Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından ülkece eşine az rastlanır bir yıkımla karşı karşıya kaldık. 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem nedeniyle 35 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. 100 binden fazla insanımız yaralandı. Depremin etkilediği 10 ilimizde, binlerce bina yerle bir oldu veya kullanılamaz hale geldi. Bu denli çok sayıda binanın kullanılamaz hale gelmesi, deprem bölgesinde büyük bir konut sorunu ortaya çıkardı. Bu doğrultuda son dönemde yanıtı merak edilen bazı sorular ortaya çıktı: Zorunlu Deprem Sigortası nedir, hasarların karşılanmasında yeterli olacak mı? Detaylara birlikte bakalım.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen büyük depremlerden sonra denetimsizlik ve ihmal nedeniyle binlerce insanımız hayatını kaybetti
35 binden fazla insanımız, enkaz yığını haline gelen binaların altında kalarak can verdi. Binlercesi, enkaz yığını altında kurtarılmayı bekledi, bekliyor. Şimdiye kadar süregelen ihmaller, denetimsizlik ve sorumsuzluk yanlış ve güvensiz yapılaşmanın yaygınlaşmasına, depremler ise bu yapıların yıkılmasına neden oldu.
Deprem bölgesinde binlerce binanın yıkıldığı, binlercesinin farklı düzeylerde hasar alarak kullanılamaz hale geldiği ifade ediliyor. Yani deprem bölgesinde, devasa bir konut sorunu ortaya çıkmış durumda. Bu doğrultuda pek çok vatandaş yıllar önce hayata geçirilen ve Zorunlu Deprem Sigortası olarak isimlendirilen uygulamanın akıbetini merak ediyor.
Zorunlu Deprem Sigortası nedir?
Zorunlu Deprem Sigortası, 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından hayata geçirilen bir uygulama. Sigorta ile deprem ve depremin neden olabileceği yangın, infilak, tsunami gibi durumlardan kaynaklanabilecek zararların poliçede belirlenen limitler dahilinde karşılanmasını öngörülüyor.
Bu poliçeler, yetkili sigorta şirketleri aracılığıyla DASK adına düzenleniyor ve adından da anlaşılabileceği gibi herkes için zorunlu. Zorunlu Deprem Sigortası’nın geçerlilik süresi ise bir yıl. Sigorta sözleşmesinin her yıl poliçe süresi dolmadan yenilenmesi gerekiyor.
DASK, genel anlamda belediye sınırları içerisinde yer alan meskenler için geliştirilen bir sigorta sistemi
Yani ilgili mevzuatlara, yönetmeliklere göre inşa edilmiş konutlar için geçerli. Kamu kurum kuruluşlarına ait binalar, tamamı ticaret ve sınai amaçlar için kullanılan binalar veya tapuya kayıtlı olmayan araziler üzerine inşa edilen binalar sigorta kapsamında yer almıyor.
Zorunlu Deprem Sigortası, afet bölgesinde konutu yıkılan veya hasar gören depremzedelerin maddi kayıplarının karşılanması bakımından son derece önemli
DASK tarafından yapılan açıklamada, depremin ilk gününden itibaren kurumda görevli uzmanların deprem bölgesindeki hasar tespit çalışmalarına başladığı ve ilk ödemelerin 24 saat içerisinde gerçekleştirildiği ifade edilmişti. Peki, Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında yapılan ödemeler, hasarların karşılanması için yeterli mi?
Zorunlu Deprem Sigortası’nın tazminatı hesaplanırken, zararın gerçekleştiği yer ve tarihte binanın yeniden inşa edilme maliyeti esas alınıyor
Bu doğrultuda her yıl, tespit edilen birim metrekare maliyeti ve konutun metrekaresine göre belirlenen tutar hesaplanıyor. 2023 yılı için belirlenen birim metrekare maliyeti ise 3.016 TL. Öte yandan sigorta tazminatı belirlenirken, binanın arsa değeri dikkate alınmıyor. Bununla birlikte ödenecek tazminat, poliçede tanımlanmış sigorta bedelinden fazla olamıyor.
