Teknoloji bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da hayatımızı tehlikeye atıyor olabilir mi? Bu soruyu duyduğunuzda aklınızdan birçok ihtimal geçebileceği gibi, bu size çok anlamsız bir sorgulama olarak da gelebilir. Biraz daha etraflıca düşünüp hayatımıza uzaktan bakmaya çalıştığımızda teknolojinin iletişim biçimlerimizi tamamen değiştirdiğini, hatta hayatımızı tehlikeye attığını fark edeceksiniz.
Dünyanın diğer ucundan bir “tıkla” alışveriş yapıyoruz; her an her yerde ve herkesle kolayca iletişim
kuruyoruz; yediğimiz, içtiğimiz, gittiğimiz, kısacası sevdiğimiz her şeyi “dostlarımızla” paylaşıyoruz. Peki mesele bundan ibaret mi? Tüm bu veriler nereye gidiyor? Sandığımız kadar güvende miyiz? Ya da dijital ortamda “güven” kavramı bu zamana kadar bildiğimiz anlama mı geliyor? Bunlar günümüzde ve gelecekte sıkça karşımıza çıkmaya devam edecek meseleler. Şimdi bugüne kadar öne çıkan konu başlıklarına bir bakalım…
1. Kişisel verilerimizin birçok şirket tarafından kullanılması
Sosyal medyada vakit geçirirken, bir e-ticaret sitesinde alışveriş yaparken, hatta en yakın arkadaşımıza akşam yemeğinde çektirdiğimiz fotoğrafı gönderirken birçok farklı web sitesi, mobil uygulama ve teknolojiyi kullanıyoruz. Bunların birçoğu ücretsiz olarak ihtiyaçlarımızı gidermemize yardımcı oluyor ve genellikle dijital reklam modeli ile kendilerine gelir oluşturuyor.
İnternette bıraktığımız ayak izleri veri olarak depolanıyor ve ardından işlenerek hakkımızda belki de en yakın arkadaşlarımızın bile bilmediği bilgiler haline getirilebiliyor. Bu verileri bizlere doğru reklamları, hizmetleri ve ürünleri sunmak için kullanan iyi niyetli şirketler tabii ki çoğunlukta. Ancak son dönemlerde Facebook gibi dünya devlerinin bile dâhil olduğu kişisel verilerin kötü niyetli kullanıldığı skandallardan sonra bu konu her bireyin daha yakından takibe aldığı önemli bir meseleye dönüştü.
Kişisel veri güvenliği odaklı teknolojiler ve girişimler artarak bu soruna çözümler sunmaya devam edecek ve bizler kendimizi güvende hissedene kadar çok büyük bir pazarın oluşumunu izleyeceğiz.
2. Kripto paralar ile birlikte aldığımız finansal riskler
Bankacılığın dijitalleşmeye başladığı dönemde en büyük sorun güven sorunuydu. Son yıllarda yapılan araştırmalarda birçok tüketici online bankacılığı daha aktif kullanıyor ve güven sorunu genel olarak aşılmış gibi görünüyor.
Ancak Bitcoin ile kripto paraların hayatımıza girmesi sonucunda regüle edilmeyen aracı firmaların ve online borsaların oluşturduğu bu yeni ekonomide en büyük problem güven problemi.
Uzmanlar, yakın gelecekte kripto para ve blockchain teknolojileri üzerine birçok girişimin güvenlik kelimesini öne çıkartarak ortaya çıkacağından emin.
3. Yapay zekânın (Artificial Intelligence) yaratacağı problemler
Yapay zekâ hayatımıza girerken bir yandan Hollywood filmlerinde, diğer yandan Netflix dizilerinde ürkütücü yanlarıyla karşımıza çıkıyor. Birçok önemli bilim insanı yapay zekânın önümüzdeki yüzyılı şekillendireceğini düşünürken özellikle tüketici olan biz insanlar için ne gibi riskler doğuracağı ve bu yeni teknolojilere ne kadar güveneceğimiz henüz cevabı verilememiş sorular.
4. Sahte haberciliğin dijital yayıncılığa olan güveni azaltması
Sahte haberler (Fake News) dünya devi ABD’nin son başkanlık seçimlerinde de etkisini göstererek vatandaşların tercihlerinde önemli bir rol oynadı. Dijitalleşen yayıncılık bir yandan alternatif gelir modelleri arayışı ile uğraşırken bir yandan da şeffaf ve güvenilir habercilik üzerine ciddi emek ve para harcamaya başladı.
