Ne otoriterlikleri, ne dış görünüşleri, ne de hazır cevaplılıkları… Onları efsaneleştiren, durmaksızın kötülüğün içindeki ışığı arayışları ve doğru yolu göstermedeki bitmeyen azimleri oldu. Bu sene 33. yılını kutladığımız öğretmenler gününde, sizler için büyülü sinema dünyasının hafızamıza kazıdığı, hayatımıza yön veren 12 fantastik öğretmen karakterini derledik…
1. Mahmut Hoca – Hababam Sınıfı
“Okul dört tarafı kapalı, üstünde damı olan yer değildir. Okul her yerdir. Önemli olan, öğrenmek, öğretmek, beraber olmak ve bir gaye için savaşmaktır.” sözünün sahibi, Türk sinema tarihinin gelmiş geçmiş en afilli öğretmen karakteridir. Büyük oyuncu Münir Özkul tarafından canlandırılması bir tarafa, tatlı sert tutumu, sağlığı pahasına yönetime karşı öğrencilerini koruyuşu, “Kel Mahmut” lakabına gösterdiği tevazu ile sevdik onu. Ömrünü ülkenin en ucra köşelerinde bile öğretmenlik yaparak geçirdiğinden, kendi çocuğuna sahip olacak fırsatı hiç bulamamıştır Mahmut Hoca. Onu okuldan kaçıp maça giden öğrencilerine ceza vermeden önce maçın skorunu sorduğu için, bilgi yarışmasında kurulan kopya düzeneğine sırf daha fazla rezalet çıkmasın diye bile bile alet olduğu için benimsedik.
2. Severus Snape – Harry Potter
Alnındaki şimşekle, büyülü hayatın türlü zorluklarına ve adını asla anmayacağımız kişinin gazabına çocuk bünyesiyle göğüs geren Harry Potter’ın iksir hocasıdır. İsmi Severus olsa da, Harry’yi pek sevememiş gibi gözüktü, gizemli takıldı, soğuk tipiyle adeta Draco Malfoy’un biricik hocasıydı. Disiplinli tavırları ve koskoca Hogwarts öğrencilerini ip gibi sıraya dizmesiyle adeta bir Külyutmaz tavrı sergilemiştir. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni olduğunda ise Ölüm Yiyenlere patronus yedirmiş, cesaretiyle Harry Potter ve kadim dostlarının alkışlarına tutulmuştu. Seri boyunca sinsi ve kötü bir öğretmen olarak okuyucuya aktarılsa da her şeyi Harry Potter’ın iyiliği için yaptığı ortaya çıkmış, disiplinli kişiliğinin arkasındaki kocaman kalbini bizlere göstermiştir.
3. Gandalf – Yüzüklerin Efendisi
Orta Dünya’nın ağır abisi, yüzüklerin en efendisi, en bilgesidir. Olacakları önceden sezip vakitlice ekip kurmak, olayların en hararetli anında ortadan kaybolup, herşeyin bitti sanıldığı anda yeniden ortaya çıkmak gibi özellikleri vardır. Sıradan bir büyücü olarak başladığı meslek hayatında zamanla yükselmiş, Ak-Gandalf’lığa kadar yürümüştür. Ian Mckellen tarafından uzun yıllardır canlandırılın Gandalf karakteri, doğru ekip nasıl kurulur, takım çalışması nedir ve beyaz kıyafetler tozun toprağın içinde nasıl temiz kalır gibi konularda bizlere rehberlik etmiştir.
4. Usta Splinter – Ninja Kaplumbağalar
Labirentte peyniri bulmaya çalışan farelerden çok daha fazlasıydı. İleri dövüş teknikleri ve türlü Uzakdoğu sporunda ustaydı. Farklı olanı, farklılılarından dolayı ezilmesi yerine, kendini savunacak ve yetenekleriyle hayatta var olacak şekilde eğitmek uzmanlık alanıydı. Kendisi bir fare olduğu yetmiyormuş gibi, 4 tane kaplumbağadan süper kahraman yaratmayı başardı. Şehrin kanalizasyonunu toplu konuta çevirerek, mimariyeye de yeni fikirler kazandırdı. Kaplumbağalarına verdiği isimlerle sanatın ve sanatçının dostu oldu. Onun sayesinde Rönesans dönemi sanatçıları hakkında epey bilgi sahibi olmuşuzdur.
5. Afet Hoca – Hayat Bilgisi
Böyle bir karakteri Perran Kutman’dan başkası canlandırsaydı, karakterin bu kadar benimsenmesi mümkün olmazdı. Afet hocanın sınıfından mezun olanların şimdi nerelerde olduğunu bilecek kadar diziyi takip edebilen var mıdır bilemiyoruz. Ama o sınıfta oyunculuğu usta Perran Kutman’dan öğrenenler bugün ünlü birer yıldız oldu.
6. Master Yoda – Star Wars
Hocaların hocası, ustaların ustası, ordinaryus Jedi… 80 santim boyundan neredeyse iki kat fazla uzun ışın kılıcıyla adeta kalesinde devleşen Master Yoda’nın özellikle Skywalker ailesinin üzerinde büyük emeği vardır. 900 yıllık ömrünün 600 yılında Jedi savaşçılarını eğitmiş, tam emekli olup Ayvalık’a yerleşecek zamanda aramızdan ayrılmıştır. Anakin Skywalker daha çömez bir Jedi iken ondaki karanlık tarafı görmüş, türlü devrik cümlelerle “bu çocuğa bu kadar yatırım yapacağımıza sanayiye versek iki meslek edinirdi” demeye getirerek tepkisini ortaya koymuştur. “Korku öfkeye, öfke nefrete, nefret ızdıraba, ızdırap ise karanlık tarafa götürür” özlü sözünün sahibidir.
