Adamlar var, yollar onlarınmış gibi yürüyorlar. Diyor ya Tomris Uyar. Sabah kalktığımızda bir motivasyon ki akıyor beyin nöronlarımızdan, işte o an karar veriyoruz. Ben bugün bu hayatı yerim! Tabii ki hayat bir Serdar Ortaç şarkısından çok Dire Stairs takıldığı için, komplike ataklarla bizi yormayı deneyecek, Müjde Ar’lığından ödün vermeden bizimle flörtün dibine vuracak. Bu kontra atakları yememek için, ne olacağına önden hazır olmanız için, bir ListeList hizmeti değil, net bir ListeList kıyağı yapalım dedik. Buyrun, Spoiler var uyaralım!
Duştan dayak yemek
Sabah kalktınız, kağıt gibisiniz. İşe, meşke bir şeye gideceksiniz illa. Bir duş alayım dediniz, hemen kafein olmaz. Belki güzel görünen bir müzik bile açtınız, filmlerde gördüğünüz gibi oldunuz. Duşa girdiğiniz anda yusufaytmatov! diye bağırarak kendinizi dışarı attınız çünkü bir memleket gerçeği olan Şofben, Kombi ve onunların eğlenceli arkadaşı yapışan duş perdesi size sabah sabah bir kombo çekti. Su ısınmamış, ya da Mustafar bir sıcakla üstünüze yağıyor. Hadi, sabahınız piç oldu.
Kahve zihni güzel gösterir
Neyse bir şekilde ısındınız, kendinize geldiniz ve çıktınız duştan. Bahçeniz var mı? Basın kahveyi çıkın dışarı. Filtre kahve denen olay, artık eskisi gibi pahalı bir olay değil. 10 liraya alacağınız bir poşet kahve sizi 2 hafta götürür. French Press dediğiniz olay da zaten 15 lira. Bahçe mi yok? Gene de basın o kahveyi ve balkona çıkın, camı açın bir şey yapın! Sabahları hayat daha güzel kokuyor. Günaydın, artık yaşama hazırsınız.
İnsanın sonsuz sinüziti
Kulağınızda zırhlı insan savıcı bir kulaklık varsa zaten tamam da, bir şekil toplu taşımaya varana kadar, lokasyonunuz gereğince çok fazla şeyle uğraşabilirsiniz. Sağa sola dökülen çöpler, omzunu sanki bir madalya gibi yüzünüze vuran, size çarpan ve hatta deviren ejder gömlekli insan güruhu, garç diye isot acısı bir frenle önünüzde duran dolmuşlar ve mevcudiyetini terden oluşturmuş ve H2O’ya tövbe etmiş bireylerle toplu taşımaya vardınız. Lan zaten siz bir süper kahramansınız!
Günü bir Picasso tablosuna çeviren kuyruk sahibi minik şahsiyetler
Tabii ki her zaman bu mental tacize uğramak zorunda da değilsiniz. Kendinize alternatif bir rota çiziniz ve yolunuzu deniz kenarına, çayıra çimene bayıra ve hatta bol sokak hayvanlı bir yere denk getiriniz. O hayvanlara selam verme alışkanlığı edininiz. Her sabah hepsiyle halleşip hatırlaşınız. Bu, size zaten tek başına bütün gün dayanma gücü verecektir.
Haydi hepimiz aynı anda kapıdan geçmeyi deneyelim
Biz insanlar, çok komik varlıklarız. Bir Vapur kapısından aynı anda kaç kişi sığar ile, Metrobüs’te amuda kalkabilecek insan kapasitesini sorgulayuyor. Kısmen yeni bir teknoloji olan, insanların hiç bir edevat olmadan kendi aralarında halledebildikleri “Sıra” denen metodu hiç kullanmıyoruz.
Aması da var. Her yer iyot olacak!
Bu insan keşmekeşinden hayatta kalabilirseniz, sonunda ödül var elbet. Her Metrobüs’ün bir sonu, her vapurun da bir açık alanı var. Güneş denen arkadaştan kaçmayın, onun olduğu yeri bulun. İlla banklar da değil, yere oturun ve yüzünüze vuran iyotu, dinlediğiniz müziğin en güzel yerine denk getirin. Ve arada gözlerinizi kapatmayı unutmayın. İnsan en güzel kendi aklından keyif alıyor.
Bir Inception parodisi olarak, bir kapıdan aynı anda kaç kişi çıkar?
İki üst maddede irdelediğimiz üzere, bir fizik kuralının altını çizelim, bir mekan, aldığı kadar somut maddeyi dışarı çıkartabilmek ile yükümlüdür. Az evvel yaşadığınız tüm zihin ferahlaması, çay kokan nefesler, mutsuz balgam sesleri ve burundan verilen fesatın pislik kokusuyla beyninize pis pis çağrışımlar uyandırabilir. Korkma Alice, beyaz tavşanı takip et.
Hayat bir Windows duvar kağıdı olsaydı Lavinia?
Ve tabii ki, o toplu taşımadan indiğinizde Bill Gates’in değil, muhtemelen maalesef Kadir Topbaş’ın yaptığı bir yolda yürüyeceksiniz. Elden ne gelir diye şartlanp koyuldunuz yola, üst geçitler ve benzeri poşetli teyzeler gününüzü mahvetmesin, Siz çok cesur bir insansınız.