“Çağımızın vebası” gibi iddialı bir giriş yapmayacağız tamam ama bir çoğumuz “procrastination” denilen illetin pençesinde kıvranıyoruz ve bazılarımız bunun farkında bile değiliz. Peki siz? Şu an yapmanız gerektiğini düşündüğünüz bir iş varken mi bu listeyi okuyorsunuz?
1. Önce kendimize bir soralım. Erteleme ile ilgili sorun yaşıyor muyum?
Bu soruyu, samimi bir şekilde “hayır” diye cevaplayabilenlerdenseniz, bu listeyi boş vaktinizde okuyor olduğunuz gün gibi ortada.
2. Kendinizi sevmek önemli elbette ama ya kendinizin farkında olmak?
3. Cehâlet mutluluktur demeyin, iyisi mi olan biteni kabullenin
Erteleme hastalığınızdan kurtulmak gibi bir niyetiniz varsa, işe sorunu kabullenmekle başlamak en etkili yollardan biri olacaktır kesinlikle.
4. Azcık kestireyim. 10 dakika sonra kalkar bitiririm
Oyun oynamak için bilgisayar başına geçtiğinizde internette sörf yapıyor, ders çalışacağınız vakit uykuya yenik düşüyor, uyumak isterken birden kalkıp örgü örüyorsanız “Erteleyenler Kulübü”ne hoş geldiniz.
5. O mu? 5 dakikalık iş yahu!
“Erteleme hastalığı yoktur, mızmız insan vardır. Ben teslim vaktine 5 kala da bu işin altından kalkarım höyt!” diyen arkadaşlarınıza da rastlayabilirsiniz pek tabii, önemli bir kısmı gizli erteleyicidir bizden söylemesi.
6. Erteleme, erteleyene işler sıkışana dek baldan tatlıdır
Kimileri de, ertelemenin uykuya geçişteki rehavete benzer insan mayıştıran, göz kamaştıran, keyif artıran özelliklerine aldanır da erteleyenlerden olduğunu fark edemez.
7. Bu sefer bitireceğim! (Umarım, kesin, galiba)
İnternet alemi erteleme hastalığının can dostu, biriciği. Az sonra oturup ara vermeksizin bitireceğim dediğiniz bir proje için bilgisayar karşısındasınız ve makyaj yapmadığınız halde vegan makyaj malzemesi, ehliyetiniz ya da beş kuruşunuz yokken ikinci el araba, tek kelime İtalyanca bilmezken İtalyanca yemek blogları ararken bulabilir, kendinize geldiğinize nerede olduğunuzu bile anlamayabilirsiniz.
8. Erteleme hastasının tembel birinden farkı?
Kimi kaynaklarda “Asla tembel değildirler.” gibi güzellemeler görsek de, önemli bir kısmı esasen tembel değildir demek daha doğru olur. Bu kişiler erteledikleri işlerle ilgili rahatsızlık duyar ve konuya ilgi gösterip teslim vaktini ya da bitip bitmediğini soran kişilere karşı mahcup olurlar.
9. Rahatsızlık, pişmanlık, üzüntü siz harikalar diyarındayken teslim tarihi yaklaştıkça size doğru ilerlemektedir.
10. Ya yapamazsanız?
Erteleme hastalığının altında yatan faktörler:
*Mükemmeliyetçilik
*Başarısızlık korkusu
*Motivasyon eksikliği
*Kişiye uygun olmayan proje ya da görev
11. Yaparsınız aslında, değil mi?
Erteleme hastalığından muzdarip birini motive etmek kaç sevap point biliyor musunuz? Hastamız yapamamaktan, başarmaktan korkuyorsa verin gazı. “İstemem yan cebime koy”cu da olsa verin siz.
12. Bugün olmaz şekerim
Şöyle derin bir nefes alın ve erteleyeceğiniz şeye değil de, erteleme dürtüsüne “bugün olmaz şekerim” deyin.
13. Erteleyenler, bir araya gelin
“Beyhudelik seviyesi: Olağanüstü” şeklinde tanımlayabileceğimiz bir çağrı gibi geliyor kulağa, değil mi? Aslında öyle değil.
Erteleyenler, ertelerlerken (habire ense yapanları üzülerekten konu dışı ediyoruz) bir sürü tuhaf şeyle ilgilenirler, bir araya geldiklerinde birbirlerine gaz vermenin yanı sıra yepyeni projelere de imza atabilir, sevecekleri şeyleri seçip mutlu ve başarılı olabilirler.
