Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda bulunan Oğuz Köyü’nde zamanın derinliklerine gömülmüş bir hazinenin izleri yer alıyor: Dara Antik Kenti. Bu antik kent, Yukarı Mezopotamya’nın gözde yerleşim yerlerinden biri olarak tarihte derin bir iz bırakmıştır.
505 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınır güvenliğini sağlamak amacıyla, İmparator Anastasius’un kararıyla inşa edilen Dara, o dönemde stratejik bir öneme sahipti. Sasaniler’e karşı korunmak için askeri amaçlı bir garnizon kenti olarak kurulmuştu. Ancak, Dara sadece bir askeri üs değildir; aynı zamanda sanat, mimari ve kültür açısından da zengin bir merkezdir.
Kaya içine oyulmuş yapılarla bezenmiş, geniş bir alana yayılmış olan Dara Antik Kenti, 4 kilometrelik sağlam bir surla çevrilmiştir. Bu surlar, sadece bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda kentin gücünü ve zenginliğini de simgeler. İç kale ise kentin kuzeyinde, 50 metre yüksekliğindeki bir tepenin üst düzlüğünde konumlanmıştır.
Dara Antik Kenti’nin içinde günümüze ulaşan kalıntılar arasında kiliseler, saraylar, çarşılar, zindanlar, tophaneler ve su bentleri bulunmaktadır. Bu kalıntılar, geçmişin ihtişamını ve yaşamın izlerini taşımaktadır. Dara Antik Kenti, insanlığın mirası olan kültürel ve tarihi bir hazinedir. İşte Dara Antik Kenti hakkında bilmeniz gerekenler 👇
Dara isminin kökeni
Evagrius, Malalas, Agapius ve Abu’lFarac gibi Antik ve Orta Çağ tarihçilerine göre Pers Kralı III. Darius’un Büyük İskender’e karşı yaptığı savaşta öldüğü yer burasıdır, sonrasında Dara olarak adlandırılmıştır.
Kentin kuruluş aşaması
Dara’nın kuruluşuna dair en eski kaynak, M.Ö. 1. yüzyılda yaşamış olan Gnaeus Pompeius Trogus’un yazdıklarıdır. Kentin stratejik konumu, savunulabilirliği ve bereketli toprakları, kuruluşunu destekleyen önemli faktörlerdir. İlk kez iskan edilmiş bir yer olmamakla birlikte, kazılarda daha erken dönemlere ait buluntuların bulunması, Dara’nın tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.
İlginizi çekebilir:
Gizemlerle Dolu Şehirler: Uzun Yıllar Sonra Gün Yüzüne Çıkarılan Kayıp Kentler
Anastasiopolis dönemi ve garnizon olarak kullanımı
Doğu Roma İmparatoru Anastasius, M.S. 503-507 yılları arasında Dara’yı garnizon kenti olarak seçmiştir. Kent, stratejik önemi ve konumu nedeniyle Mezopotamya’nın yönetim ve idare merkezi haline gelmiştir.
Dara Antik Kenti nerede?
Dara Antik Kenti Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda yer alan Oğuz Köyü’nde yer alıyor. Nisibis’in (Nusaybin) 20 kilometre batısında, Suriye sınırına yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunuyor. Coğrafi olarak Mezopotamya Ovası’nın bitip Tur Abdin Dağları’nın başladığı yerdedir.
Dara Antik Kenti’ne nasıl gidilir?
Antik kent Mardin’in merkezi ve Nusaybin ilçesi yolu üzerinde bulunuyor. Güneye doğru giderken batıda kalan yola sapıp 15 kilometre kadar içeri girmeniz gerek. Bu yol sadece Dara’ya çıkıyor.
İlginizi çekebilir:
Deniz, Aşk ve Tarihi Buluşturan 13 Antik Liman Kenti
Dara Antik Kenti giriş ücreti ne kadar?
Dara Antik Kent için herhangi bir giriş ücreti bulunmuyor. Ücretsiz bir şekilde bu kültürel mirasımızı gezebilirsiniz.
Dara Antik Kenti hakkında bilmeniz gerekenler yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir: