Çocukluğunda ailesinin gücü, sahip olduğu Polaroid fotoğraf makinesine film almaya yetmeyince Donato Di Camillo elinde içi boş fotoğraf makinesiyle mahallesinde dolaşıp durmuş. National Geographic dergisinin popüler fotoğraflarını kendi çekiyormuş gibi taklitler yaparak içindeki fotoğraf aşkını bastırmaya çalışmış.
Maalesef hayat onu istediği yere getirmemiş ve Donato Di Camillo kendisini hapishanede bulmuş. Çoğunuz bunun bir son olduğunu düşünebilir, ama Camillo hapishane kütüphanesinde bulduğu fotoğrafçılık dergilerinden ve kitaplarından istifade ederek bu süreci bir başlangıca dönüştürmesini bilmiş.
2011 yılında tahliye edildiğinde Camillo ne yapmak istediğini ve bunu nasıl yapacağını çok iyi bilen biri olarak hayata karışmış. Ve pek çok insanın her gün gördüğü, ancak görmezden geldiği hayatın diğer tarafını fotoğraflamaya koyulmuş.
Camillo’nun fotoğraflarında yansıttığı objeler genellikle evsizler, akıl sağlığı yerinde olmayan insanlar, yaşlılar ya da küçük hayatlarını büyük yaşamaya çalışan kimseler.
Camillo fotoğrafçılığını şu cümleyle özetliyor: “Bu insanlar her gün aramızda dolaşıyor, ancak hiçbirinin yüzü yok. Ben herkesin bir yüzü hak ettiğine inanıyorum.”
Camillo manzara, doğa, egzotik hayvan, lüks evler, modeller, vs. fotoğraflamıyor. O hayatın en içinde yer alan ama bizim görmeyi çok da istemediğimiz insanları bizlerle tanıştırmak istiyor. İşte Donato Di Camillo’nun objektifinden hayatın az bilinen yüzüne dair fotoğraflar.
Daha fazla fotoğraf için sanatçının kendi sitesine veya İnstagram hesabına bakabilirsiniz.