‘’Anlatılan bir konuyu anlayamamak’’, ‘’herhangi bir konudan uzak kalmak’’ Böyle tanımlıyor TDK Fransız kalmak deyimini. Tarih boyunca kültürlerin birbirleriyle iyili kötülü etkileşimi olmuştur. Birbirine yakın coğrafyalarda yaşayan kültürler birbirlerinden masallar, destanlar, mitolojiler almış ve kendi kültürlerine uyarlayarak yenilemişlerdir. Kelimeler desen onlar da öyle; bugün pek çok Avrupa dilinin kelime kazısına çıksak birçoğunun kaynağında Latince ve eski Yunancayı buluruz. Bu kez işin biraz daha farklı bir boyutundayız. Toplumların bir konuyu kavramadıkları zaman, dil sistemini anlamadıkları ülkelere atıf yapmalarından bahsediyoruz. Bizim için bu ‘’Fransız kalmak’’ Peki Fransızlar ne kalıyor? Ya başka ülkeler?
1. İngilizce
Listeye İngiltere ile başlamamın bir nedeni var: onların ‘’Fransız kalma’’ya benzer deyimlerinin kaynağını daha kolay öğrenebiliyoruz ve de en popülerlerinden biri onlarınki. İngilizlerin bir konuyu anlamadıkları zaman kullandıkları deyim ‘’It’s Greek to me’’ (Bu bana Yunanca/ Benim için Yunanca). Bir şeyin anlaşılmaz olduğunu ifade eden bu deyim yer yer hakaret, eleştiri olarak da kullanılıyor. Deyimi meşhur edense William Shakespeare’dir ve Julius Caesar oyununda söylemiştir. Shakespeare’in popülerleştirdiği bu deyimin kaynağı ise Latincedir: ‘’Graecum est; non potest legi’’ (Bu Yunanca, okumak imkânsız).
2. Fransızca
Gelelim konuyu anlamadığımız zaman sataştığımız Fransa’ya. Onlarsa sekiz temel lehçesi olan ve daha çok resimsel bir dil olarak kabul edilen Çinceye atıfta bulunuyorlar. ‘’Ce’š du chinois pour moi’’ (Bu benim için Çince). Çinceyi tercih eden dillerin sayısı da öyle pek az sayılmaz. Arnavutça olarak da ‘’Mos fol Kinezce’’ (Çince konuşma) deniyor. İbranice, Macarca ve Arapça da aynı şekilde Çin diline atıfta bulunuyor.
3. İtalyanca
İtalyanların dertleri ise Araplarla. Onlarda bu iş için deyimleşen cümle şu: ‘’Questo per me è araba’’ (Bu benim için Arapça). Nedeni ise, diğer diller için de aynı mantığı yürütebiliriz, oldukça basit aslında: İtalyanca Hint – Avrupa dil ailesinin bir üyesiyken, Arapça Hami – Sami dil ailesine mensuptur.
4. Almanca
Almancada işler kısmen daha farklı. Onlarda anlaşılmayan bir konu olduğunda bir dile atıfta bulunmak yerine daha farklı bir şey söyleniyor. Bir insanın Bohemya’daki yerleşke ve bölgeler hakkındaki cehaletine ilişkin olarak ‘’Böhmische Dörfer’’ (Bohemya Köyleri) deniyor. Bohemya bugün, Çek Cumhuriyeti’ne bağlı bir bölgedir. Gelgelelim ‘’Spreche ich chinesisch?’’ (Çince mi konuşuyorum?) şeklinde atıfları da bulunuyor.
5. Farsça
Eski Perslerin konuştuğu dilden türeyen ve daha çok İran’la özdeşleşen Farsça bu işi Japon diliyle anlatıyor: ‘’انگار ژاپنی حرف می زنه’’ (Sanki Japonca konuşuyormuş gibi).
6. Portekizce
Dünya üzerindeki en yaygın dillerden biri olan Portekizcede bu iş için birden fazla deyim ve dil var: ‘’Isto para mim é chinês.’’ (Bu benim için Çince), ‘’Isso para mim é grego’’ (Bu benim için Yunanca), ‘’Não leio japonês.’’ (Japonca okuyamam), ‘’Não sei ler japonês / árabe.’’ (Japonca, Arapça okuyamıyorum).
7. Rusça
Kiril alfabesinden türemiş olan Rusçada da bu işler için Çin diline atıfta bulunuluyor. ‘’Это для меня китайская грамота.’’ (Bu benim için Çince). Çince pek çok dilin bu deyim için kullandığı bir dil gördüğümüz gibi. Sırpçada da bu iş Çinceden yürüyor: ‘’К’о да кинески причаш.’’ (Çince konuşur gibisin). Ukraynaca: ‘’Це для мене китайська грамота.’’ (Bu benim için Çince bir yazı)
8.
Kimin nereye atıfta bulunduğunu gösteren faydalı bir görsel. Daha fazlası için kaynak: 1