DEHB asıl adıyla dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu. Toplumda sadece ‘’hiperaktivite’’ kısmı bilinen ve sadece ‘’çocuğun çok hareketli ve yerinde duramama.’’algısına sahip olunan bir rahatsızlık.
Çocuk bir şeyi yanlışlıkla döküp, kırınca kızdınız. Bunu sürekli yapınca sakar olarak nitelendirdiniz. Derslerine çalışmadığı için kızdınız. Derslerine odaklanamayınca üstüne gittiniz. Çalışınca sevdiniz, sevindiniz ama çalışıp yapamayınca ve başarısız olunca yine kızdınız. Yerinde duramayıp enerjisini atmasına izin vermeyince oyun oynamadınız, parka götürmediniz. Çünkü suçun, sorunun çocukta olduğunu zannettiniz. Okulda öğretmeni ödev verdiği zaman çocuk bunu not defterine yazdığı halde unuttu ve eksi aldı. Siz yine kızdınız. Sorumluluk sahibi olmadığını düşündünüz. Üniversite sınavına geldiğinde soruları yapabileceği halde odaklanamadığı ve dalıp gittiği için soruların bir çoğunu kaçırdı. Sınav sonuçları açıklanınca çocuğa kızdınız.
‘’Tıp kazanırdın.’’
‘’Hukuk kazanırdın sen çalışmıyorsun.’’ Dediniz.
Evet HOŞ GELDİNİZ… DEHB ile tanışmaya ne dersiniz?
DEHB’ dan hastalık olarak bahsetmeyeceğim. Bir özellik olarak bahsedeceğim. Çünkü hepimizin hastalığı bizimdir, bize özeldir ve bizim özelliğimizdir. Hastalık denmesi beyinimizin algı lobu tarafından kötüyü çağrıştırır. Hepimiz özeliz ve özellikliyiz.
Genlerle aktarılan bu hastalık doğuştan olup genellikle çocukluk zamanında ortaya çıkar fark edilmesi avantajdır.
Nasıl ki zeka genimizi annemizden alıyorsak Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre ise cinsiyetimizi, parmak izimizi, çılgınlık ve risk alma duygumuzu, gamzelerimizi ve dehb gibi özellikleri baba genimizden alırız.
DEHB’nun erken fark edilmesi avantajdır. Neden mi? Çünkü çocuğun ilerideki yaşlarında başarı oranı ile yakından ilişkilidir.
DEHB’si olan çocukların belirtilerine bakmaya ne dersiniz?
Çocuklar ebeveynlerinin söylediklerini pek duymazlar ve dediklerini yerine getirmezler. Siz onu dağınık, düzensiz olarak nitelendirebilirsiniz ama bu çok normaldir çünkü belirtilerinden biride budur. İtaat etmeyi pek sevmezler. Kolayca dikkatleri dağılır. Ödevlerine başlasalar bile yarıda bırakırlar. Devam etmek isteseler bile genellikle edemezler çünkü unuturlar. Sakın korkmayın bunlar DEHB’si olan çocuklar için çok normaldir.
Siz ona ‘’Saat 21:00 oldu çabuk yatağa!.’’ Deseniz bile dinlemeyecektir çünkü hiperaktif bir çocukları uyutmak genellikle zordur. Bununda tedavisi vardır. Çocuğun enerjisini atabilmesi için spor, egzersiz, ergoterapi yardımcı olacaktır. Spor için en iyi spor ‘’Yüzme’’ olacaktır.
Ebeveyn olarak daima pozitif ve olumlu kalmanız gerekir. Bunun bir hastalık olduğunu değil, çocuğunuzun bir süper gücü olduğunu algılayıp ve çocuğa da bu durum böyle aktarılırsa daha iyi olacaktır. Ne kadar sakin ve olumlu olursanız çocuğunuzun seviyesine, odak alanına girme, onunla bağlantı kurma olasılığınız daha yüksektir.
Mükemmeliyetçi bir ebeveynseniz bunu törpülemeniz çocuğa daha fayda sağlayacaktır. Çocuk ders çalışırken ona aralar vermesine yardımcı olabilirsiniz.
Çocuğun yapacaklarını unutmaması için ona yardımcı olabilirsiniz. Nasıl mı? Görebileceği yerlere renkli not kağıtlarıyla yazılar yazabilirsiniz. Ve sakın unutmayın DEHB’si olan çocuklar için sabit bir rutini tercih edin. Edin ki bocalaması fazla olmasın ve her şey rayına oturana kadar çocuğa kolaylıklar sağlasın.
DEHB’Sİ OLAN ÇOCUKLAR İÇİN katıldığım seminerlerden aldığım birkaç öneriyi sizlerle paylaşacağım.
Uyumadan önce adrenalin seviyesini yükselteceği ve uyumasına engel olacağı için çikolata tarzı yiyeceklerden ve kafeinlerden çocuğunuzu uzak tutunuz.
‘’Sevgi’’ bi kucaklaşma dahi çocuğunuzun sakinleşmesini sağlar ve ona güven duygusunu aşılamış olabilirsiniz.
Çocuğunuzun odasına lavanta aromaterapisi uygulayarak uyumasına yardımcı olabilirsiniz. Unutmayın kokular beyin için önemlidir. Çocuğunuzun uykuya dalması için arka fon müzik kullanabilirsiniz. Yağmur sesi, doğa sesi bunların başında gelir.
Araştırmalar, DEHB’li çocukların doğada zaman geçirmekten fayda sağladığını gösteriyor.
Çocuğunuz bir işi yapmadan veya ödevini yapmadan önce ortaya bir ödül koyabilirsiniz. Buna ödülleme tekniği denir. Ama şunu sakın unutmayın. Ödüller her zaman aynı olmasın. Çünkü DEHB’ si olan çocuk aynı ödüllerden hemen sıkılacaktır.
Unutmayın ki DEHB asla bir zeka geriliği değildir.
Albert Einstein, Alexander Graham Bell, Leonardo Da Vinci, Pablo Picasso, Benjamin Franklin, Thomas Edison, Will Smith, Michael Jordan Ve Walt Disney’de DEHB tanısı konulmuş kişilerdir.
Aleyna ÇELİK