Dünya genelinde, özellikle ülkemizde “kadına şiddet ve cinsel istismar” en önemli konuların başında gelirken, oldukça önemli olduğu halde göz ardı ettiğimiz bir diğer konu; flört şiddeti. Belki de daha fazla konuşulduğunda ve daha fazla kişi bilinçlendirildiğinde, büyük resimde görünen o büyük problemi çözmeye yardımcı olabilecek, oldukça önemli bir çizgide duran bir konu.
Peki, siz flört şiddetine uğruyor musunuz? Etrafınızda flört şiddetine uğrayan birilerini tanıyor musunuz? Onlara yardım etmek için bir şeyler yaptınız mı? Yoksa, “Flört şiddeti de ne?” diye soranlardan mısınız? Tüm bu soruların cevabını bulabilmek için bu konuda bilinçlenmek, bilinçlendirmek, paylaşmak ve çözüm aramak gerekiyor.
Flört şiddeti aslında birçok kişinin uğradığı ama bazen farkında olmadığı bazense kabullenmek istemediği bir şiddet türü. Bazen anlaşılması bile zor olan bu şiddet türüyle savaşmak ve sevdiklerimizi korumak için ise öncelikle flört şiddetinin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor…
Flört şiddeti, bir kişinin duygusal/romantik/ cinsel bir ilişkide bulunduğu partnerinden gördüğü fiziksel, cinsel, psikolojik, sosyal ve dijital şiddet içeren davranışlardır
Cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, bedensel yeterlilik, cinsel yönelim, sosyo-ekonomik durum ve cinsiyet fark etmeksizin her insanın karşılaşabileceği ve yoğun olarak 16-24 yaş arasında görülen bir durum
Özellikle ülkemizde flört şiddetinin altında yatan en büyük sebebin ise bebek doğduğu andan itibaren sahip olduğu cinsiyete göre yüklenen sorumluluklar ve yetiştirilme tarzları
İyi-uslu kız, güçlü-istediğini elde eden erkek gibi profillerin çizilmesi ve çocuklara küçüklükten itibaren bunların empoze edilmesi, yetişkin birer birey olduklarında partnerlerine karşı belli sorumlulukları veya yetkileri olduğunu düşünmelerine sebep oluyor.
Flört şiddeti, kendi içinde de altıya ayrılıyor; fiziksel, cinsel, psikolojik, sosyal, dijital ve ısrarlı takip (stalking)
Fiziksel flört şiddeti: Partnerlerden birinin diğerinin bedenine kasıtlı olarak zarar vermesi. Örneğin; itmesi, vurması, tokat atması, ısırması, herhangi zarar verici bir aletle/silahla tehdit etmesi, tekmelemesi, herhangi bir şey fırlatması.
Cinsel flört şiddeti: Partnerlerden birinin diğerini; cinsel birliktelik için zorlaması, istemediği halde öpmesi, cinsel birliktelik öncesi veya sonrası küçümseyici davranışlarda bulunması, doğum kontrol yöntemlerini reddetmesi cinsel flört şiddetine birer örnektir.
Psikolojik flört şiddeti: Partnerlerden birinin diğeri üzerinde baskı kurarak korkutması, özgüveni zedeleyecek davranışlarda bulunması, bağırması, hakaret ve küfür etmesi, giydiklerine, yediklerine, yaptıklarına karışması, tehdit etmesi ve yıkıcı bir biçimde eleştirmesi, sırlarını başkalarına söylemesi psikolojik flört şiddetine bazı örneklerdir.
Sosyal flört şiddeti: Partnerlerden birinin sürekli olarak diğerinin sosyal ilişkilerine müdahale etmesi, kısıtlaması veya kontrol etmeye çalışması. Örneğin; arkadaşlarıyla veya ailesiyle görüşmesine izin vermemesi, kimlerle arkadaş olup olamayacağını söylemesi, başkalarıyla vakit geçirdiğinde suçlaması ve kötü hissetirmesi. Tüm bu davranışları sevgiyi ve kıskançlığı bahane ederek savunması.