Tüketicinin güveninin azaldığı dijital yayıncılık sektörü için önümüzdeki yıllarda en önemli konu güvenin kazanılması olacak. Bu alanda birçok girişim ortaya çıkmaya devam ediyor ve Facebook gibi büyük teknoloji şirketleri oldukça önemli çalışmalara imza atıyor. Ancak tüketiciler dijital ortamdaki haberlere %100 güveniyor demek için henüz çok erken.
5. Bilgi kirliliğinin yarattığı yeni medyaya güven sorunu
Bilgi kirliliği ve dijital ortamda gündemin manipülasyonu da çok güncel sorunlarımızdan. Bilgi kirliliği nedeniyle çok ciddi emek harcayan yeni medya platformları tüketici ile arasında güven sorunu yaşıyor.
Bu alanda yeni medyanın yaptığı birçok çalışma var ancak özellikle vatandaş haberciliği ve içeriğinin önemli bir kısmı kullanıcılar tarafından üretilen (UGC) yeni medya şirketleri +knolojiler ile çocukların lokasyonuna kadar erişilmesi aileler nezdinde çok önemli bir sorun.
Çocuklarımızı internet kullanımı konusunda bilinçlendirmenin dışında hem çocuğu hem de aileyi savunmasız bırakmayacak, çocukların güvenliğini önceliğine alacak yeni teknoloji ve girişimler için büyük fırsatlar var.
7. Dijital varlıklarımızın bizden sonra ne olacağı sorusu
Web sitelerimiz, büyük yatırımlar yaptığımız alan adlarımız, kripto paralar gibi dijital finans yatırımlarımız, çok güvenli şifreler ve yazılımlarla korunan dijital mal varlıklarımız var. Peki herhangi bir sağlık sorunu ya da aklımıza bile getirmek istemediğimiz ölümden sonra bunlara ne olacak?
Hala birçok tüketici sırf “benden sonra dijital mal varlıklarıma ne olacak?” korkusu ve güvensizliği sebebiyle dijitalleşen dünyaya ayak uyduramıyor. Bu alanda çıkan girişimlere yakın dönemde yenileri eklenecek ve tüketicilerinin dijital mal varlıklarını bu dünyadan göçüp gittiklerinde güvenle çocuklarına ve sevdiklerine bırakabileceklerine ikna edecek firmalar doğacak.
8. Dijital ayrımcılık ve ırkçılık konusu
Dijitalde bıraktığımız ayak izleri aracılığıyla, hakkımızda toplanan veriler sayesinde, artık şirketler ve dijital dünyadaki meraklı kullanıcılar bizimle ilgili çok daha fazla bilgiye sahip.
Hâlihazırda dijital ortamdaki paylaşımları ve kişisel verileri sebebiyle ayrımcılığa hatta ırkçılığa uğramış birçok insan ve açılmış dava bulunuyor. Büyük şirketler ve devletler bu konuda politikalar geliştirerek 21. yüzyılda hayatımızda hiç olmaması gereken bu soruna çözümler üretmeye devam edecek.
Bonus: Digital Age Summit bu yıl “Güven” temasıyla 8 Mayıs 2018 tarihinde Four Seasons Bosphorus İstanbul’da gerçekleşecek. Dijitalleşme, teknolojik gelişim ve yeni iş modellerinin etkileri “güven” teması çerçevesinde bu zirvede ele alınacak
Dijital iş ve kültür dergisi Digital Age’in bu yıl 12’nci kez düzenleyeceği Digital Age Summit, Türkiye ve dünyadan dijital dünyaya yön veren konuşmacıları konuk edecek. Blok zinciri ve yapay zekâ gibi yeni teknolojilerin kullanım alanlarından, yeni iş ve işbirliği modellerine birçok konunun ele alınacağı Digital Age Summit’in bu yılki teması “Trust”. Konferansların yanı sıra bir dizi yan etkinlik ve buluşmanın da düzenleneceği etkinlikte, Siyah Kuğu’nun yazarı, risk mühendisliği profesörü Nassim Nicholas Taleb; Vivaldi Technologies Kurucusu ve Opera web tarayıcısının yaratıcısı Jon Stephenson Von Tetzchner; Amazon Web Services Teknoloji İnovatörü ve Ürün Kategorisi Başkanı Tatyana Mamut; Ambrosus’un Üründen Sorumlu Başkanı ve nesnelerin interneti teknolojisinin öncü isimlerinden olan Vlad Trifa; Avrupa’nın en etkin açık inovasyon platformlarından The Heart’ın eş kurucusu ve CEO’su Tomasz Rudolf; pazarlama teknolojileri alanının önde gelen fikir liderlerinden Tamara McCleary; IBM Türkiye CTO’su Sevilay Kurt ve Comodo Group Inc.’in CTO’su Egemen Taş gibi dünyacy ünlü isimler yer alıyor.