Hatşepsut tahta çıktığında, Antik Mısır’ın 3. kadın firavunuydu. Buna rağmen binlerce yıllık Antik Mısır tarihinin açık ara en başarılı firavunu olarak kabul ediliyor. Antik Mısır’ın kadın firavunu Hatşepsut oldukça etkili ve güçlü bir hükümdardı. Ülkesini büyük bir refaha kavuşturacak önemli ticaret yolları geliştirmişti. Ayrıca ülkesi için pek çok yeni yapı inşa ettirmişti. Hatşepsut aynı zamanda ileri görüşlü, yenilikçi ve başarılıydı. Ancak Hatşepsut’un ilginç başka özellikleri de vardı. Ölümünden sonra, yeni firavun tarafından bütün izleri silinen Hatşepsut, 20. yüzyılın başlarına kadar, tarihin derinliklerinde gizli kalacaktı. İşte sadece Antik Mısır’ın değil tarihin gördüğü en güçlü kadınlardan birisi olan Hatşepsut hakkında bilmeniz gerekenler…
Bir firavunun kızıydı
Firavun I. Thutmose ve kraliçe Ahmes’in çocuklarından birsi olan Hatşepsut, M.Ö. 1504 yılında dünyaya geldi. Hatşepsut’un dünyaya geldiği dönem Mısır’ın “Yeni Krallık” olarak isimlendirilen refah dönemiydi. Babası I. Thutmose ise son derece karizmatik ve savaşçı bir hükümdardı.
Henüz 12 yaşındayken kraliçe oldu
I. Thutmose’nin ölümüyle Hatşepsut’un üvey kardeşi II. Thutmose tahta çıktı. 12 yaşındayken üvey kardeşi II. Thutmose ile evlenen Hatşepsut, Mısır’ın yeni kraliçesi oldu… Kraliçe Hatşepsut ile I. Thutmose’nin kız çocukları vardı fakat erkek çocukları yoktu. Bu sebeple, II. Thutmose öldüğünde firavunun başka bir eşinden doğan erkek çocuğu III. Thutmose’nin tahta geçmesi gerekiyordu.
Firavun olmadan önce kral naibiydi
III. Thutmose’nin yeni firavun olarak tahta geçmesi gerekiyordu. Fakat II. Thutmose öldüğünde III. Thutmose henüz küçük bir bebekti. Bu sebeple III. Thutmose büyüyüp firavun olabileceği yaşa gelene kadar tahta Hatşepsut vekâlet etmeye başladı. Ancak Hatşepsut, kral naipliğinin 7. yılında taç giydi ve böylece Mısır’ın yeni firavunu konumuna yükseldi.
Erkek olarak tasvir edildi!
Antik Mısır’ın yeni firavunu Hatşepsut, hükümdarlığının ilk yıllarından sonra kendisinin bir erkek gibi tasvir edilmesini istedi. Kendisini geleneksel bir kral gibi göstermek istiyordu. Bu sebeple, yapay bir “sakal” bile takıyordu…
Mısır’da kapsamlı bir inşaat projesi başlattı
Mısır topraklarının neredeyse tamamında Hatşepsut döneminde yeni tapınaklar ve anıtlar inşa edildi. Böylece, Antik Mısır onun hükümdarlığı sırasında yeni bir görünüme kavuştu. Kendi adına inşa ettirdiği Dayr al-Bahri isimli tapınak ise, o dönemden günümüze kadar ulaşan en görkemli yapılar arasında bulunuyor…
Ticaret yollarını genişletti
Hatşepsut’un en önemli icraatlarından bir diğeri, yeni ticaret yolları açmasıydı! Mısır’dan Doğu Afrika’ya uzanan yeni ticaret yolları, Mısır’ın büyük bir refaha kavuşmasını sağladı. Doğu Afrika’dan gelen altın ve diğer değerli madenler sayesinde Mısır, en zengin ve güçlü dönemlerinden birini yaşadı.
Öldükten sonra babasının yanına gömüldü
Hatşepsut, saltanatının 22. yılında ve muhtemelen 50 yaşındayken öldü. Ölüm nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak, Hatşepsut’a ait olduğu düşünülen kemikler üzerinde yapılan çalışmalar, ölüm sebebin kemik kanseri olduğunu gösteriyor. Öte yandan Hatşepsut henüz ölmeden, babasının Krallar Vadisi’ndeki mezarını genişletti! Öldükten sonra ise, babasının yanın gömüldü.
Üvey oğlu, Hatşepsut’un izlerini tarihten silmeye çalıştı!
Hatşepsut’un ölümünden sonra, tahta çıkan üvey oğlu III. Thutmose, 30 yıl boyunca firavun olarak Mısır’ı yönetti. Bu süre boyunca, üvey annesi Hatşepsut’a dair bütün izleri silmek için büyük bir çaba harcadı! Hatşepsut’un tapınaklardaki heykelleri de dâhil olmak üzere, Hatşepsut hakkındaki neredeyse bütün kayıtları ortadan kaldırdı! III. Thutmose’nin güçlü bir kadın firavun figürünü ortadan kaldırmak istediği düşünülüyor. Ancak Hatşepsut, öldükten binlerce yıl sonra, 1822 yılında yeniden ortaya çıktı! Dayr al- Bahri’nin duvarlarındaki hiyeroglifleri okumayı başaran bilim insanları Hatşepsut’un yeniden tarih sahnesinde görünmesini sağladı.
Mezarı 1903 yılında keşfedildi
Arkeolog Howard Carter,1903 yılında Krallar Vadisi’nde yaptığı kazı çalışmaları sırasında Hatşepsut’un lahdine ulaşmayı başardı. Ancak, Hatşepsut’un mezarı tamamen boştu! 2005 yılında başlayan başka bir kazı çalışması sayesinde Hatşepsut’un mumyalanmış cesedi 2007 yılında keşfedildi!
Kaynak: 1