Her insan birbirinden farklıdır. Bazılarımız tüm duyguları içinde yaşar ve bastırmaya çalışırken, bazılarımız ise en derin üzüntüleriyle yüzleşip onları diplerde yaşar. Bazılarımız bir espriye çok fazla gülerken, bazılarımız ise sadece tebessüm edip geçer. Duygularımızı yansıtış biçimimizden, düşüncelerimize hatta düşünce biçimimize kadar hepimiz birbirimizden farklıyız. Ancak insanlar olarak hepimizin ortak noktası sayılabilecek bir şey var; mutlu olmaya çalışmak. Bunun için de kullandığımız yöntemler farklı. Bazılarımız mutlu olmanın, pozitif düşünceden ve her olaya pozitif bakmaktan geçtiğini düşünüyor. Ancak yapılan bir araştırmaya göre fazla pozitif olmak da sizi mutsuz edebilir. Detaylara birlikte bakalım.
Pozitif olmak ve olaylara pozitif bir bakış açısıyla yaklaşmak tabii ki kötü bir şey değil. Hepimiz bazen toz pembe gözlüklere ihtiyaç duyuyoruz
Ancak bu pozitif bakış açısını körü körüne sürdürmeye çalışıyorsak, bu noktada bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. Çünkü insanlar olarak zaman zaman üzüntüyü de yaşamamız gerekiyor
2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre hayatımızı daha iyi bir noktaya getirebilmek için zaman zaman olumsuz duyguları kabullenip onlarla yüzleşmeliyiz
Çünkü olumsuz duygular da insan olmanın bir parçası. Yapılan araştırmaya göre olumsuz duyguları kabullenip ifade etmek, sosyal ilişkilere daha fazla uyum sağlamamıza ve genel psikolojik sağlığımızı iyileştirmemize fayda sağlıyor. İşte fazla pozitif olmanın sizi mutsuz edebileceğini gösteren 5 işaret;
1. Her şeyle kendiniz başa çıkmak zorundaymış gibi hissedersiniz
Özellikle dışarıya pozitif görünmeye çalışıyorsanız ve bunu kendiniz için bir yaşam biçimi haline getirdiyseniz, olumsuz duygularınızı başkasına anlatmak yerine kendi içinizde çözmeye çalışırsınız. Ancak bazen herkesin desteğe ihtiyacı vardır, her şeyle kendiniz başa çıkamazsınız.
2. İçinizde biriktirdiğiniz duygular sizi aşağı çeker
Hissettiğiniz negatif duyguları tamamen görmezden geliyor, ne başkasına ne de kendinize anlatamıyorsanız içinizde biriktirdiğiniz tüm o duyguların patlaması an meselesi. Bu patlama bir ağlama kriziyle de yaşanabilir, sizi depresyona da sürükleyebilir. Gerçek şu ki, içinizde biriktirdiğiniz tüm o duygular sesli söylemediğinizde yok olmuyor. Aksine içinizde büyüyüp sizi duygusal olarak aşağı çekmeye başlıyor.
3. Kaçındığınız olumsuz şeyler gözünüzde daha büyük meseleler haline gelir
Hayatı yaşamaya değer kılan tek şeyin pozitiflik olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Yalnızca pozitifliğe odaklandığınızda diğer duyguları reddedersiniz. Bu da küçük meselelerin bile sizin için çok büyük hale gelmesine neden olur.
4. Duygularınızla yüzleşmeye cesaret edemeyecek kadar güçsüz hissedersiniz
Evrimsel olarak, insanlar olarak kendimizi sadece mutlu hissetmek için programlayamayız. Bu nedenle olumsuz duygularla da yüzleşmemiz gerekir. Bunu yapmayı erteledikçe ve pozitife odaklandıkça kendinizi küçücük bir sorunla baş edemeyecek kadar güçsüz hissedebilirsiniz.
5. Gerçekleri görmeyi reddettiğiniz için sosyal ilişkileriniz yüzeysel bir hal alır
İnsanlar olarak bizi diğer canlılardan ayıran özelliklerimizden biri empati. Siz olumsuz duyguları görmezden geliyor olabilirsiniz. Ancak herkes sizin gibi değil. Bir arkadaşınız size problemini anlattığında, olaylara hep olumlu yönden bakmanız onun o anki ruh haline bağlı olarak “gerçek dışı” gelebilir. Arkadaşınız onu anlamadığınızı düşünebilir. Dahası siz olumsuz duyguları kendi içinizde anlamaya çalışmazken başkasına nasıl yardımcı olabilirsiniz? Bu durum sizin empati yeteneğinizi sınırlandırır ve insanlarla içten değil, yüzeysel ilişkiler kurarsınız.