Zorunlu Deprem Sigortası olan yapıların bütünüyle yıkılması halinde poliçede yer alan tazminat tutarının tamamı ödeniyor
Ancak bu, yıkılan bir binadaki konutların maddi değerinin tamamıyla tazmin edilmesi anlamına gelmiyor. Çünkü DASK tarafından belirlenmiş azami bir tazminat tutarı var. 25 Kasım 2022 itibarıyla DASK’ın karşılayacağı en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL. Bu, bir konutun yıkılması halinde konut sahiplerinin alabileceği en yüksek tazminat tutarı. Yıkılmayan ancak hasar gören binalar için ödenecek tazminat tutarı ise DASK’ın görevlendirdiği uzmanlarını yaptığı değerlendirmeler sonucunda belirleniyor.
Deprem tazminatları hasarların karşılanması için yeterli mi?
DASK’ın tazminat tutarı, yıkılan bir binanın yeniden inşa edilme maliyeti dikkate alınarak hesaplanıyor. Ancak son dönemde, gayrimenkul fiyatlarındaki fahiş artışlar, sigorta ödemelerinin depremzedelerin maddi kayıplarını karşılama noktasında yetersiz kalabileceği düşüncesini akıllara getiriyor.
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. Sami Aksoy, DASK’ın ortaya koyduğu sistemin böylesine büyük afetler karşısında yetersiz olduğu kanaatinde. Aksoy, konuyla ilgili düşüncelerini “Demir ve çimento piyasası, inşaat maliyetleri, metrekare maliyetleri, pandeminin yarattığı enflasyon ile yükseldi; buna bağlı olarak gayrimenkul ve kira maliyetleri de arttı. Yani depremzedeler DASK’tan aldığı bu miktarla o binayı tekrar inşa ettirebilecek mi?” sözleriyle dile getiriyor.
Hasarlı binalarda tazminat tutarıyla ilgili karışıklıklar yaşanabilir
Bütünüyle yıkılmayan binalarda, DASK tarafından görevlendirilen uzmanlar hasar tespit çalışması gerçekleştiriyor. Ödenecek tazminat bedelleri bu çalışmalar sonunda belirleniyor. Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından görevlendirilen uzmanlar da hasar tespit çalışması yapıyor. Yıkılmayan binalar hasarsız, az, orta ve ağır hasarlı şeklinde tasnif ediliyor. Hasarsız veya az hasarlı binalara, isteyen vatandaşların geri dönebileceği ifade edilirken, orta hasarlı binalarda güçlendirme yapılması gerekiyor. Ağır hasarlı binaların ise yıkılması gerekiyor.
Bu noktada Doç. Dr. Aksoy’a göre Bakanlık ve DASK uzmanlarının hasar değerlendirmelerinde farklılıklar söz konusu olabiliyor. Aksoy, “DASK’ın görevlendirdiği eksperler gelip binanın güçlendirme maliyeti ne kadar, ortalama bir bedelle hesaplayacak. O bedel konusunda da uyuşmazlık çıkması kuvvetle muhtemel.” ifadelerini kullanıyor. Buna bağlı olarak da kat maliklerinin hasar tespit raporuna itiraz etme hakkı bulunuyor.
Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmayan kişiler tazminat alamıyor
Türk Reasürans ve DASK Genel Müdürü Selva Eren DASK’ın toplamda 117 milyar TL’lik ödeme kapasitesi olduğunu ifade ediyor. Ancak Zorunlu Deprem Sigortası olmayan depremzedeler, tazminat alamıyor. DASK’ın 2021 faaliyet raporuna göre deprem bölgesindeki binaların yarısından fazlası, sigortalı değil.
Kaynak: 1