıkarılanlar arasındaki en değerli bulgu, içinde tuzlu suyun etkisiyle bozunmuş, ezilerek iç içe geçmiş çarklar bulunan tahta bir kutucuktu. Yaklaşık bir ayakkabı kutusu büyüklüğündeki bu kutunun içinde bir tür mekanik düzenek bulunuyordu. Batığın bulunduğu yıllarda, ahşap buluntuları korumaya yarayan yöntemler henüz olmadığından, kutu çıkarıldıktan kısa bir süre sonra bozularak yok oldu.
Bugün “Antikitera Düzeneği” olarak adlandırılan bu aygıtın ne işe yaradığı halen tam olarak bilinmemektedir. Kesin olarak bilinen şey onun, MÖ 1. yüzyıl teknolojisinin ipuçlarını veren eşsiz bir bulgu olduğudur. Antikitera düzeneği, bilinen en eski çarklı düzenektir. Keşfedildiği günden bu yana bilim ve teknoloji tarihçileri için gizemini koruyor. Düzenekle ilgili en çok kabul edilen görüş, gök cisimlerinin gökyüzündeki konumlarını modellemeye yarayan bir tür “analog bilgisayar” olduğudur.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Antik Bilgisayardan Batık Şehirlere: Su Altında Bulunarak Herkesi Şaşırtmayı Başaran 11 İlginç Şey”
3. Mary Rose (1545)
Gemi enkazları arasında bulunan Mary Rose, İngiliz filosundaki en hızlı ve ağır silahlı savaş gemilerinden biriydi. 1545’te Portsmouth Limanı’ndaki bir Fransız işgal filosuna yapılan saldırıya liderlik ederken battı. Geminin neden battığı uzun süre tartışıldı. Mary Rose’un askerler, silahlar ve mühimmatla aşırı yüklendiği için battığı varsayıldı. Gemideki 400 mürettebat ve askerden sadece 40 tanesi gemi batmadan önce kaçmayı başardı.
Enkaz, 1971 yılında bir dalgıç ekibi tarafından yeniden keşfedildi. Sonraki 10 yıl boyunca 500’den fazla gönüllü dalgıç tarafından incelendi ve 1982’de yüzeye çıkarıldı. 1986’da orijinal gövdenin yaklaşık üçte biri Mary Rose Müzesi’nde sergilendi.
Olağanüstü buluntular arasında silahlar, aletler, toplar ve zırhlar gibi 28.000’den fazla eser ve İngiliz Tudor dönemindeki yaşamı detaylandıran madeni paralar, giysiler ve mektuplar gibi kişisel eşyalar bulunuyor. Enkazdaki insan kalıntıları, birçoğunun çocuklukta yetersiz beslenme yaşadığını gösterirken, mürettebat üyelerinin kalıntılarında artrit ve kemik kırıkları tespit edildi.
4. Vasa (1628)
Gemi enkazları arasında bulunan Vasa, denize indirildiği zamanlarda dünyanın en güçlü savaş gemilerinden biriydi ve İsveç donanmasının mücevheriydi. Gemi 10 Ağustos 1628 tarihindeki ilk yolculuğunda limandan ayrıldıktan hemen sonra henüz 1 deniz mili (1,85200 kilometre) bile gitmeden su alarak battı.
Güçlü Vasa’nın enkazı 1950’lerde Stockholm limanında yeniden keşfedildi. Yoğun çalışma ve hazırlıktan sonra sonunda denizden çıkarıldı. Geminin enkazı 1990’dan beri Stockholm’de sergileniyor. Gemi yüzyıllarca su altında kaldıktan sonra, gövdesinin ve ayrıntılı ahşap işçiliğinin çoğu hala bozulmamış durumda. Bunun nedeni ise limanın kirli suyunun odun yiyen mikroorganizmaların hayatta kalmasını önlemesidir. Geminin enkazında silahlar, gemi aletleri, toplar, yelkenler, giysi, ayakkabı ve madeni para gibi kişisel eşyalar bulundu.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Efsane Olmaktan Çıkıp Unutulmaktan Kurtulan Dünyanın En Müthiş 11 Batık Şehir Harabesi”
5. Queen Anne’s Revenge (1718)
Eski bir Fransız köle gemisi olan Queen Anne’s Revenge, İngiliz korsan Karasakal tarafından ele geçirilip komuta edilmeye başladı. Karasakal ve ekibi onu Karayipler’e giden Hollanda, İngiliz ve Portekiz gemilerini yağmalamak için kullandı. Ancak, 1718’de Kuzey Carolina’da karaya oturdu. Karasakal, hazinenin çoğuyla birlikte daha küçük bir gemiye binip, Queen Anne’s Revenge batarken kaçtı.
