Bazı eserler vardır ki dünya ne kadar gelişirse gelişsin asla unutulmazlar. Norveçli Ressam Edvard Munch’un Scream yani Çığlık adlı tablosu da o eserlerden biri. Hayatın Frizleri adlı serinin bir parçası olan Çığlık (1893; ilk adı ile Umutsuzluk), tablosunda Munch hayat, aşk, korku, ölüm ve melankoli gibi öğeleri işleyerek sanata büyük bir iz bıraktı.
Munch’un tablosunun bir hikayesi elbette var.Twitter’da Sanatın Tarihi adlı bir hesap bu hikayeyi bir flood halinde özetlemiş hem de bizlere Munch’un hayatı hakkında da bilgiler vermiş.
Keyifli okumalar.
1.Merhabalar bugün sizlere Norveçli ressam Edvard Munch’ın ‘’Çığlık / Scream’’ adlı eserinden bahsedeceğim. ? pic.twitter.com/I4iKPGF6hN
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
Merhabalar bugün sizlere Norveçli ressam Edvard Munch’ın ‘’Çığlık / Scream’’ adlı eserinden bahsedeceğim. ? pic.twitter.com/I4iKPGF6hN
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
2.
önce biraz ressamın kendisinden de bahsetmek gerek. 12 Aralık 1863’de Oslo’nun kuzeyinde yer alan Löyten’de doğan sanatçı + pic.twitter.com/FAVOGda8H8
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
3.
23 Ocak 1944’de hayata veda etti. Ancak çoğu insan gibi sadece gelip geçmedi hayattan Munch.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
4.
Bir ressam olarak sanat dünyasında büyük iz bıraktı. Bu eserlerden biri ise günümüzde hala en popüler resimlerden Çığlık… pic.twitter.com/L8y3uLfZn0
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
5.
Munch öyle bir anda durduk yere yapmadı Çığlık eserini. Hayatı boyunca yaşadıkları, gördükleri ve okuduklarının birikimidir bu eser.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
6.
5 yaşında Annesini kaybeden sanatçı teyzesinin yanında yaşamaya başladı. (Annenin Ölümü adlı eseri) pic.twitter.com/VHVOdXR9NK
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
7.
Annesinin ölümünden 8 yıl sonra ablasının da tıpkı annesi gibi vereme yakalanarak ölmesini çaresizce izledi. (Hasta Çocuk adlı eseri) pic.twitter.com/yZ7v9xFVyI
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
8.
Resimlerinde çaresizlik olgusu belki de bu yüzden bu kadar güçlü ifade ediliyor… (Hasta Odasında Ölüm) pic.twitter.com/xWOcocSgTd
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
9.
Ancak çaresizlikten öte çok daha gözle görülür şekilde hasta ve ölü insanların resimlerini yapmaya başladı. pic.twitter.com/quSVEQThp1
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
10.
Edvard Munch 1889 yılında devlet bursu kazanarak Paris’e gitti ve orada Van Gogh anlatımcılığı ile tanıştı. pic.twitter.com/DG7LwY0Mv3
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
11.
Ayrıca Gauguin ve Lautrec’den de etkilenen sanatçı Oslo’ya döndüğünde eski üslubunu tamamen bir kenara koymaya karar vermişti.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
12.
( Kıskançlık adlı eseri ) Resimleri dış dünyadan değil kendi iç dünyasından olmalıydı. Kendisi bu konuda şöyle söylüyor; pic.twitter.com/9r21OwvtE1
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
13.
‘’ Kitap okuyan erkeklerle yün ören kadınların bulunduğu iç mekanlar yapmaktan vazgeçmeli ve yaşan insanların; soluk alan, acı çeken, aşık +
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
14.
olan, seven insanların resimlerini yapmalıyız ! ‘’ İşte bu noktadan sonra kendi şahsına özel bir anlatımla ekspresyonist eserler yaptı. pic.twitter.com/1hhcbxwgAB
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
15.
Kısa sürede Alman Ekspersyonizm’inin de önemli bir siması haline geldi. (Vampir) pic.twitter.com/Xh1pycbAPx
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
16.
Resimler zaman zaman yumuşama gösterse de Munch her zaman karanlık ve ürpertici resimler yapıyordu. pic.twitter.com/EGKC93hWRl
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
17.
1908 yıllarında bir sinir hastalığı geçiren Munch Almanya’da Kopengh Kliniği’nde tedavi edildi. pic.twitter.com/Awc4nPi3nk
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
18.
Bu dönemden sonra resimlerde daha aydınlık renkler ve daha güçlü fırça darbeleri görülmeye başlar. (Bu dönemden Life / Yaşam adlı çalışması) pic.twitter.com/hxhGHme765
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
19.
Hatta resimleri daha evrensel bir hale gelmiştir. Bu dönemde yaptığı resimler genellikle manzara ve yaşam sahneleridir pic.twitter.com/xlTsSU1F6g
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
20.
Ancak Değişen sadece kendisi değildi. Dünya hızlı bir değişime ve tıpkı Munch’ın iç dünyası gibi kaosa sürükleniyordu. pic.twitter.com/p1nN313uTx
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
21.
1937 yılında Naziler tarafından tıpkı daha önce pek çok Ekspesyonist sanatçıya yapıldığı gibi Mucnh’ın da eserleri toplatıldı. pic.twitter.com/jrs6bJx2Z3
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
22.
Naziler Otto Dix, Edvard Mucnh, James Ensor, Egon Schilie ve daha pek çok ünlü ismin eserlerini Dejenere sanat olarak adlandırıp +
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
23.
toplatmışlardı. 1940 yılında Nazi hükümeti ile iş birliği yapan Norveç hükümetini eleştiren Edvard Much, +
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
24.
