Son 2 aydır gündemimiz hep corona virüsü. Aralık ayında ortaya çıkan virüs, geçtiğimiz hafta ülkemizde de görüldü. Şu ana dek ise ülkemizde 2 kişi yaşamını yitirdi. 191 vakada da corona virüsü tespit edildi. Hayatını kaybedenlerden birinin 89 diğerininin ise 61 yaşında olduğu belirtildi. Bugüne dek yapılan araştırmalarla virüsün yaşlı ve kronik hastalığı olan insanları diğerlerine oranla çok daha fazla etkilediği biliniyor. Ancak yine de hepimizin corona virüsünden korunması ve önlemler alması gerekiyor. Corona virüsü, basit grip semptomlarıyla başlayıp kişinin solunum yollarına zarar veriyor. Peki kuluçka döneminden kritik sürece kadar corona virüsü nasıl etkiliyor? Corona virüsünün vücuda etkileri..
Tüm dünyada olağanüstü bir durum yaratan corona virüsü salgını nedeniyle şu ana dek 8 bine yakın kişi hayatını kaybetti
Salgının başladığı Çin’de durum kontrol altına alınırken, Avrupa ise corona virüsünün merkezi haline geldi. Başta İtalya, İngiltere ve Fransa olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi ağır kayıplar veriyor
Türkiye’de ise virüs ilk olarak 1 hafta önce tespit edildi ve vaka sayısı bir haftada 191’e yükseldi. 2 kişi ise hayatını kaybetti
Virüse karşı herkes önlem alıyor. Ancak virüs vücuda bulaştığında bazı kişiler için ağır sonuçlar doğurabiliyor. Peki virüs vücudu nasıl etkiliyor? Neden bazı kişilerde hafif seyrediyor?
Kuluçka dönemi
Corona virüsü yakınımızdaki bir kişinin öksürmesiyle, virüs bulaşmış bir yüzeyle ya da yüzümüze temasla bulaşıyor. Bulaşmanın ardından ise virüs kuluçka dönemine giriyor. Kuluçka dönemi, virüsün vücuda yerleştiği dönem olarak biliniyor. Virüs bu dönemde, vücut hücrelerine yerleşiyor. Ardından ise hücreleri ele geçirerek hastalığın gelişmesine sebep oluyor.
Virüs önce boğaza, solunum yollarına ve akciğerlere yerleşiyor. Bu bölgeler, uzmanların ifadesiyle kısa sürede “corona virüsü fabrikalarına” dönüşüyor. Buralardan yayılan yeni virüsler ise vücudun başka yerlerinde hücrelere yerleşiyor. Bu aşamada ise bazı insanlarda belirti görülmüyor. Hastalık semptomları görülen kişilerde ise ortalama olarak virüs vücuda girdikten sonra ortalama beş gün kabul ediliyor. Ancak kuluçka dönemi kişiden kişiye göre değişiklik gösteriyor.
Hastalığın hafif seyrettiği vakalar
Corona virüsü pek çok kişide hafif seyrediyor. İstatistiklere göre 10 kişiden 8’i hastalığı hafif geçiriyor. Kuluçka döneminin ardından görülen belirtilerde; vücutta kırıklık, baş ağrıları, ateş ve öksürük gibi semptomlar var. Ancak hastalığın hafif seyrettiği kişilerde bu tip semptomlar görülmeyebiliyor.
Corona virüsünün en önemli belirtilerinden olan ateş, bağışıklık sisteminin enfeksiyona tepkisinden kaynaklanıyor. Bağışıklık sistemi, sitokin adlı kimyasallar salgılayarak vücudumuzun diğer bölümlerini uyarıyor. Bu sırada ağrı, acı ve ateş ortaya çıkıyor.
