Hafta sonu geldi çattı. Bir kere daha aynı soruyla karşı karşıyayız: “Ne izlesem?” Merak etmeyin, yine imdadınıza yetişiyoruz!? Hem hüzünlenmek hem de bol bol gülmek isteyenler için en iyi trajikomik filmleri araştırdık, derledik ve yazdık. Bu güzel sonbahar günlerinde battaniyenin altına girip keyifle izleyebileceğiniz filmler için sizi hemen aşağıya alalım. İşte IMDb puanlarıyla gelmiş geçmiş en iyi trajikomik filmler!
1. Toni Erdmann – IMDb: 7.4
Bir babanın habersiz bir şekilde yurt dışındaki kızını ziyarete gitmesiyle başlayan bu film, izlenecekler listenize eklemeniz gerekenlerden. Baba-kız ilişkisini hem hüzünlü hem de eğlenceli bir şekilde ele alan Toni Erdmann, babanın kızının neşesini kaybettiğine inanmasıyla devam ediyor. Kızını neşelendirmek için elinden geleni yapan baba, adeta bu soğuk sonbahar akşamlarında içinizi ısıtacak. Maren Ade’nin yazıp yönettiği filmin başrollerini Peter Simonischek ve Sandra Hüller gibi Avusturya sinemasının tanınmış isimler paylaşıyor.
2. The Grand Budapest Hotel – IMDb: 8.1
The Grand Budapest Hotel, 20. yüzyılın başlarında Avrupa’nın hayali bir şehrinde yer alan ihtişamlı bir oteli konu ediniyor. Otelin tüm işlerinden sorumlu Gustave ile bellboy ve komi görevlisi olan Zero Mustafa’nın yakın arkadaşlığı göreceğimiz bu filmde, Gustave’a büyük miras kalmasıyla işler değişiyor. Bu büyük mirasla birlikte uçsuz bucaksız bir maceraya atılan ikiliyi izlemeye doyamayacaksınız. Filmin bol yıldızlı kadrosunda Ralph Fiennes, Saoirse Ronan, Bill Murray, Jude Law, Edward Norton, Léa Seydoux ve Owen Wilson gibi isimler yer alıyor.
3. Punch-Drunk Love – IMDb: 7.3
Barry Egan, 7 kız kardeşiyle yaşayan ve hayatındaki boşlukları işiyle doldurmaya çalışan genç bir adamdır. Kadınlar konusunda oldukça şanssız olan Egan, bir gün hayatını değiştirecek kadınla tanışır ve olanlar olur… Başrolde Adam Sandler’ın gördüğümüz Punch-Drunk Love, şaşırtıcı müzikleriyle sizi büyüleyecek!
4. Life – IMDb: 6.8
Ray Gibson, hiçbir suç işlememiş olmasına rağmen ülkesinin ırkçı tutumundan dolayı kendini hapishanede bulur. Claude Banks ise aynı hapishanede yatmakta olan bir diğer mahkumdur. Bu ikilinin her an bitecekmiş gibi başlayan arkadaşlığı zamanla elli beş yıllık bir dostluğa dönüşür. Suç ve masumiyet kavramlarını size tekrar tekrar düşündürecek bu filme mutlaka bir şans vermelisiniz.
5. Withnail & I – IMDb: 7.7
Kara mizah türündeki bu film, 1969 yılında Londra’da yaşayan ve aktörlük yapan iki gencin hayatlarını ve talihsiz maceralarını konu ediniyor. Çok yakın arkadaş olan Withnail ve Marwood, fazlasıyla tembel ve keyfine düşkün iki gençtir. Kenar mahallelerde yaşayan bu ikili, başlarını beladan kurtarmak için bir süre Withnail’in amcasının kır evinde yaşamaya karar verir. Burada sefaletten kurtulacağını düşünen ikilinin yaşadıkları sizi hem güldürecek hem de hüzünlendirecek.
6. The King’s Speech – IMDb: 8
Birçok ödül alan Zoraki Kral, İngiliz Kraliyet ailesinden VI. George’un kekemeliği yenmesini konu ediniyor. Sağlam oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film, babası V. George’un ölümünün ardından, Frederick Arthur George’un ağabeyi Edward’ın Amerikalı Wallis Simpson ile evlenmek için tahtı Albert Frederick Arthur George’a devretmesiyle başlıyor. Ancak tahta çıkan kralın küçümsenmeyecek bir engeli var… Çocukluğundan beri kekemeliği yenmeye çalışan yeni kralın kekemeliği yenme hikayesi sizi içine çekecek. Makyaj ve kostümleriyle büyük bir beğeni toplayan bu filme mutlaka bir şans vermelisiniz.
7. Big Fish – IMDb: 8
William Bloom, babasını kanserden kaybetmek üzere olduğu için aile evine geri dönmeye karar verir. Babasının ilginç yaşantısını daha yakından öğrenmek isteyen Bloom, onunla ilgili parçaları bir bir birleştirmeye başlar. Bu büyüleyici hikaye, sizi kendine hayran bırakacak. Daniel Wallace’ın kitabından uyarlanan bu filmin yönetmen koltuğunda ise efsanevi yönetmen Tim Burton yer alıyor.
8. Le Scaphandre et Le Papillon – IMDb: 8
43 yaşındaki Jean-Dominique Bauby, sonunda üç haftalık koma halinden uyanmıştır. Bu uyanış doktorları oldukça şaşırtır çünkü Bauby, hiçbir fiziksel eylem gerçekleştiremese de beyin fonksiyonları tam ve düzgün bir şekilde çalışmaktadır. Bu noktadan sonra olaylara Bauby’nin iç sesiyle tanıklık etmeye başlıyoruz. Sadece sol göz kapağını oynatabilen Bauby, gerçekleştirebildiği bu tek hareketle insanlarla iletişim kurmaya başlar. Ünlü Fransız magazin dergisi Elle’de yazarlık ve editörlük yapan Jean-Dominique Bauby’nin gerçek hayatını anlattığı otobiyografik kitabından uyarlanan bu filmin birçok ödüle layık görüldüğünü de söyleyelim!
