Ana sayfa » Yeme - İçme » Enoteca Maria: Her Gün Farklı Bir Büyükannenin Mutfakta Yemek Pişirdiği Sevgi Dolu Restoran
Enoteca Maria: Her Gün Farklı Bir Büyükannenin Mutfakta Yemek Pişirdiği Sevgi Dolu Restoran
Burası öyle klasik bir restoran değil. Çünkü bu mutfağın yıldızları; yaşanmışlık dolu elleriyle yemek pişiren, hayat tecrübesi ve sevgisiyle tencereye lezzet katan büyükanneler!
Hayat bazen en güzel fikirleri en acı kayıpların ardından fısıldar kulağımıza. İşte tam da böyle oldu Joe Scaravella için… 1999 yılında çok sevdiği büyükannesini kaybettikten sonra içi burkuldu. Bu kayıp onun için çok büyüktü. Büyükannesiyle birlikte hayatı tamamen değişmişti. Artık evin mutfağında mis kokulu harika yemekler pişmiyordu. Her lokmada çocukluğunu hatırlatan, ailesini bir araya getiren, bol sarımsaklı, bol domatesli o geleneksel İtalyan yemekleri artık yoktu. Ev, ev olmaktan çıkmıştı adeta… Ama Joe öylece oturup üzülmek yerine, bu eksikliği bir sevgi projesine dönüştürmeye karar verdi! Ve 2007 yılının Mart ayında, New York’un Staten Island’ında sıcacık bir restoran açtı: Enoteca Maria. Restoranın adı, hayatındaki ilham perisi olan annesi Maria’dan geliyordu. İçeriği mi? İşte orası tamamen büyülü. Hadi gelin bu restoranın hikayesine yakından bakalım.
Joe Scaravella 1999 yılında büyükannesini kaybettikten sonra büyük bir boşluğa düştü. Ama bu sadece bir kayıp değildi… Onunla birlikte kaybolan şeylerden biri de çocukluğunda yediği yemeklerdi
Ve işte bu özlem, Joe’yu yıllar sonra öyle güzel bir şey yapmaya itti ki… 2007 yılının Mart ayında, New York’un Staten Island semtinde Enoteca Maria adını verdiği sıcacık bir restoran açtı. Adını da annesinden aldı, çünkü bu restoran tam anlamıyla bir anne sıcaklığı taşıyordu.
Joe’nun restoranı sıradan bir İtalyan restoranı değil. Hayır, menüde “şef spesiyali” yazmıyor, çünkü her akşam menüyü farklı bir nonna (yani büyükanne) belirliyor
Evet, yanlış duymadınız. Mutfağın arkasında Michelin yıldızlı şefler değil, elleri buruş buruş olmuş ama yemeğe sevgi katmayı bilen gerçek nineler var! Ve bu nineler yalnızca İtalya’dan değil… Peru’dan Sri Lanka’ya, Japonya’dan Arnavutluk’a kadar farklı ülkelerden, 50 ila 91 yaş arasındaki yaklaşık 30 nonna, haftada üç gece dönüşümlü olarak geliyor ve kendi mutfağının en özel tariflerini pişiriyor. Her biri, “bugün senin için ninem ne pişirse mutlu olursun?” sorusuna cevap niteliğinde bir menüyle geliyor!
Joe, zamanla sadece İtalyan yemeklerine odaklanmanın bu sevgiyi paylaşmak için yeterli olmadığını fark etti. Ve böylece Enoteca Maria, sadece bir İtalyan nostaljisi olmaktan çıktı, adeta bir uluslararası büyükanne mutfağına dönüştü!
Sri Lanka’dan gelen 71 yaşındaki May “Dolly” Joseph’in anlattıklarına kulak verelim: “Misafirler yemeğimi yedikten sonra ‘Oohh, çok iyiydi!’ diyorlar. İşte o an… başka hiçbir şeye değişmem. Kalbim göğe çıkıyor sanki.” Yani bu sadece bir iş değil onlar için, bir anlam, bir terapi, bir neşe kaynağı. Aynı zamanda yalnızlıkla baş etmeye çalışan bu kadınlara yepyeni bir hayat sunuyor Joe. “Birçoğu kocasını kaybetmiş, çocukları büyüyüp uzaklara gitmiş. Ama hepsi kültürle dolup taşıyor ve bir çıkışa ihtiyaç duyuyor. Biz o çıkışı sunuyoruz,” diyor Scaravella.
Her gün menü değişiyor çünkü her gün farklı bir büyükanne var
Mesela 9 Nisan 2023’te mutfağın yıldızları şöyleydi:
Nonna Adelina (İtalya): Agnello Arosto – beyaz şarap soslu, patatesli kızarmış kuzu; yanına da tabii ki ev yapımı makarnalar.
Nonna Yumi (Japonya): Miso soslu ızgara somon ve Japon usulü patlıcan yemeği.
Joe Scaravella bu projeyi hayata geçirerek sadece özlediği yemekleri değil, kaybettiği o “ev” duygusunu da yeniden inşa etti
“Hayatımda kaybolmuş o parçayı geri getirmeye çalıştım. Bu benim için terapi gibiydi,” diyor. Ve inanın, bir restorandan beklenmeyecek kadar çok şey yapıyor bu mutfak. Kalpleri doyuruyor, insanları bir araya getiriyor ve her lokmada bir hikâye anlatıyor.
Eğer yolunuz bir gün New York’a düşerse, klasik turistik mekanları bir kenara bırakın ve Staten Island’daki Enoteca Maria’ya uğrayın. Belki yemeğinizi Peru’dan bir nine pişirir, belki Japonya’dan. Ama her halükârda, mideniz de kalbiniz de dolu dolu çıkarsınız. Burası sadece bir restoran değil. Burası, dünyanın her köşesinden gelen sevgi dolu tariflerin buluşma noktası.