Atalarımız hakkında çeşitli efsaneler duymuşsunuzdur. Çok uzun boylu oldukları, hiç hastalanmadıkları ve daha birçok şey. Aslında çevrenizdeki yaşlı insanlara bakarsanız, gerçekten yeni nesillere göre çok daha sağlıklı olduklarını fark edebilirsiniz. Yeni nesil ise bir önceki nesillere göre daha sağlam ve şekilli vücutlara sahip. Görünüşe göre, seçtiğimiz yaşam tarzının insanların evrimi üzerinde büyük bir etkisi var ve bu bizim torunlarımızın nasıl olacağını belirliyor. Evrimin hala devam ettiğini gösteren 8 işareti yazdık.
1. Yazın çillerimiz çıkıyor
Çiller, genellikle güneşte çok fazla zaman geçirdikten sonra ortaya çıkıyor. Çok fazla UV ışığına maruz kalınmadığında ve cilt D vitaminini sentezleyebildiğinde ise kaybolur. Çiller önceden yalnızca açık tenli insanlarda görülüyordu. Artık şimdilerde cilt ve saç rengi ne olursa olsun daha fazla insanda çil görülüyor. Her şey, atalarımızın kışın çok az ve yazın çok fazla güneş ışığının olduğu bölgelerde yaşamalarına yardımcı olan mutasyona sahip genle ilgili.
2. Erkeklerin saçları daha erken dökülüyor
Gelişen dünyayla birlikte, stres yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Herhangi bir insanın günü nerdeyse stres, gerginlik ve koşturmaca ile geçiyor. Stres birçok hastalığa neden olabildiği gibi özellikle erkeklerde saç dökülmesini tetikliyor. Günlük yaşamın stresi geçmiş yıllara göre erkeklerde saç dökülmesi problemini 20’li yaşlara kadar indirdi. Ayrıca, vejeteryan biçimi de saç dökülmesini tetikliyor. Çünkü insanlar hayvansal gıdaları bıraktıktan sonra yerlerine hangi gıdaları almaları gerektiği konusunda nadiren doktorlara danışıyorlar. Sonuç olarak çinko ve demir gibi mineralleri yeterince almıyorlar. Bu ise saç dökülmesini tetikliyor.
3. Normal doğum neredeyse geçmişte kaldı
Sezaryen uygulaması normal doğumun zorlu olduğu durumlarda gerçekleştirilmek üzere ortaya çıkmıştı. Ancak bu uygulama normal doğuma olan ilgiyi azalttı. Çünkü sezaryende neredeyse hiç acı hissedilmiyor. Bu durum doğum sırasında daha fazla kadının sezaryene ihtiyaç duymasına neden oldu. Bilim insanı, gelecekte bu sayının daha da artmasına neden olabilecek bir evrimsel durum öngörüyorlar.
4. Kemiklerimiz güçsüzleşiyor
Modern bir insan, günümüzde neredeyse hiçbir şey için kendini yormuyor. İnternetten alışverişin yaygınlaşmasıyla market alışverişi bile tarih oldu diyebiliriz. Bu hareketsizlik ve katkı maddeleri içeren gıdalar tüketme alışkanlığı kemiklerimizin güçlenmesini etkiliyor. Çocukları ele alacak olursak, pek çok çocuk kemik gelişimi destekleyecek hareketten yoksun. Çünkü çocuklar artık dışarı çıkıp, güneş ışığı almak ve oyunlar oynamak yerine yalnızca internette vakit geçiriyorlar. Bu da kemik ve kas gelişimlerini etkiliyor. Bundan kaçınmak için bilim insanları her gün koşu ya da yürüyüş gibi fiziksel bir aktivite yapılmasını öneriyor.
5. Yeni kan türleri ortaya çıkıyor
Modern insanın evrimi sırasındaki mutasyonlar, yeni kan türlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Örneğin, çok az insan altın kana sahip. Bu kan grubu çok nadir olduğu ve aynı zamanda mükemmel donör kanı sayıldığı için halk dilinde “altın kan” olarak adlandırılıyor. Bugün dünyadaki yaklaşık 7.8 milyar insandan sadece 43’ünün altın kana sahip olduğu sanılıyor. Almanya’da, AB0 olarak adlandırılan sistem esas olarak kanı sınıflandırmak için kullanılıyor. Bu kan son derece değerli çünkü herhangi bir kan grubuna sahip olan herkese kan verilebiliyor.
6. Bağışıklık sistemi zayıflıyor
Her geçen gün alerji ve astım gibi problemler yaşayan insanların sayısı artıyor. Bunun nedeni öncelikle tükettiğimiz gıdaların birçok kimyasal işlemden geçiyor olması. Ayrıca yaşadığımız yerdeki hava kirliliği de bunda önemli bir rol oynuyor. Pek çok katkı maddeli gıda tükettiğimiz ve fazla hareket etmediğimiz için de bağışıklığımız zayıflıyor. Ayrıca gereksiz yere ilaç kullanımı da vücudu savunmasız bir hale getiriyor.
7. Küçük çocuklarda uzağı görememe artıyor
Modern çocuklar, bilgisayar ekranının önünde günde birkaç saat geçiriyorlar. Bu da göz bozukluğu gibi problemlerin yaşanmasına neden oluyor. Bu nedenle de yeni nesil çocuklar kısa mesafelerde çok iyi görüyorlar ancak uzak mesafeleri çok iyi göremiyorlar. Uzağı görememe gelişimi yavaşlatılabilir ancak durdurulamaz, bu nedenle çözüm gözlük takmak veya ameliyat olmaktır.
8. Dişlerin gelişimi kötüleşiyor
Bilim insanları, yüksek yaşam kalitesine sahip şehirlerde yaşayan çocukların daha sık ortodontik problemler yaşadığını buldu. Katı yiyecekleri daha sık yiyen çocuklar daha iyi ısırıyor ve dişleri daha düz. Ancak daha yumuşak gıdalar tüketen çocukların dişleri hem kuvvetli değil hem de düz değil. Sonuç olarak beslenme alışkanlıkları diş yapısı üzerinde oldukça etkili.
Kaynak: 1