9. Little Miss Sunshine – IMDb: 7.8
Hoover ailesi, uzaktan bakıldığında oldukça sıradan ve modern bir Amerikan ailesidir. Ancak içeride birbirine oldukça zıt üyelere sahip olan bu aile, şişman kızları Olive’in ülkenin bir ucundaki güzellik yarışmasına katılmak istemesi üzerine eski bir minibüse atlayarak yola çıkar. Bu uzun yolculukta aile kavramını hepimize tekrar sorgulatacak olan bu film, Steve Carell’in enfes oyunculuğuyla ve tatlı mizahıyla bizleri büyülüyor.
10. Moonrise Kingdom – IMDb: 7.8
Ünlü yönetmen Wes Anderson’ın yeni filmi Moonrise Kingdom, başarılı oyuncu kadrosuyla dikkat çekenlerden! Senaryosunu Wes Anderson ve Roman Coppola’nın birlikte yazdığı film, küçük bir kasabadan büyük aşkları için kaçan iki genci konu ediniyor. İki gencin kaçmasıyla kasaba halkı onları aramaya başlıyor ve olanlar oluyor… 2012 Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olan bu filme bayılacaksınız!
11. Lost in Translation – IMDb: 7.7
Evli ve çocuklu Amerikalı aktör Bob, bir reklam çekimine katılmak için Japonya’ya gelir. Tokyo’da bir otelde kalan Bob, bu otelde bir başka Amerikalı ile tanışır. Fotoğrafçı kocasının peşinden buraya gelmiş olan sevimli ama ciddi Charlotte ile Bob, bu yabancı kültürün içerisinde kaybolur. İşler o kadar çığırından çıkar ki bu ikili, bir anda yakınlaşıverir. Oyuncularının eşsiz performansıyla büyüleyen bu film, aynı zamanda karakterlerin iç dünyasındaki değişimi de bir o kadar başarılı bir şekilde bizlere aktarıyor.
12. 500 Days of Summer – IMDb: 7.7
Alışılmış bir romantik komedi havasına sahip olan 500 Days of Summer, aşkın gerçek olduğuna inanmayan bir kadınla ona aşık olan bir adamın hikayesini konu ediniyor. Tom Hansen, Summer Finn ile tanıştığında hayatını onunla geçirmesi gerektiğini anlar. Ne var ki Summer, ne aşka ne de ilişkilere inanmaktadır. Birlikte zaman geçirdikçe arkadaşlıktan öte bir ilişkiye sahip olan bu ikilinin eğlenceli hayatını izlemeye bayılacaksınız. İlk defa Sundance Film Festivali’nde gösterilen 500 Days of Summer’ın hem eleştirmenlerden hem de izleyenlerden tam not aldığını söyleyelim!
13. In July – IMDb: 7.7
Daniel, kişiliğinden dolayı öğrencileriyle yakın olmak istemeyen bir öğretmendir. Onun bakış açısına göre herkes kendi görevini bilmek ve buna göre hareket etmek zorundadır. Daniel, bir gün Juli ile tanışır ve Juli ona yakında aşkı bulacağını söyler. Daniel ise buna inanır ve bir gün Melek adındaki bir Türk kızına aşık olur. Melek’in peşine takılan Daniel’in Türkiye’ye yapacağı bu yolculuk ve yaşanan sürprizler sizi çok etkileyecek!
14. O Brother, Where Art Thou? – IMDb: 7.7
Ulysses Everett McGill, hüküm giymiş azılı bir suçludur ancak yakın zamanda hapishaneden kaçmanın yollarını aramaktadır. Bunun için her yolu deneyen McGill, iki mahkumu da kandırarak yanına alır ve onları mahkum olmadan önce gömdüğü 1.2 milyon doları bulmaya ikna eder. Prangaları hala ayaklarındayken tehlike dolu bir maceraya atılan bu üçlü, hiç beklemediği sürprizlerle karşılaşır. Amerika’nın Büyük Buhran dönemine farklı bir bakış atan Coen Kardeşler imzalı filmin başrollerinde George Clooney, John Goodman ve John Turturro gibi isimler bulunuyor.
Bonus: Kelebekler – IMDb: 7.6
Üç kardeşi ve aile ilişkilerini konu edinen bu filme bayılacaksınız! Bu üç kardeşin yolları uzun yıllar önce ayrılmıştır. Ancak babalarının isteği üzerine köylerine geri dönmeye karar verirler. Kardeşlerden en büyüğü olan Cemal, diğer iki kardeşini de alarak köye doğru yola çıkar. Köye vardıklarında ise babalarının öldüklerini öğrenen kardeşler, babalarının vasiyeti üzerine kelebeklerin geldiği vakitte onu defnetmek için beklemeye başlarlar. Bu sürede birbirini daha yakından tanıyan kardeşlerin maceralarını izlerken hem hüzünlenecek hem de bol bol güleceksiniz! “Sarmaşık”ın ödüllü yönetmeni Tolga Karaçelik’in yönetmenliğini üstlendiği “Kelebekler” filminin oyuncu kadrosunda Bartu Küçükçağlayan, Tuğçe Altuğ, Tolga Tekin, Serkan Keskin, Hakan Karsak, Ezgi Mola, Ercan Kesal gibi oyuncular rol alıyor.