Ege Denizi’nde yer alan Santorini Adası, son günlerde yoğun sismik hareketlilikle gündemde. AFAD’ın “deprem fırtınası” olarak nitelendirdiği bu süreçte, 28 Ocak’tan itibaren bölgede 400’den fazla deprem kaydedildi. En büyüğü 5.1 büyüklüğünde olan bu depremler, hem Türkiye’nin batı kıyılarında hem de Yunanistan’da endişe yaratıyor. Uzmanlar, durumun ne anlama geldiği konusunda çeşitli değerlendirmelerde bulunuyor. Peki, bu sismik hareketlilik ne anlama geliyor?
Santorini Adası, tarih boyunca volkanik patlamalar, depremler ve tsunamilerle şekillenmiş bir bölge
M.Ö. 1600’lerde yaşanan büyük volkanik patlama, adanın coğrafi yapısını büyük ölçüde değiştirdi ve hilal şeklini almasına neden oldu. Bu bölge, yalnızca depremlerle değil, aynı zamanda potansiyel volkanik hareketlilikle de ilişkilendiriliyor.
- 1956’da meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki iki büyük deprem, Santorini ve çevresinde büyük yıkımlara yol açtı ve tsunami oluşmasına neden oldu.
- 2011-2012 yıllarında yaşanan deprem fırtınaları, bölgede benzer bir sismik aktivitenin daha önce de yaşandığını gösteriyor.
- Şubat 2024’te yeniden başlayan sarsıntılar, bölgede su altı fay hatlarının hareketliliğini ve olası bir volkanik aktivitenin sinyallerini veriyor.
Deprem fırtınasının başlamasıyla birlikte, Santorini’de yaşayan bazı vatandaşlar feribotlarla adayı terk etmeye başladı. Turistlerin büyük bölümü rezervasyonlarını iptal ederken, okullar ise güvenlik nedeniyle kapatıldı.
Son günlerde Santorini ve çevresinde 500’ü aşkın sismik hareketlilik kaydedildi, en büyük sarsıntının 5.1 büyüklüğünde olduğu rapor edildi. AFAD’ın yaptığı açıklamalara göre, Ege Denizi’nde meydana gelen depremlerin bazıları Türkiye kıyılarına 140 kilometre kadar yaklaştı. Bu durum, özellikle İzmir, Muğla ve Aydın gibi kıyı şehirlerinde tsunami ve büyük depremler açısından risk oluşturabileceği endişesini doğurdu.
Santorini, tarihte büyük bir volkanik patlamaya sahne olmuş. Bu nedenle dünyada bilinen 20 süper yanardağdan birinin burada olup olmadığı tartışılıyor
Bir yanardağın süper yanardağ olması için Volkanik Patlama Endeksi’ne (VEI) göre 1 ila 8 arasındaki ölçekte en büyük patlamasının 8 değerinde olması gerekiyor. Bu ölçümde en fazla 7’ye çıkması beklenen Santorini’nin riskli olduğu düşünülmüyor.
İlginizi çekebilir:
Büyük Felaketin Ardından: Depremler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar Neler?
Peki, deprem fırtınası nedir?
Deprem fırtınası, belirli bir bölgede kısa sürede ardışık şekilde meydana gelen çok sayıda küçük ve orta ölçekli depremleri ifade ediyor. Bu tür hareketlilik, bazı durumlarda büyük bir depremin habercisi olabilirken, bazı durumlarda ise enerji boşalması anlamına gelerek büyük bir depremin önüne geçebilir.
Uzmanlar uyarıyor👇
Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, deprem fırtınalarının tsunamiye neden olabileceğini belirtiyor. Özellikle Santorini gibi aktif fay hatlarına yakın bir bölgede sismik hareketlilik yaşandığında, deniz tabanında ani kaymalar meydana gelebilir ve bu da tsunami dalgalarına sebep olabilir. Tarihsel olarak 1956 Amorgos Depremi sonrasında Fethiye kıyılarında 1 metreyi bulan tsunami dalgalarının kaydedildiğini hatırlatıyor.
Doç. Dr. Bülent Doğan ise Santorini’de duyulan uğultuların yer altındaki gaz çıkışları veya magma hareketliliğiyle ilişkili olabileceğini söylüyor. 1999 Gölcük Depremi öncesinde de benzer seslerin duyulduğunu hatırlatan Doğan, bu tür olayların olası bir volkanik aktivitenin işareti olabileceğini söylüyor.
Prof. Dr. Şerif Barış ise deprem fırtınalarının her zaman büyük bir depremle sonuçlanmayacağını vurguluyor. Ancak, bu tür hareketliliklerin birkaç gün ila birkaç ay sürebileceğini ve bazen büyük bir depreme neden olabileceğini belirtiyor.
Türkiye ve Yunanistan açısından değerlendirildiğinde, bölgede yaşanan sismik hareketliliğin oluşturabileceği bazı riskler var
Santorini’deki depremler, Helenik Yayı’nda bulunan aktif fay hatları ile bağlantılı. Bu hatlar, Türkiye kıyılarına doğru uzanıyor ve İzmir, Muğla, Aydın gibi iller için risk oluşturuyor. Depremlerin şiddeti ve deniz tabanındaki kaymalar, tsunami riskini artırıyor. Uzmanlara göre, Türkiye kıyılarında 25-30 saniyeyi aşan büyük bir deprem, tsunamiye neden olabilir. Santorini Adası, volkanik aktivite bakımından kritik bir bölgede. Eğer magma hareketliliği artarsa, bu durum Ege Denizi’nde yeni bir volkanik patlamaya yol açabilir.
İlginizi çekebilir:
Büyük Felaketin Ardından Akıllara Gelen Soru: Depremler Önceden Tespit Edilebilir Mi?
Türkiye, aktif fay hatları üzerinde bulunan bir ülke olarak, her zaman büyük bir depreme hazırlıklı olmak zorunda (!)
Uzmanların önerdiği bazı önlemler şunlar:
- AFAD tarafından yürütülen “İl Risk Azaltma Planları” eksiksiz uygulanmalı.
- Tsunami tatbikatları ve erken uyarı sistemleri güçlendirilmeli.
- Deniz kıyısındaki şehirler için özel afet planları oluşturulmalı.
- Kamu kurumları ve özel şirketler, deprem ve tsunami senaryoları geliştirmeli.
- Şehirler deprem dirençli tekrar inşa edilmeli
Ege Denizi’nde yaşanan sismik hareketlilik, hem Türkiye hem de Yunanistan açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç
Deprem fırtınaları her zaman büyük bir depremin habercisi olmasa da, bölgenin jeolojik yapısı göz önüne alındığında, olası senaryolara karşı hazırlıklı olunması gerekiyor.