Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan corona virüsü önce Asya’ya sonra ise tüm Avrupa’ya yayıldı. Virüs nedeniyle enfekte olan kişi sayısı dünyada 5 milyona yaklaştı, hayatını kaybeden kişilerin sayısı ise yüz binlerle ifade ediliyor. Türkiye de mart ayından bu yana virüsle mücadele eden ülkeler arasında. Her ne kadar ülkemiz dahil olmak üzere bazı ülkelerde vaka sayısı azalsa da yetkililer yeni bir “normal”e alışmamız gerektiğini söylüyor. Ne yazık ki virüs tamamen yok olana dek, maske, eldiven ve sosyal mesafe hayatımızın bir parçası olacak. Virüsten önceki eski hayatımıza ise ne zaman döneceğimiz şu an net olarak bilinmiyor. Ancak yine de eski alışkanlıklarımıza devam etmek istiyoruz. Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatil konusu gündemde. Peki sosyal izolasyonda olduğumuz şu süreçte tatil planı yapabilecek miyiz? Tatil yapmak ne kadar güvenli?
Corona virüsü salgını özellikle turizm sektörünü kötü etkiledi. Yetkililer ise sektörün çıkmaza girmemesi adına belirli kurallar dahilinde otelleri hizmete sokmaya hazırlanıyor
Bu kurallardan en önemlisi tabii ki sosyal mesafe. Özellikle plajlarda sosyal mesafe kuralına uygun yerleşim düzeni oluşturulacağı biliniyor
Ancak tatil yapmak isteyenlerin kafasına takılan başka sorular da var. Bunlardan biri, corona virüsün sudan bulaşıp bulaşmayacağı. Peki corona virüsü sudan bulaşır mı?
Corona virüsü ile ilgili daha önce yapılan araştırmalar bu aileye bağlı virüslerin oda sıcaklığındaki bir suyun içinde 12 saate kadar yaşadığını ortaya koyuyordu. Ancak bununla birlikte bilim insanları virüsün sudan bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğunu belirtiyor. Araştırmalara göre, deniz suyundaki tuz yoğunluğu virüsün yaşaması için uygun bir ortam oluşturmuyor. Öte yandan havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiği belirtiliyor. Ancak bilim insanlarını ve kamu sağlığı uzmanlarını, plaj ve havuz kenarı gibi ortak alanlarda sosyal mesafe kurallarının ihlal edilmesi daha çok kaygılandırıyor.
Arizona Üniversitesi Su ve Enerji Sürdürülebilir Teknolojiler Merkezi’nin Direktörü Dr. Ian Papper, virüsün yüzmeyle bulaşabileceğine dair herhangi bir bulgu olmadığını söyledi. ABC’ye konuşan Papper, “Covid-19’un su yoluyla bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu tahmin ediyoruz” dedi.
Corona virüsü salgını sırasında denize ve havuza girmek güvenli mi?
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de, internet sitesinde yayımladığı bilgi notunda virüsün havuz, spa, hamam gibi ortamlardan bulaştığına dair herhangi bir kanıt olmadığını belirtti.
CDC’den yapılan açıklamada, “Covid-19 hastalığının ortaya çıkmasına neden olan virüsün, havuz, sıcak jakuzi, spa veya su oyunları alanlarından insanlara bulaşabileceğine dair herhangi bir kanıt bulunmuyor. Uygun işletme ve klor ve bromin maddeleri kullanılarak yapılan dezenfektan gibi uygun bakımlarla, bu tesislerde suyun içindeki virüsün de etkisiz hale getirilmesi gerekiyor” denildi.
Bilim insanları ise virüs parçacıklarının suyu kirletebileceğini ancak deniz, okyanus gibi geniş su alanlarında bu miktarın önemsenmeyecek kadar düşük olacağını vurguluyor. Havuz söz konusu olduğunda ise klor gibi dezenfektan maddelerin virüsü etkisi hale getirdiği ifade ediliyor. Yurt dışından yetkililer bu süreçte yüzmenin “genel olarak güvenli olduğu” görüşünde. Ancak Türkiye Sağlık Bakanlığı’ndan bu konuda henüz bir açıklama yapılmadığını belirtelim.
Denize veya havuza girerken dikkat edilmesi gerekenler neler?
Bilim insanlarının corona virüsünün sudan bulaşma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Ancak yine de deniz ve havuza girerken önlem alınması gerekiyor. İspanya’da Bilimsel Araştırmalar Üst Konseyi (CSIC), deniz ve havuza giren kişilere virüsün bulaşma riskinin sudan değil, diğer her ortak alanda olduğu gibi, enfekte kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile etrafa saçılan parçacıklardan kaynaklandığını belirtiyor. Bu nedenle de havuza girmeden önce ve girdikten sonra duş alınması gerektiği, deniz gözlüğü ve bone kullanılması gerektiği vurgulanıyor.
Yaz döneminde otel, restoran, plaj ve havuz gibi ortak kamusal alanların farklı kısıtlamalarla yeniden açılması bekleniyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülke otellerin yeniden faaliyet göstermesi için bir dizi kriter belirlemeye başladı. Turizm Bakanlığı Sağlıklı Turizm Sertifikasyon programı başlatacağını duyurdu.
Bu sertifikasyon program kapsamında ise yüzme havuzlarında personelin koruyucu kıyafet kullanması, bu bölümlerdeki oturma alanları ile şezlongların sosyal mesafe kuralına göre tasarlanması, havuz suyundaki klor düzeyinin belli seviyelerde tutulması ve havuz ile plaj çevresindeki duş ve tuvaletlerin düzenli aralıklarla dezenfekte edilmesi öngörülüyor.
Kaynak: 1