Dijital flört şiddeti: Partnerlerden birinin diğerinin sosyal medya hesaplarını kontrol altına almak istemesi, şifrelerini istemesi, teknolojik araçları partnerini kontrol etmek için kullanması, bu araçlar aracılığıyla tehdit etmesi, kimlerle arkadaş olabileceğine karar vermesi, telefon veya bilgisayarını karıştırması, mesaj attığında anında cevap beklemesi ve cevap gelmediğinde aşırı tepkiler vermesi.
Israrlı takip (stalking): Eski sevgilinin ya da hala birlikte olununan kişinin sürekli takip etmesi, karşı tarafta sürekli bir baskı hissettirmeye çalışması, korkutması, sürekli çiçek vb. hediyeler göndermesi, gidilen yerlerde karşısına çıkması, çağırılmadığı halde evine, okuluna veya iş yerine gitmesi.
Flört şiddetinin, dünyada cinsiyete göre görülme oranları çok yakın olsa da fiziksel flört şiddetini en çok erkeklerin kadınlara uyguladığı biliniyor
Birçok insanın henüz bilinçlenmediği bir konu olan flört şiddeti, rahatça konuşulamıyor. Bunun sebebi ise flört şiddetine maruz kalanların bunu kendine yakıştıramaması veya şiddet gördüğünü kabul edememesi
Bu nedenle paylaşmaktan korkmamalı, bizimle böyle bir duruma maruz kalanların paylaştıklarını ise göz ardı etmemeliyiz.
Flört şiddeti uygulayanların en çok gösterdiği sebepler ise kıskançlık ve sevgi
Birçok insan “Kıskandığı için/sevdiği için yapıyor” düşüncesiyle flört şiddetini aklına bile getirmiyor. Ama aslında gerçekten seven ve değer veren birinin asla karşısındakine zarar vermek istemeyeceğini fark etmek en önemli nokta.
Evlilik öncesi fark edilemeyen flört şiddeti
Evlilik öncesi maruz kalınan flört şiddetinin genellikle geçici olacağı düşünülüyor. Flört şiddetine maruz kalan kadınlar evlilik sonrası düzeleceğini düşündükleri bu durumun daha da kötüleştiğini maalesef çok geç fark ediyorlar. Flört şiddeti uygulayan erkeklerin çoğu flört döneminde herhangi fiziksel ve ciddi bir şiddet uygulamazken evlilik sonrası kadının kendisine mecbur olduğunu düşünerek fiziksel şiddete de başvurabiliyorlar.
Gündelik hayatta flört şiddeti belirtileri
Gündelik yaşamda partneri tarafından birçok kısıtlamaya ve aslında flört şiddetine maruz kalan kişiler bunun genellikle farkında bile olmuyor. Sevdiği için veya kıskandığı için böyle davrandığını düşünüyor. İşte gündelik hayatta sıkça kullanılan ama fark edilmeyen flört şiddeti cümleleri;
-“O kızı Facebook’tan sil!”
-“Benden ayrılırsan ailene her şeyi anlatırım”
-“O adamla bir daha görüşmeyeceksin”
-“Beni terk edersen intihar ederim”
-“O eteği giymeyeceksin”
-“Gece neden çevrimiçi oldun?”
-“Dayak yemeği hak ediyorsun”
-“Ben aradığımda o telefon açılacak!”
-“Ben erkeğim, yaparım ama sen yapamazsın”
-“Kadın dediğin gece vakti dışarı çıkamaz”
Flört şiddetinde, anlaşılması en zor olan ise psikolojik şiddet
Psikolojik şiddet, genellikle sevgi ve kıskançlık adı altında şiddet uygulayan tarafından savunulur. Yani, şiddete uğrayan tarafa yaptıklarını onu sevdiği için ve kıskandığı için yaptığını söyleyerek karşı tarafı suçlu hissettirir ve istediğini yapmaya zorlar. Bu noktada şiddet ve sevgiyi ayırmak zorlaşır.