7. John Forbes Nash – Akıl Oyunları
Söylendiği gibi delilikle dahilik arasında ince bir çizgi var mıdır? O çizgiden şaşıldığında ne olur? İnsan, zekasını kullanarak deliliğini kontrol edebilir mi? Gerçek hikayeden uyarlanan Akıl Oyunları filminde ünlü aktör Russel Crowe’un canlandırdığı John Nash’in bu sorulara cevap aradığını izlerken, onun dehasına hayranlık duyduk. Cooperative ve noncooperative oyunlar için geliştirdiği matematiksel çözümüyle oyun kuramına büyük yenilikler getiren Nobel ödüllü matematikçi, hayatının bir dönemini uzaylılardan geldiğini iddia ettiği gizli mesajları çözmeye çalışarak geçirmiş de olsa, matematiğe gönül vermiş bir çok gencin ufkunu açmıştır.
8. Külyutmaz Necmi – Hababam Sınıfı
Hababam sınıfının biyoloji öğretmeni Külyutmaz Necmi, sinema tarihinin en fantastik öğretmen karakterleri içinde zirveyi zorlayabilir. Amacı biyoloji öğretmekten ziyade sınavlarda adaleti sağlamaktır. Ertuğrul Bilda’nın hayat verdiği bu karakter sayesinde, öğrenciliğimiz boyunca sınavında rahat rahat kopya çekebildiğimiz bütün hocalarımız, bizim için birer Külyutmaz Necmi oldu.
9. Charles Xavier – Professor X
Professor Xavier’s School For Gifted Youngsters’ın kurucusu, telepatinin, telekinezinin ustasıdır. Dağ bayır demez her yerde çeker. Önce adama bakar mutant mı diye, sonra beyninin en derinlerine bakar bundan kahraman olur mu diye. Kim bilir o kelinde daha ne sırlar gizli de, X-Men serileri çekildekçe yavaş yavaş öğreniyoruz. Mutantlık dünyasına bir sürü kahraman yetiştirerek adeta bir amme hizmeti yapmış olan Xavier, heykeli dikilecek adamdır.
10. John Keating – Ölü Ozanlar Derneği
O captain! My captain! Bugün sınıfınızda sıranın üstüne çıkıp bu sözleri haykırsanız, tozlu ayaklarınızla sırayı kirlettiniz diye azar işitirsiniz. Ama Robin Williams’ın canlandırdığı efsane karakter John Keating’in sınıfında bu tür haykırışlar, ders kitaplarının lüzumsuz sayfalarını cart cart yırtmalar mümkündü. Çünkü tek bir amaç vardı: Özgürce kişiliğinizi ortaya koymak, başkasının size dayattığı hayatı değil, kendi istediğiniz hayatı yaşayabilmek, anı yakalamak. Nicelerimiz bu filmin etkisinde kalarak mühendislik fakültesini, tıbbı bırakıp tiyatroya, şiire gönül verdi, vücuduna “carpe diem” dövmesi yaptırdı. Şimdi o dövmeleri saklıyor da olsalar, “sisteme uymazsan, sistemin dışında kalırsın” mottosu hakkında yine en çok onlar fikir sahibi.
11. Mr. Miyagi – Karate Kid
Cilala-parlat gibi üstün bir karate tekniğini hayatımıza kazandıran, “karate bir dövüş değil savunma sanatıdır” sözünü hafızalarımıza kazıyan zat-ı muhteremdir. Aynı söz daha sonra judo, aikido, tai chi hatta neredeyse boks sporunun bile mottosu oldu. Bay Miyagi sayesinde koca bir jenarasyon karate salonlarını arşınladı, ortasına keçeli kalemle şekiller çizdiği anne tülbentini başına takarak gezdi, bulduğu her yükseltide kollarını iki yana açarak tek ayak üstünde dengede durmaya çalıştı. Bizlere “kalbinde merhamet olmayan insan için yaşamak ölümden daha büyük cezadır” sözünü hediye etmiş sensei, hümanizmi damarlarımıza daha küçüklüğümüzde enjekte etmiştir.
12. Dewey Finn – School of Rock
İlk bakışta biraz deli, biraz tembel gibi görünse de öğretmenlik mesleğinin medar-ı iftiharlarındandır Dewey Finn. Tüm hayatını rock müziğe adamış bir öğretmenin sınıfta sıkıcı sıkıcı fen bilgisi anlatıp, matematik ödevi vermesini bekleyemezdik zaten. Bir grup öğrenciye yeri geldiğinde muhalif duruş sergileyebilmeyi, duygularını dile getirebilmeyi, çarpım tablosuyla, fotosentezle, kümelerle değil de; Led Zeppelin’le, Pink Floyd’la, AC/DC ile öğretmiştir. Jack Black’in canlandırdığı bu fantastik karakter gerçek hayatta var olup, en az bir kere dersimize girseydi, hepimiz şimdi daha farklı insanlar olurduk.
Anında Bankacılık tarafından hayatımızı aydınlatan tüm öğretmenlerimiz için Öğretmenler Günü’ne özel olarak hazırlanmıştır.