Tabiat birbirinden gizemli ve inanılmaz canlılara ev sahipliği yapıyor. Su altı dünyasında ise bu inanılmaz canlıların sayısı bir hayli fazla. Dünyanın bütün okyanuslarında ve denizlerinde yaşayabilen denizkestanesi de bunlardan biri. Bu büyüleyici canlılar, su altı ekosistemi için oldukça önemli. Ancak ne yazık ki çeşitli sebeplerle sayıları her geçen gün azalıyor. Hatta bazı denizkestanesi türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yine de doğada 200’den fazla denizkestanesi türü yaşıyor. Üstelik bugün hâlâ yeni denizkestanesi türleri keşfediliyor. Yani işler yolunda giderse, sıra dışı görünüme ve ilginç bir yaşam döngüsüne sahip bu inanılmaz canlılar, su altı ekosistemindeki önemli konumunu koruyabilir. İşte denizkestanesi hakkında bilmeniz gereken 9 inanılmaz gerçek…
1. Denizkestanesi türleri arasında en büyük olanı: Kızıl denizkestanesi
Pek çok denizkestanesi türünün boyu en fazla 5 santimetreye kadar uzuyor. Ancak kızıl denizkestanesinin boyu 10 santimetreye kadar uzayabiliyor. Böylece denizkestanesi türleri arasındaki en büyük canlı unvanını elinde bulunduruyor. Ayrıca bu canlılar çoğunlukla Pasifik Okyanusu’nun kuzey kesiminde ve Alaska’da yaşıyor.
2. Denizkestanelerinin vücutlarında kemik yok
Denizkestanelerinin vücutları kalsiyum karbonattan oluşan kabuk benzeri sert bir yapıdadır. Ayrıca denizkestanesi türlerinin hemen hepsi su altındaki yırtıcılardan korunmalarına yardımcı olan dikenlere sahiptir.
3. Toxopneustes pileolus isimli denizkestanesi dünyanın en tehlikeli canlılarından biri
Çiçek denizkestanesi ismi ile de bilinen bu canlı, bir insanı kolaylıkla öldürebilecek kadar zehirli bir tür. Bu tehlikeli canlının çiçek şeklindeki dikenleri zehrin diğer canlılara aktarılmasına neden olur. Oldukça tehlikeli olan bu zehir herhangi bir canlının kan dolaşımına karıştığında kan hücrelerinin pıhtılaşmasına ve kas spazmına neden olur. Takip eden süreçte ise zehir anafilaktik şoka, konvülsiyonlara ve nihayetinde ölüme sebep olabiliyor.
4. Palyaço balıkları çiçek denizkestanesinin zehrine karşı bağışıklık geliştirebilir
Hem de bilinçli olarak! Palyaço balıkları bu tehlikeli denizkestanesinin yakınlarında dolaşır ve vücuduna az miktarda zehir girmesine müsaade eder. Bu süreci birkaç defa tekrarlar. Böylece denizkestanesinin ölümcül zehrine karşı bağışıklık geliştirmiş olur. Elbette bu tehlikeli oyunun sebebi var. Çiçek denizkestanesinin üzerinde yaşayan parazitler, palyaço balıklarının en önemli besin kaynakları arasında.
5. Denizkestaneleri pek çok su altı canlısının favori atıştırmalığı konumunda
Tehlikeli dikenleri ve ölümcül zehirleri bile bu canlıları bazı tehlikelerden koruyamıyor! Yengeçler, yılan balıkları, okyanuslardaki büyük balıkların pek çoğu ve hatta bazı kuş türleri, denizkestanelerini oldukça lezzetli buluyor. Bazı coğrafyalardaki insanlar da denizkestanesi tüketmekten büyük bir keyif alıyor. Ancak insan tehdidi ve aşırı avlanma, bazı türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor.
6. Bir denizkestanesi türü, internet alışverişi sayesinde keşfedildi
Simon Coppard isimli deniz biyoloğu 2006 yılında eBay isimli internet sitesinde oldukça sıra dışı bir ürün satışına rastladı. Bir deniz kabuğu satıcısı tarafından satılan ürün, aslında daha önce bilinmeyen bir denizkestanesi türüydü! Üstelik satıcı, 2014 yılından beri bu keşfedilmemiş türün satışını yapıyordu. Biyoloğun bu ilginç durumu fark etmesi üzerine yapılan çalışmalar, bu yeni türün tanımlanmasına neden oldu. Bir internet ticareti sayesinde keşfedilen bu canlıya parlak ve gösterişli renklerinden dolayı Coelopleurus exquisitus ismi verildi.
7. Bu su altı canlıların beş adet dişi var
Okyanusların ve denizlerin bu sıra dışı yaratıkları, hem hayvansal hem de bitkisel gıdalarla beslenebilirler. Bu nedenle dışarıdan kolay kolay fark edilemeyecek dişlere sahiptirler. Vücutlarının merkezinde bulunan 5 adet dişin her biri kendine ait bir çeneye sahiptir! Böylece bu dişlerin her biri son derece kolay bir şekilde ve ayrı ayrı hareket edebilir. Ayrıca denizkestanelerinin dişleri de tıpkı vücutları gibi kalsiyum karbonattan oluşur.
8. Aynı zamanda yüzlerce ayağa sahipler
Pedicellariae ismi verilen bu küçük ayaklar, dikenlerin arasında yer alır. Denizkestanesinin okyanus yüzeyinde sabit durmasına veya hareket etmesine olanak tanır. Bununla birlikte çeşitli avları yakalanmasına da yardımcı olur. Ayrıca bu ilginç organ bir çeşit savunma mekanizması olarak da işlev görür. Denizkestanesinin vücudunun temiz kalmasına yardımcı olan bu organlar, sürekli hareket halindedir.
9. Denizkestanesi vahşi doğada 200 yıl boyunca yaşayabilir
Özellikle de kızıl denizkestanesi. Ancak diğer pek çok türün de vahşi doğada 30 yıldan daha uzun bir süre yaşadığı biliniyor. Ancak esaret altında yetiştirilen denizkestanelerinin yaşam süreleri 30 yıldan daha az. Kirlilik, aşırı avlanma ve yaşam alanlarını yok olması bu ilginç canlıların doğada hayatta kalma ihtimallerini düşürüyor.
Kaynak: 1