Depresyon özellikle, metropol insanlarının sık yaşadığı bir durum. Yoğun iş temposu ve hayat şartları nedeniyle çoğu insan dönemsel olarak depresyonu yaşıyor. Depresyon kısa süreli olduğu gibi, yıllarca da sürebiliyor ve uzun vadede kişinin yaşam kalitesini düşürüyor. Depresyonun fizyolojik ve mental sebepleri olabiliyor. Bazı hastalıklar ve yaşanılan bazı travmalar depresyonu tetikleyebiliyor. Kişinin kendini hayattan soyutladığı ve günlük alışkanlıklarından eskisi kadar zevk almadığı bir durum olan depresyon hakkında doğru bilinen 11 yanlış bilgiyi sizler için listeledik.
1. “Depresyon, yalnızca yaşamımızdaki koşullar veya olaylardan kaynaklanır”
Depresyon, çoğu zaman travmatik bir olayın ya da zorlu bir sürecin ardından ortaya çıkar. Yaşanılan sıkıntılı süreçlerin yanı sıra, kişinin var olan diğer mental hastalıkları ya da fizyolojik hastalıklar (kalp hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları ve tümör vb.) da depresyonu tetikleyebilir. Bunun yanı sıra depresyonun her zaman belirleyici bir nedeni ya da tetikleyicisi de olmayabilir.
2. “Yalnızca zihni etkiler”
Depresyon, mental bir rahatsızlık olsa bile, yalnızca zihni değil dolaylı olarak bedeni de etkiler. Depresyonda olan kişi, kişisel bakımına özen göstermez, yeterli yemek yemez ya da çok fazla yemek yer ve uyku bozuklukları ortaya çıkabilir. Tüm bunlar ise kişinin beden sağlığını etkiler.
3. “Sadece ilaçla tedavi edilebilir”
Depresyonda tedavi yöntemleri kişiye göre değişiklik gösterebilir. Bazı vakalarda yalnızca psikoterapi yeterli olurken, bazı vakalarda ise hem psikoterapi hem de ilaç tedavisi uygulanabilir. Tedaviler sosyal aktivitelerle de desteklenebilir.
4. “Genetik nedenlerle depresyona girmeye mahkumuz”
Genetik, depresyon için tek başına tetikleyici bir etki değildir. Yakın akrabalarda depresyonun görülme olasılığı, diğer insanlara göre 2-5 kat daha fazla olsa da genetik etkiler yatkınlık düzeyindedir. Depresyon, çevresel ve sosyal pek çok faktörden etkilenerek ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
5. “Yalnızca kadınlarda görülür”
Depresyon yalnızca kadınlarda görülmez. Ancak kadınlarda, erkeklere oranla yaklaşık 2 kat daha fazla rastlanır. Bunun nedenleri arasında ise kadınların hormonal yapısı, gebelik ve premenstrüel dönem gibi hem biyolojik hem de psikolojik olarak depresyona yatkınlık yaratan özellikler vardır. Ayrıca toplumun ve ailenin kadına bakış açısı ve baskısı gibi çevresel etkiler de kadınlarda depresyonun daha sık görülme nedenleri arasında yer alıyor.
6. “Zayıf bir zihinden kaynaklanır”
Toplum tarafından zayıflık ve depresyonun hep bağlantılı olduğu düşünülür. Ancak bu doğru değildir, zihinsel olarak güçlü insanların birçoğu da depresyona yakalanabilir. Çünkü bu tip insanlar her şeyi kendileri çözmeye çalışır ve kendilerine çok fazla yüklenir. Bu da bir noktada kırılmaya ve depresyona neden olur.
7. “Depresyon üzgün olmakla aynı şeydir”
Melankoli ve karamsarlık depresyonun belirtileri arasında yer alsa da, depresyon üzgün olmak değildir. Depresyondaki kişinin yaşadığı durum, duygusal olarak geçici bir üzüntü durumundan ziyade bir ruh halidir. Depresyondaki kişinin kendine olan saygısı ve sevgisi azalır, kendini değersiz hisseder, yoğun ve sebepsiz bir suçluluk duygusu içindedir. Ancak üzgün kişi, kimi zaman uyku sorunları ve iştahsızlık gibi durumların dışında farklı bir belirti göstermez.
8. “Diğer mental hastalıklar kadar önemli değildir”
Depresyon diğer mental hastalıklar kadar ciddi bir rahatsızlıktır. Çünkü kronik hale gelebilir ve uzun süre boyunca hastanın yaşamını etkileyebilir, hatta hastayı intihara dahi sürükleyebilir. Depresyon nedeniyle intihar eden kişilerin sayısının hayli fazla olduğu düşünülürse depresyon kesinlikle dikkate alınması gereken bir rahatsızlık.
9. “Hayatınızın geri kalanında ilaç tedavisi gerekir”
Depresyonla ilgili doğru bilinen en büyük yanlışlardan biri, depresyon hastalarının hayatları boyunca ilaca ihtiyaç duyacaklarını düşünmesidir. Hastaların bir bölümü tekrarlama riskine karı ilaç tedavisini sürdürebilir ancak bir bölümü yalnızca terapilerle hayatına devam eder. Bu kişiden kişiye değişebilen bir durumdur. Öyle ki, kitap okuyarak bile depresyonu yenmeniz mümkün. Depresyonla savaşınızda size omuz verecek etkili kitap önerileri için sizi buraya alalım.
10. “Depresyon bir geçiş dönemidir”
Depresyon bir geçiş dönemi değildir. Zaman zaman herkesin duyguları değişebilir ve herkesin hayatında inişler çıkışlar olabilir. Ancak depresyonda bu hisler uzun süreli olabilir. Bu nedenle “bir süre sonra geçer” demek yerine mutlaka destek almak gerekir. Çünkü depresyonun ilerleyen süreçte sonuçları ağır olabilir.
11. “Tanısı için yalnızca bir belirti yeterlidir”
Depresyon, farklı kişilerde farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. Kimileri motivasyon eksikliği, üzüntü, kaygı, dikkat dağınıklığı ve iştahsızlık gibi belirtiler gösterirken kimilerinde ise aşırı yemek yeme durumu görülebilir. Bu nedenle tek bir belirtiyle kendinize tanı koymaktansa bir uzmana danışmanız gerekir.