27 Mayıs 1960 Türkiye için karanlık bir gündü. Devlete yapılan darbeyle o dönemin başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşları yargılandı ve haklarında idam kararı verildi. O kararın verildiği yer ise Yassı Ada‘ydı. Yaslı Ada olarak anılan ve yıllar önce betonlaşmaya terk edilen ada, bugün darbenin tam 60. yılında “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak yeniden halka açıldı. Peki adada neler değişti?
Yassı Ada, Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine tanıklık etti. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası Demokrat Partili 592 siyasetçi, 15 ay boyunca Yassıada’da hücrelerde, zindanlarda tutuldu
Yassıada’daki mahkeme sonrası Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildi
Tarihin bu karanlık tarafı ise Yassı Ada’dan silindi. 2015 yılında imara açılan ada yenilerek “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” adını aldı
Adanın açılışı ise bugün gerçekleşti. Betonlaşmaya yüz tutan adada şimdi ise 27 Mayıs Müzesi, Demokrasi Feneri, çeşitli bal mumu heykelleri bulunuyor
İşletmeciliğini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) üstlendiği, günübirlik ziyaretlere de açılacak Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın iki temel işlevi olacak.
Öncelikle, Türkiye’nin demokrasi ve siyasi tarihinin utanç vesikaları olan darbe, tutuklamalar ve yargılamalar ülkenin genç nesillerine öğretilerek, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun aziz hatıraları yaşatılacak.
İkinci olarak ise ulusal ve uluslararası demokrasi ve insan hakları toplantılarına ev sahipliği yapılarak, bu alandaki tarihi tecrübe küresel düzeyde paylaşılacak.
Adayı yenileme çalışmaları kapsamında 40 bin ağaç ve bitki dikildi
Yassı Ada şimdiki adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası, Bizans İmparatorluğu döneminde bir sürgün yeri olarak kullanılıyordu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise ada kullanmadı ve betonlaşmaya yüz tuttu.
Bir dönem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından eğitim üssü olarak kullanılan ve bu nedenle çok katlı beton binalara ev sahipliği yapan adanın yüzde 60’ı (inşaat alanının üç katı) peyzaj alanı olarak ayrıldı. Ardından ise Deniz kuvvetleri tarafından satın alınıp üs olarak kullanıldı. Bu nedenle adada çok fazla beton yapı bulunuyordu. Adayı canlandırmak için iklim şartlarına uygun olarak 40 bin yeni ağaç ve bitki dikildi.
27 Mayıs Müzesi ile Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi açıldı
Darbe yargılamalarına sahne olan adadaki spor salonu, 27 Mayıs Müzesi’ne dönüştürüldü. Adadaki yapılardan biri de dünyanın demokrasi tecrübesi ve insan hakları tarihinin aktarıldığı Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi olarak değerlendirildi. Müzelerde balmumu heykelleri yer alıyor. Müzede Adnan Menderes’in sorgulandığı oda, hapishanesi, üniversite diploması, yargılandığı mahkeme salonları ve çocukluğunu geçirdiği odası birebir aynısı tasarlanarak sergiye sunuldu.
Ayrıca müzede duruşmanın yapıldığı mahkeme salonu da canlandırıldı. O günün hakim ve savcıları ile sanıkların balmumu heykelleri salonda bulunuyor. Bunun yanı sıra yargılama salonunda dönemin haber manşetlerinden bir zaman tüneli oluşturuldu. Öte yandan adada kütüphane de bulunuyor.
Kongre Oteli ve Kongre Salonu inşa edildi
Demokrasi ve Özgürlük Adası uluslararası misafirleri de ağırlayabileceği için adaya 123 odalı bir kongre oteli inşa edildi. Ayrıca 500 kişilik bir kongre salonu da yapıldı.
Deniz Feneri ise adaya farklı bir hava katıyor
Adada bulunan ve Demokrasi Feneri adı verilen deniz feneri ise 24 metre yüksekliğinde ve taş yapıdan oluşuyor. Fenerin ışığı ise yalnızca diğer adalardan değil, İstanbul’un yakın kıyılarından da gözlemlenebilecek.
Adanın diğer yapıları arasında ise; Bizans sarnıcı ve zindanları, şato, seyir terasları, engelliler için yatay asansör, tarihi subay gazinosu, helikopter pisti yer alıyor
Kaynak: 1