Norveç Sanat Konseyi’ne katılma teklifini de bu sebeple reddetti.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
25.
Yaşlılık dönemlerinde yaşadığı bu olaylar Munch’ın şu sözleri söylemesine sebep olmuş ;
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
26.
‘’Verebileceğim tek şey resimlerim, onlar olmadan ben bir hiçim.’’ (Yaşam ve Ölüm) pic.twitter.com/X6K1Iak4MJ
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
27.
Munch bana göre çok tuhaf bir sanatçıdır. pic.twitter.com/T1jHHzq7Ha
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
28.
Çoğu ressamın resimlerini görmeden de yaşadığı hayatı okuyarak ve biraz irdeleyerek nasıl resimler yaptığını, neden o tarzı seçtiğini +
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
29.
neden o renkleri ve o fırça darbelerini seçtiğini anlayabilirsiniz…
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
30.
Ancak Munch’ın hayatını okuduğunuzda ve daha sonra resimlerine baktığınızda okuduğunuzdan çok daha büyük bir acı ve kaos ile karşılaşırsınız pic.twitter.com/o5PVOQfCws
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
31.
‘’Daha kötü hayatları olan ressamlar görmüştüm ancak Mucnh’ın resimleri neden böyle ?’’ diye sorarsınız. pic.twitter.com/8azKTrxbiM
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
32.
Munch sadece annesi ve ablasının ölümünden sonra bu hale gelmiş olamaz diye düşünüyor insan. pic.twitter.com/LuH8NNe443
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
33.
Başka acılar da çekmiş belki, belki de ketum biriydi ve bu resimlerin sebebini hiçbir zaman bilemeyeceğiz. (Marat'ın Ölümü) pic.twitter.com/pNUK9nVH9U
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
34.
Tıpkı en ünlü eserinde gördüğümüz Çığlığın sebebini tam olarak bilemeyeceğimiz gibi… pic.twitter.com/DFr1ZnuFAB
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
35.
Kendisinin resim yaparken temel amacı ‘Bireyin ruhunun parçalandığı bir Dünyadaki, modern ruhsal yaşamı yansıtmayı’ amaçlar.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
36.
Doğaüstü ve etkileyici resimler yapan sanatçı aynı zamanda insanın korkularını, sefaletini, aşkı, hastalığı, kıskançlığı ve ölümü betimler. pic.twitter.com/jHBFPdUTKQ
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
37.
Munch’un kendi deyişiyle ‘İçimdeki cinleri kovmak için, sürekli tuvale aktardığım temalar ve imajlardır.’ pic.twitter.com/EnmH3IwdB4
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
38.
Bunu yaparken de fırçasını aceleci ve dışavurumcu bir şekilde tuvale dokunduran ressam donuk renkler ile canlı renkler arasında hızlı+ pic.twitter.com/CCH7ZJyXSr
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
39.
iniş-çıkışlar yaparak insanlığın ruhsal problemlerine ve manevi sorunlarına değinir. pic.twitter.com/18PN0v8rPW
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
40.
Çığlık adlı eserinde de kullanılan tüm renkler ve formlar resmin içeriğini ve duygusunu şiddetli bir şekilde güçlendiriyor.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
41.
Bu eser Munch’un sanatında o zamana kadar etkili olmuş farklı konu ve üslupların muhteşem bir birleşimidir pic.twitter.com/qwTdfPOhd6
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
42.
Renk ve deformasyonun bir ifade aracı olarak kullanılması eseri modern bir başyapıt ve öncü bir eser haline getirmiştir. pic.twitter.com/5smv7JyoIR
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
43.
Resim yüzeyine diyagonal olarak yerleştirilmiş köprü üzerinde çığlık atan bir kişi yer alıyor.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
44.
Yüzü karikatürize edilmiş bu figür fal taşı gibi açılmış gözleri ile bir maskı veya kafatasını andırıyor.
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
45.
Deniz ve kızıl gökyüzü dalgalanarak bütünleşiyor. Tüm sahne seyirciye boğucu bir deneyim yaşatmak istiyormuş gibi tasarlanmış. pic.twitter.com/wvcnxC5H9J
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
46.
Başını elleri arasına almış bu figür öyle bir çığlık atıyor ki bu çığlığın etkisiyle Zemin ayaklarının altından kayıyor ve gökyüzü titriyor… pic.twitter.com/ExkjXub4YZ
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
47.
Çığlık adlı bu eser bilindiği üzere Edvard Munch’ın yakın bir arkadaşı ile çıktığı gezintide bizzat yaşadığı anlık bir buhranı dışavurumcu+
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
48.
bir dille anlatmasıyla oluşmuş bir eserdir. Orada tam olarak ne hissettiğini bilmesek de resme baktığımızda çok güçlü bir şeyler olduğunu +
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
49.
olduğunu söyleyebiliriz.
Çığlık 20.yy başlarında sanat ve edebiyat da genel olarak insanın hızla daha karmaşık ve +— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
50.
içinden çıkamaz hale gelen gerçek dünya karşısında kapıldığı duyguların simgesi haline gelmiştir… pic.twitter.com/xyjx2aQUFj
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
51.
1893 yılında yapılan bu eser günümüzde Oslo’daki Ulusal Galeri’de yer almaktadır… pic.twitter.com/pldzE55MYb
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017
52.
Bugün sizlere kısaca Edvard Munch ve Çığlık adlı eseri hakkında bilgi vermeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz, sanatla kalın ? pic.twitter.com/KVhJMgHArk
— Sanatın Tarihi (@SanatnTarihi) 20 Eylül 2017