Psikolojik şiddet fiziksel şiddete dönüşebilir
Zamanla yoğun olarak uygulanan ve önemsiz zannedilip üstü örtülen duygusal şiddet, fiziksel şiddete dönüşebilir. Bu durumda şiddeti uygulayan taraf pişman olduğunu ve bir daha yapmayacağını söylese de çoğunlukla tekrar eder.
Ergenlerde flört ilişkisi
İkili ilişkiler konusunda tecrübesiz olunan ergenlik döneminde, tüm çocuklara mutlaka istemedikleri hiçbir şeyi, özellik cinsel ilişkiye girmek zorunda olmadıkları, seven kişinin onlardan zaten böyle bir şey istemeyeceğini, bu konuda karar veren kişinin kendisi olacağı; özellikle kız çocuklarına, seven kişinin onun hayatını kısıtlamayacağını, yaşamında büyük değişiklikler yapmak istemeyeceğini, hakaret ve darp etmeyeceğini, bunların sevgiyle bir alakası olmadığı öğretilmeli. Bazı şeylere katlanmaları gerektiği, ya da kendisini kısıtlayan kişileri değiştirebileceği empoze edilmemelidir. Karşısındaki kişi yaptığı yanlış şeyleri doğal karşılıyor ve haklı göstermeye çalışıyorsa bunun önemli bir sorun olduğunu anlatılmalıdır.
Ergenlik döneminde flört şiddetine uğrayan birine yaklaşım ise çok önemli. Asla onları ve yaşadıklarını küçümseyecek bir davranışta bulunmamak en önemlisi. Hiçbir şekilde cezalandırmadan, yargılamadan, “büyüyünce anlarsın” şeklinde cevaplar vermeden, değersiz görüp önemsizleştirmeden, küçümsemeden onları dinlemek ve daha fazla bu şiddete maruz kalmamasını sağlamak gerekiyor.
Basit gibi görünen flört şiddeti, ileride önemli travmalara sebep olabiliyor
Aslında birçok insanın sık sık yaşadığı flört şiddeti, özellikle ergenlik döneminde olanlarda büyük travmalara sebep olabilir. İleride yaşayacakları büyük özgüven problemleri yaratabilir. Asosyal olmalarına ya da kendilerini savunamamalarına neden olabilir.
Peki flört şiddetine uğruyorsak ve uğrayan birini tanıyorsak ne yapmalıyız?
Öncelikle herkes bu şiddete maruz kalmak zorunda olmadığını ve şiddetle mücadele etmesi gerektiğini bilmeli. Şiddet asla normalleştirilmemeli ve üstü örtülmemeli. Öncelikle şiddet uygulayan tarafın, bu davranışını şiddet olarak görüp görmediği tespit edilmeli. Bunu aşmak için bir şeyler yapıyor mu?
Kabul etmediğiniz davranışları açıkça karşı tarafa söyleyebilir, bunlardan rahatsız olduğunuzu belirtip sonrasında ne olacağını gözlemleyebilirsiniz. Eğer devam ediyor ve şiddetin dozu artıyorsa ilişkinin sizin için tehlikeli olmaya başladığını anlayabilirsiniz.
Eğer flört şiddetine uğruyor ya da uğrayan birini tanıyorsanız; kadın örgütlerine, polise/jandarmaya (155/156), Alo 183 Kadın Çocuk, Özürlü, Aile Danışma Hattı’na, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)’e (İstanbul 0212 465 21 96 – 97) ve Baro’ya (444 26 18) başvurabilirsiniz.
Şiddete katlanmak zorunda değilsin, şiddetle mücadele edebilirsin!
Yararlanılan Kaynaklar: Mor Çatı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Prof. Dr. Bengi Semerci