1996 yılında geminin enkazı, kıyıdan 1,5 km açıkta yaklaşık 8,5 metre derinlikte yeniden keşfedildi. 18. yüzyılın başlarında yaşayan bir korsanın hayatına dair fikirler sunan enkazdan 300.000’den fazla eser kurtarıldı. Buna ek olarak, sömürge döneminde ele geçirilen ve Avrupa dökümhanelerinde yapılan birçok top bulundu. Eserler arasında ayrıca, Karasakal’ın mürettebatını her zaman savaşa hazır tutmak için en son tıbbi teknolojiyi kullandığı teorisini destekleyen tıbbi malzeme ve aletler de yer alıyor.
6. HMS Victory (1744)
HMS Victory 1737’de suya indirildi. Portekiz’de bir İngiliz konvoyunu kurtarmak için göreve çıktığı sırada kendi filosundan ayrıldı ve muhtemelen fırtınalı hava yüzünden battı. Gemideki 1.150 kişi hayatını kaybetti.
2008 yılında, enkaz arkeologların ve tarihçilerin tahmin ettiğinden daha uzak bir yerde keşfedildi. Yalnızca HMS Victory’nin büyüklüğündeki birinci sınıf bir gemide taşınabilen büyük bir silahın keşfi, arkeologların enkazı kesin olarak tanımlamasını sağladı. Topun yanı sıra arma, cam şişe parçaları, gövde parçaları ve çapalar da ortaya çıkarıldı.
Gemi battığında içinde büyük bir altın yığını olduğu söyleniyordu. Ancak sözü geçen altınlar hiçbir zaman bulunamadı ve altının varlığı tarihçiler için bir tartışma konusu oldu.
7. Sultana (1865)
Kazanlarının patlaması sonucu batan Sultana, ABD tarihinin en büyük deniz felaketlerinden biriydi. Gemi esas olarak pamuk ticareti için kullanıldı, ancak Amerikan İç Savaşı’nın sonunda Birlik ordusundaki savaş esirlerini eve götürmek için kullanılmaya başlandı. 376 yolcu taşıma kapasitesine sahip olan Sultana, kazanları patlayıp battığında şaşırtıcı bir şekilde 2.137 kişiyi taşıyordu. Ölü sayısı belirsiz olsa da, 1.200 ile 1.800 kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
1982’de, Mississippi Nehri’nin aktığı yer olan Memphis’e yaklaşık 6 km uzaklıktaki bir soya fasulyesi tarlasında geminin enkazından kararmış parçalar keşfedildi. 2015 yılında trajedinin 150. yıldönümünde, enkazda keşfedilen kalıntıların yer aldığı geçici bir Sultana Afet Müzesi açıldı.
8. RMS Titanik (1912)
Gemi enkazları arasında bulunan Titanik, hiç şüphesiz tüm zamanların en ünlü ve lüks gemilerinden biridir. 20. yüzyılın başlarında inşa edildiğinde, bugün 180 milyon dolara eşdeğer bir maliyeti vardı ve geminin asla batmayacağı söyleniyordu. Ancak bir buzdağına çarptıktan sonra, gemi büyük miktarda su aldı ve hızla batmaya başladı. Acil durum protokolünün eksikliği ve az sayıdaki cankurtaran botunun olması, 1.517 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Titanik’in enkazı, Newfoundland sahilinin yaklaşık 4 km açığında 3657 metre derinlikte keşfedildi. Birinci sınıf yolcuların kargo bölümündeki büyüleyici eserlerle birlikte bir dizi hazine ele geçirildi.
Bazı şirketler gemiyi yüzeye çıkarmak için planlar önermiş olsa da, enkaz inanılmaz derecede kırılgan durumda. Demir yiyen bakteriler tarafından yavaş yavaş yok edilen bu enkazın çıkarılması imkansız görünüyor. Bilim insanları, önümüzdeki 100 yıl içinde enkazın neredeyse tamamen yok olacağını öne sürüyorlar. Günümüzde enkaz UNESCO sözleşmesi kapsamında korunmaktadır.
9. MV Doña Paz (1987)
MV Doña Paz, ‘Asya’nın Titaniği’ olarak bilinmektedir. Japon yapımı ve Filipin tescilli MV Doña Paz, 1963 yılında denize indirildi ve 608 yolcu kapasitesine sahipti. Ancak, aşırı kalabalıktı ve gemide fazladan 2.000 yolcu vardı.
Gemi, 20 Aralık 1987’de petrol tankeri MT Vector ile çarpıştıktan sonra battı ve 4.386 kişi hayatını kaybetti. Bu facia sonrasında sadece 25 kişi hayatta kaldı. Filipinli yetkililerin kazayı öğrenmesi sekiz saat sürdü ve arama kurtarma operasyonlarına başlanması sekiz saat daha sürdü. Geminin enkazı, denizin 500 metre altında keşfedildi ve şu anda iyi durumda.
Kaynak: 1