Corona virüsünün en önemli ikinci belirtisi olan öksürük ise başlarda kuru öksürük olarak görülüyor. Bunun nedeni de enfekte hücrelerin tahriş olması. Bu belirtiler hafif seyreden hastalarda; bol miktarda sıvı tüketimi, istirahat ile ortadan kalkabiliyor. Bu tip hastalar genellikle hastaneye gitmeden atlatabiliyor. Yaklaşık bir hafta süren bu süreçte, bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler virüsü yenebiliyor. Fakat herkes bu kadar kolay atlatamıyor. Bu nedenle özellikle bu dönemde mümkünse kimseyle temasta olmamak ve özellikle yaşlı ya da kronik rahatsızlığı olan kişilerden kaçınmak gerekiyor.
Hastalığın ağır seyrettiği vakalar
Bağışıklık sistemi güçlü olan kişilerin bağışıklık sistemlerinin virüsü yendiğini ve bu süreci oldukça hafif geçirdiklerini söyledik. Ancak azı kişilerin bağışıklık sistemi virüse aşırı tepki gösterebiliyor. Bu da hastalığın ilerlemesine neden oluyor. Virüs tarafından vücuda gönderilen sinyaller inflamasyona yol açıyor. Bu sinyallerin bağışıklık sistemi tarafından hassas bir şekilde dengelenmesi gerekiyor. Ancak bu olmadığı takdirde aşırı inflamasyon tüm vücuda zarar veriyor. Akciğerlerdeki inflamasyon ise zatürre olarak adlandırılıyor. Virüsün önce boğaz girdiğini ardından solunum yollarına ve akciğerlere ilerlediğini söylemiştik. Akciğerlere inen virüs burada küçük hava kesecikleri oluşturuyor. Zatürre nedeniyle ise bu keseciklerin içi suyla dolu oluyor ve kişi solunum güçlüğü çekiyor. Bu aşamada ise bazı insanların solunum cihazına bağlanması gerekiyor. Çin’den gelen verilere göre hastalıkların vakaların 14’ü bu seviyede seyrediyor.
Londra King’s College Üniversitesi’nden Dr. Nathalie MacDermott; “Virüs bağışıklık sisteminin tepkisinde dengesizliği tetikliyor, aşırı inflamasyon oluşuyor. Virüsün bunu nasıl yaptığını henüz bilmiyoruz” yorumunda bulundu.
Kritik -ölümcül- vakalar
Corona virüse yakalanan kişilerin ise yüzde 6’sında hastalık kritik düzeyde seyrediyor. Genellikle bağışık sistemi zayıf, yaşlı ve en az bir kronik rahatsızlığı (hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, solunum yolu hastalıkları vb.) olan kişilerde durum daha da ağırlaşıyor. Kritik süreç, hastalığın iyice ilerlediği süre. Bu aşamada vücut, fonksiyonlarını yerine getiremiyor, bağışıklık sistemi kontrolden çıkıyor. Kan basıncı ani olarak düşebiliyor ya da organlar çalışmayı bırakabiliyor. Bu da kişinin septik şok yaşamasına neden oluyor.
Akciğerlerde büyük tahribat olduğu için kişi ihtiyaç duyduğu oksijeni alamıyor. Organlara oksijen gitmeyince organlar çalışamıyor, böbrekler kanı temizleyemiyor, bağırsakların çeperleri zarar görüyor. Bağışıklık sistemi hastalığı yenemezse, virüs vücudun her yerine yayılıyor. Bu aşama büyük oranda invaziv tedavi gerekiyor. Hastaların solunumu bir cihaza bağlanıyor. Bu tedavide akciğerin görevini bir makine üstleniyor. Makine, borular yardımıyla vücuttan kanı alıyor, oksijenizasyonunu sağlayıp vücuda geri gönderiyor. Ama hastalığın çok ilerlediği durumlarda organlar vücudu canlı tutamıyor.
Dr. Bharat Pankhania; “Virüs, karşı konulamayacak kadar bir inflamasyona yol açıyor ve çoklu organ yetmezliği ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
Corona virüsüne karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları devam ediyor. Ancak aşının ya da ilacın birkaç aydan önce piyasaya sürülemeyeceği konuşuluyor
Bu süreçte ise en önemli olan şeyin tedbir almak olduğu tüm ülke yetkilileri tarafından vurgulanıyor. Hastalığın yayılmasını önlemek için şu aşamada yapılabilecek tek şey bu.
Kaynak: 1