“Cahillik mutluluktur” sözü çok eleştirilir -ki eleştirilmesi son derece doğru- fakat bilimsel olarak iyi hissetmeyi sağlayabildiği ve yersiz bir özgüvene sebebiyet verdiği iki bilim adamı tarafından son derece güzel açıklanmış. Televizyonda, sosyal medyada, orada burada “Bu insan bu cahilliğiyle nasıl hayatta kalıyor? Yaptıklarının saçmalığının farkında değil mi? dediğimiz türlerin gerçekten bulunduğu durumu farkında olmadığını açıklayan ödüllü bir teoriyle sizleri başbaşa bırakıyoruz…
“Cahil Cesareti” şu an açıklayacağımız sendromun Türkçe karşılığı elbette. Bahsedeceğimiz kavramın tıp literatüründeki adı “Dunning-Kruger” Sendromu.
Dunning-Kruger sendromunun açılımını, bu tespiti ortaya koyarak “Ig Nobel psikoloji Ödülünü” alan Kruger ve Dunning isimli iki bilim adamı şu şekilde yapıyor; Algılamada yanlılık eğilimi
Konuyu bilgilerinize daha da açarak sunmaya devam edelim. Kruger ve Dunning, fizyolojik ve zihinsel alanda yaptıkları çeşitli uygulamaların sonucunda oldukça yerinde 4 çözümlemeye varıyorlar. Dikkatle İnceleyelim;
1-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
2-Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedirler.
3-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
4-Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
Cahil sendromu araştırmasını tetikleyen ve bu sayede psikoloji alanında yeni bir farkındalık oluşmasını sağlayan bir hayli ilginç olay mevcut; Yüzüne limon sürerek görünmez olmaya çalışan bir hırsız…
44 yaşındaki McArthur Wheele, yüzünü limon suyuna buladı ve 2 bankayı üst üste soymaya kalktı. Düşüncesi, limon suyunun görünmez yazılar yazmakta kullanılabilmesini sağlayan gizemli kimyası sayesinde kendisinin de görünmez olabileceğini düşünmesiydi.
Bankaları soymayı başardı fakat kamera kayıtlarında kabak gibi görünmesinden ötürü polisler tarafından kolayca yakalandı.
Bu tuhaf olayı ilham kaynağı edinen Kruger ve Dunning bir deney yapmaya karar verdi. Cornell Üniversitesi’nden başarı grafikleri farklı 45 öğrenciye bir test yapıp onlara çeşitli sorular sordular.
Ne sordukları önemli değildi. Ulaşmaya çalıştıkları sonuç, verdikleri cevabın doğruluğundan ne kadar emin olduklarıydı…
Cevaplarında oldukça başarılı olduğunu düşünenler (ki bunlar sadece %10’unda başarılıydı sonuçların) testin büyük çoğunluğuna doğru yanıt verdiğine inanıyordu. Fakat sonuçlarda daha başarılı olmasına karşın alçak gönüllü davrananlar ise %60 civarında doğruluk payı olduğunu düşünüyordu.
Deney sonucu yazdığı makalede Kruger ve Dunning, çarpıcı noktalara değindiler;
“Cahillerin ölçüsüzlükleri kendileriyle ilgili algılarındaki hatalardan; yüksek bilgi düzeyine sahip, becerikli, yeteneklilerin ölçüsüzlüğü ise diğer insanlarla ilgili algılarındaki hatalardan kaynaklanmaktadır.”
Bu araştırmanın sonuçları 2003, 2006 ve 2008’de diğer uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda da desteklendi. Hatta daha eskiye dayanan araştırmalarla da pekiştirildi. Bir örnek olarak, Darwin diyor ki;
“Cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur; ısrarla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.”
Kruger ve Dunning’in, “Ig Nobel psikoloji Ödülünü” bu tezleriyle almış olmalarından bahsetmiştik. Belirtelim, Ig Nobel ödüllerinin ismi “aşağılık” ve “bayağı” anlamına gelen İngilizce “ignoble” kelimesinden geliyor.
Zamanla Ig Nobel ödüllerinin medyadaki popülerliği arttıkça, bu ödüllerin değerlendirmesi teknoloji ve tıp alanında insanları önce güldüren, sonra da düşündüren bilimsel araştırmalara doğru kaymaya başlamış. Fakat ilginç bilimsel çalışmaların yanı sıra, eleştiri veya alay amaçlı ödüller hala verilmeye devam etmektedir…
Cahillikten bu kadar bahsetmişken, listemizi İlber hocamızın cahillik üzerine ettiği özlü sözlerden biriyle kapatmasaydık olmazdı tabii…
“Herkese yüksek tahsile kadar eğitim verirsen olmaz. Dolayısıyla bu uyduruk üniversite, uyduruk lise eğitimiyle yarı cahil bir nesil yetiştiriliyor.”