14. Sinsi olan yaklaşan teslim tarihi değil, sizin aklınız bulutlarda
Gülüp eğlenirken, dinlenip keyif yaparken, çene çalıp en olmadık hobilere vakit ayırırken nasıl geçti habersiz teslim için ayrılan vakit? İnanın biz de bilmiyoruz.
15. Son dakika golü?
Freelance çalışan, tez ve/veya makale yazan, proje hazırlayan bir kişi olmanın yanı sıra erteleme hastalığına da sahipseniz, teslim süreniz yaklaştıkça sizi deliliğin eşiğinde görmek mümkündür.
16. Anlık rahatlamalar vs bitirip de kurtulmak
Koordinatörünüz, tez danışmanınız ya da patronunuz size ek zaman verdi ve on sauna gücünde bir rahatlama vuku buldu bünyenizde. Peki ya sonra?
17. Ek süreye ek süre istemek?
Konum ve samimiyet derecesi mühim, bunların optimumda olduğunu varsaysak dahi verilen ek süreyle yetinemeyip ona da bir ek istemek tam da bir erteleme hastasının yapacağı iş. Ancak bunu yapamayacak kadar çekingen ya da vakur olanına rastlamak da zor değil elbette. Teslim vakti yaklaştıkça sinirler gerilir. Hayat zorlaşır.
18. Hoş geldin depresyon
Teslim vaktinize saatler kaldı, uyumadan yaparsanız “belki” yetişir. İşte bu durumda genellikle enerji patlamaları yaşar (ekseriyetle kahve ahbaplığıyla) var gücünüzle çalışırsınız ancak bir yerde güç biter, uyku bastırır, dakikalar hızla akar zamanınız tükenmek üzeredir, o vakit ne enerji kalır ne heves, artık karalara bürünüp hayatın anlamsızlığına odaklanma vaktidir.
19. Tek boynuzlu bir at üzerinde gökkuşağından kayıyordunuz, bu dipsiz kuyuda işiniz ne?
Ertelerken, eğlenirken, bambaşka şeyler araştırırıp haytalık ederken hayat ne de güzeldi oysa. Balçık içine batan renkli bir kuş gibi hissetmek istemeyenler için önerilerimiz de var tabii:
*Sorumluluklarınızdan kaçmayın.
*Ben bunu yapmam, istemiyorum netliğindeyseniz hiç başlamayın.
*İşlerinizi makul parçalara bölün o parçaları uygun vakitlerinizde verimli anlarınızda yapın.
20. Yapabilirsiniz, hem de hemen!
Size uygun işi/projeyi/ödevi ve doğru zamanı buldunuz. Çok basit görünen başka adımlar da hayat kurtarıcı olabilir. Örneğin:
*İflah olmaz bir erteleme hastasıysanız mutlaka listeler yapın. Günlük, haftalık, aylık listeleriniz olsun. Yapılan işlerin üstü çizildikçe manyakça bir zevk sizi saracaktır.
*Yaptığınız iş ne olursa olsun ona, başka hiçbir şeyle ilgilenmeksizin en az 25 dakika ayırın. Molanızda isterseniz bir “ogre”la dans eder, hiç hoşlanmadığınız bir insanın facebook fotoğraf albümlerini tek tek inceler ya da şiir okursunuz orası size kalmış.
*Kendinize ve potansiyelinize inanın. Yapamamaktan korkmayın, olmazsa yine denersiniz.
21. Son son yapmayacağımız şey değil, gelin bir de tersinden bakalım
“Erteleme Sanatı: Oyalanma, Savsaklama ve Kaytarma Rehberi” kitabı ile “Sistematik Erteleme” adlı makalenin yazarı ve bir felsefe profesörü olan John Perry erteleme hastalığına bir sorun gözüyle bakmayanlardan. Ona göre listelerinizi belirler ve yapmak istemediklerinizi sonlara atarsanız, bir sürü farklı ilgi alanı olan ve bunları besleyen bu esnada yapmak istemediği şeylerle kendini boğmayan keyifli bir insan olabilirsiniz.
Size göre de ertelemek bir sorun değil yaşam biçimiyse ancak onu bir miktar zorlaştırıyorsa belki minik, vahşi ve meraklı bir hayvanı andıran erteleme hastalığınızı ehlileştirmeyi, en azından Perry’nin önerdiği gibi listelerinizdeki önem sıralarını belirlemeyi deneyebilirsiniz.